gerçekler

8.5K 357 13
                                    


Ben öndeki arabada o arkadaki arabada eve gittik kapıda yine hareketlilik vardı.Adamlar dizilmişti.Fırat çocukları fırçalıyordu yüzü öfkeden kaskatıydı.Zeynep anne bir sandalye tepesinde ağlıyor,dövünüyordu.İlk önce beni indim arabadan Fırat hızla yanıma geldi

"iyi misin Ada senden bizden ne istiyorlar kimmiş buna cesaret eden?"

Sonrası filmlerdeki ağır çekim sahneleri gibi olmuştu,Baran arabadan inmiş,herkesin yüzü bir anda değişmişti, Zeynep anne sandalyeden düşmüştü.Bir anda herkes onun başına toplanmıştı.

Eva'yı yanıma çağırdım.

"çantaları indirdin mi arabadan"

"hayır efendim bu adam kocanız bay Karlıdağ mı?"

"evet ta kendisi"

"ama bu nasıl olur?"

"şimdi onu boş ver Eva"

"hemen arabadaki çantaları özellikle sırt çantamı kontrol et pasaportlar içinde mi?sonra çocukları arabaya bindir ama çaktırma"

Eva herkes Zeynep anneyle ilgilenirken arabaya yanaşmış içerde ki çantaları kontrol etmişti.

Fırat'ta Baran'da yerde otur pozisyonda anneleriyle ilgileniyorlardı.Çocuklar daha ne olduğunu çözememiş kendi oyunlarını oynuyorlardı.

Eva ikisini kucakladığı gibi arabaya götürdü derin bir nefes aldım gözyaşlarımı sildim şimdi ağlama zamanı değildi güçlü olmak zorundaydım sağlıklı düşünmek zorundaydım.

Arabaya bindim ,anahtar üzerindeydi çalıştıdım son defa onların olduğu yöne baktığıma Baran'la göz göze geldim.Adamlara emir vermesine fırsat vermeden gaza bastım birkaç güvenlik hamle yapmaya kalkınca arabayı üzerlerine sürdüm korkudan hepsi geri çekildi.

Bahçeden çıkıp ana yola çıkmayı başarmıştım.Şimdi nereye gidecek,ne yapacaktım?

ADA

Neredeyse aralıksız dört saattir araba sürüyordum bütün eklemlerim ağrıyordu,çocuklarda mızmızlanmaya başlayınca yolda gördüğüm ilk tesislere girdim. Eva'yla beraber ilk olarak çocukları tuvalete götürdük ardından yiyecek bir şeyler aldık bahçe tarafına geçerek ilk önce çocukların karnını doyurduk Civan babasına benzeyen meraklı kara gözleriyle ortalığı keşfetmeye çalışıyordu

"ayne biz neye gidiyoyuz?"

hala her ikiside r'leri düzgün telaffuz edemiyordu

"ilk önce anneanneye gideceğiz sonrada eve"

İkisi birden "oley" diye bağırarak sevinçlerini belli ettiler

Asya "peki daha yolumuz vay mı anne?"

"evet annecim gece ancak varabiliriz"

"oluy ımmm anneannemin evi güjel mi?"

"çok güzel kızım tıpkı masallardaki gibi"

İkisi de benim güzel Nevşehir'imi ilk defa görecekti bunca senedir kendi acımdan çocuklarımı ülkelerinden mahrum etmiştim bir hiç içindi hemde.

İkisi az ilerde duran çocuk parkında oynamak için izin istemişti benimde biraz kafamı toplamaya ihtiyacım vardı, hem yolculuğun geri kalan kısmında mola vermeyi düşünmüyordum. Çocukların parkta biraz yorulması açıkçası işime geliyordu.

Onları izlerken Eva

"şimdi ne olacak Ada hanım"

"inan bende bilmiyorum Eva"

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin