bir daha bana dokunmayacaksın!

18.3K 895 38
                                    

Merhaba arkadaşlar sizlerden son zamanlarda  hikayeyle alakalı haklı sitemler alıyorum bölümleri düzenli atamadığım vs ilgili her bir yorumunuzu okuyorum ve elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum.Bugün bu haklı sitemleri biraz hafifletebilmek ard arda iki bölüm düzenledim.Çok uzun süredir, bu platformdayım ve başka işlerim yoğunluklarım olabiliyor, yapmak  istediğim özel hobilerim, iş yoğunluğum izlemek istediğim diziler filimler yada okumak istediğim kitaplar bunlar üst üste gelince birde pandemi patlayınca elim pek  yazmaya gitmiyor ama bundan böyle daha sık yazma çalışacağım sizleri seviyorum, hepinize kolay gelsin...


Ertesi gün, Cuma günü gerçekleşecek duruşma için son notlar alıyordum.Yeşim aradı ve Baran'ın beni beklediğini söyledi.Kapıyı çalarak içeri girdim

"beni istemişsiniz Baran bey?"

yüzüne kısa bir bakış attım yorgun gözüküyordu gözlerinin altı hafif morarmıştı

"neredesin sen sabahtan beri geç otur Cuma günü gerçekleşecek reklam kampanyası toplantısına sen gireceksin,benim başka işlerim var o yüzden isteklerimi iyice anlamanı istiyorum"

Beni çıldırtmak için yapıyordu biliyorum

"ne yazık ki sizin bahsettiğiniz toplantıya katılamam Baran bey Cuma günü iki duruşmaya gireceğim Ali beyle haber servisinde görevime devam edeceğim, ayrıca burada çalışmaya mecbursam haber servisinde çalışmak istiyorum. Ben mesleğimi yapmak istiyorum "

"Cuma günü o toplantıya sen gireceksin Ada toplantı saatleriyle duruşma saatlerini birbirine çakıştırma ve bir asistan bulana kadar benimlesin sonra haber depertmanın da tam zamanlı çalışırsın."

Şimdilik ona karşı ufak bir zafer kazanmıştım. en azından tam zamanlı haber departmanında çalışarak onu daha az görecektim. Yaklaşık iki saat Cuma günü gerçekleşecek toplantıyla alakalı brif verdi.İçecek sektörüne girecekti ve ilk olarak suyla başlamıştı.İşleri yolunda gitmeyen bir su firmasını satın almış yeni bir logo güçlendirilmiş marka imajıyla yeni bir başlangıç yapmak istiyordu.Toplantının sonlarına doğru

"bakıyorum çok önem verdiğin haberciliği bir çırpıda rafa kaldırmışsın"

Kısa bir süre göz göze geldik

"ben buna mecbur kaldım Ada hayatta bütün tercihlerimi ben belirledim ilk defa bir mecburiyet içinde kaldım ve bu işi yapmaya mecbursam oyunu kendi kurallarıma göre kurarım"

Aniden konuşmanın yönünü değiştirdi

"teklifimi neden kabul etmedin?" birden bire ne dediğini anlayamadım.öylece yüzüne baktım

" evde yaşama fikrinden bahsediyorum, daha rahat ederdin"

elimdeki kalemle oynamaya başladım

"ben zaten rahatım hem bu haftasonu ev bakacağım kendime"

"bu hafta sonu Yunanistan'a uçuyoruz seninle"

"ne demek Yunanistan'a uçuyoruz"

"Yunanistan'daki krizden sonra emlak fiyatları dibe vurdu oradan biraz gayrimenkul almakta fayda var hatta turizm işine bile girebiliriz, orada birkaç toplantı yapacağım asistanım olarak sende benimle olacaksın"

Sinirden kalemi dişlemeye başlamıştım

"yapma şunu diye fısıldadı"

"neyi yapmayım "

"kalemi dişlemiyi, dikkatimi dağıtıyorsun "

inadına dişlemeye devam ettim ve bunu bir daha yapmamaya o an kendime söz verdim.aniden kalemi elimden alan Baran dudaklarımı dudaklarına hapsetti.işte bu anı çok özlemiştim nefesini hissetmeyi.ben tam bir anlığına olsa da yaşananları boş verip anın keyfini çıkarmayı niyetlenmiştim ki geri çekildi.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin