Ada
Müthiş bir baş ağrısıyla yavaşça gözlerimi açtım,tepemde yanan lambanını beyaz ışığı gözlerimi açmama izin vermiyordu.Bana ne olmuştu,neredeydim.Kendimi zorlayarak gözlerimi açmayı başardım,çok susamıştım.
"su" diye fısıldadım.boğazlarım kuruluktan tahriş olmuş gibiydi.ben su diye fısıldayınca Baran'ı karşıma buldum
"uyandın mı sevgilim?"
onu görünce neler yaşadığımı hatırladım.bir kaza yapmıştık.arabanın frenleri tutmamıştı.Mehmet çok uğraşmıştı ama bana son olarak
"kendinizi koruyun Ada hanım" dediğini hatırlıyordum.sonrasında büyük bir gürültü ve karanlık vardı.elimi karnıma götürdüm bebeklerim yoktu.Karnımdaki şişlik gitmişti
"bebeklerime ne oldu?"
"şşş endişelenecek bir şey yok sevgilim ikisi de çok iyi" ağlayarak
"yalan söylüyorsun çocuklarıma bir şey oldu değil mi söylemiyorsun?"
öbür kolumu hareket ettirmeye çalıştığımda büyük bir ağrıyla sarsıldım
"yavaş lütfen yavaş,bak bebekler çok iyi sadece beklenenden erken geldikleri için biraz gözetim altında kalacaklar" gülümsüyordu Baran
Doğrulmaya çalıştım "ben bebeklerimi görmek istiyorum beni onlara götür"
Baran başını salladı "tamam ilk önce bir doktorla konuşayım.lütfen ben gelene kadar sabret ve tek başına ayaklanmaya çalışma"
odadan çıktığında kendimi incelemeye çalıştım sol kolum kırıktı bacaklarımda görebildiğim kadarıyla bir şey yoktu ama kaburgalarım batıyordu ya ezilmişti yada kırılmıştı ve kasıklarım sızlıyordu.Güler yüzlü bir doktorla beraber Baran geldi yanında birde tekerlekli sandalye vardı
"geçmiş olsun Ada hanım buraya geldiğinizde doğum başlamıştı bizde sizi ve bebekleri tehlikeye atmamak için ameliyata aldık ardından da kazanın yol açtığı hasarı giderdik önemli bir probleminiz yok.kolunuz bir süre alçıda kalacak. kaburgalarınız içinse yapabileceğimiz fazla bir şey yok.bir süre dinleneceksiniz.ani hareketlerden kaçınacaksınız"
Başımı salladım "ben çocuklarımı görmek istiyorum"
"ama canınız çok yanabilir"
"olsun onları görmek istiyorum"
doktor başını salladı Baran'la beni doğrultmak için çaba sarf ettiler.itiraf etmeliyim ki canım çok yanmıştı ama beni onlara götürmekten vazgeçerler diye sesimi çıkarmadım. zorlanarakta olsa tekerlekli sandalyeye oturdum.7 aydır onlarla tanışacağım günü sabırsızlıkla beklemiştim ve o gün gelip çatmıştı.büyük camekanı olan bir odaya girdik
Doktor "aslında buraya ebeveynleri pek almıyoruz ama sizin için istisna yaptık.işte şuradaki ufaklıklar sizinkiler"
Gözlerimi ikisinden de alamadım
"çok ufaklar çok savunmasızlar bir şey olmaz değil mi"
"Merak etmeyin çok iyiler büyüyecek ve güçlenecekler endişe etmeyin" bu bir mucizeydi. Ağlayarak
"sizi çok özledim ben,hep geleceğiniz günü bekledim,beni sakın bırakmayın"
oğlum kaşlarını çatmış bana bakıyordu göz rengini ayırt edebilmek imkansızdı,yumuk yumuk elleri,minicik ayakları vardı yanaştım, kızım ise ağlamaya başladı Baran
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
Romanceeserin tüm hakları @duman2014 'e aittir. BARAN VE ADA'NIN HİKAYESİ YENİDEN YAZILIYOR :) BURADA OLAN PARMAK KALDIRSIN AŞK İÇİN NE KADAR İLERİ GİDERSİN? "Öyle mi benim küçük karıcım demek kendini öldürmeyeceksin" Sesi duymamla kapıya dönmem bir oldu...