BEDEL

harebe

Eski harabe

Eski harabeye girmeden önce gerekli önlemleri almış planın üstünden tekrar geçmiştik ben içerde Görkem'i oyalarken diğerleri harabenin etrafındaki adamların işini bitirecekti ve Ada'yı güvenli bir yere çekmeyi başardığımda içeri gireceklerdi.Bu benim tek şansımdı yoksa o şerefsiz Ada'nın gitmesine yada Ada'yı oradan çıkarmama asla müsaade etmezdi.Yavaşça arabadan indim ellerimi kaldırdım

"ceketini çıkar" diye içlerinden biri bağırdı, aynı ses

"yavaş ol sakın ani bir hareket yapayım deme"

başımı salladım ağır hareketlerle ceketimi çıkardım.eskiden padişahların av çiftliği olarak kullanılan bu harabe sonraki yıllarda keşlerin sokakta kalanların gizli kuytu mekanı olmuştu. Bir adam yavaşça yanıma geldi üstümü aradı ve bir baş işaretiyle içeri geçebileceğimizi onayladı.

Yavaşça içeri girdik arkadan beni takip eden iki adamda silahlarını bana doğrultmuştu Ada sandalyenin üzerinde yarı baygın bir vaziyette iki büklüm olmuştu.Görkem

"ooo hoş geldin Baran bey sana layık bir karşılama yapamadık kusura bakma ama idare edeceksin artık" Ada'nın başından tuttu

"bak ufaklık kim gelmiş kocan seni kurtarmaya gelmiş"

"o pis ellerini karımdan çek Görkem seni öldürürüm"

ben öfkeyle öne doğru atılırken arkamdaki iki adam kollarımdan tuttu çaresizlikle bana bakan Ada

"neden geldin buraya neden seni öldürecekler Baran kaç git lütfen git"

"korkma her şey yoluna girecek sevgilim"

kollarımı iki adamdan zorlada olsa kurtardım

"evet buradayım bırak Ada'yı,o gitsin bizde hesabı bitirelim."

Gülerek "olmaz Baran sen bilmez misin bizim topraklarda erkeklerin ego savaşlarının bedelini kadınlar öder,adı namus olur adı aşk olur ama her zaman bedeli kadınlar öder"

biraz düşünür gibi yaptı

"gerçi bizimkisi hem ego cinayeti,hemde aşk cinayeti olacak ama gazeteler yinede kanlı hesaplaşma diyecek"

Ada'ya döndü

"biliyor musun ben Aslı'yı çok sevdim Baran'dan daha çok, bir dediğini iki etmedim,el üstünde tuttum bütün Antalya'yı ayaklarına serdim o ne yaptı Baran'ın aşkını seninle kaybettiğini anlayınca intihar etti.Baran sana da seni çok seviyorum senin için Antalya'yı yakarım demiş miydi?" cevap beklemeden devam etti

"demişti değil mi? sonra ben ne yaptım Aslı'yı elinden aldım zorla da olsam yaptım bunu Aslı'yı Baran'la,babasıyla tehdit ettim o da paşa paşa kabul etmek zorunda kaldı.Sonra ne oldu Aslı bir gün Baran'a kavuşacağını düşlerken Baran kolunda seninle çıkageldi.Bu adam böyledir şimdi senide alsam götürsem buradan birkaç gün ağlar sonra başka bir yedeğini çıkarır"

"sen ne şerefsiz bir adamsın lan,insan onu sevmediğini bile bile bir kadını koynuna alır mı? Ben Aslı'yı yine sana bırakmazdım ama bir kadını zorla, tehdit ederek yanımda tutacak kadar şerefsiz değilim senin gibi şerefsizlerin yaşamaya hakkı yok "

silahını tekrar Ada'nın başına dayadı

"benim aşk yaşama şeklimde bu, aşkım için yapamayacağım kötülük yok, elimi kana da buladım, tehditte ettim, sen aşkın için ne kadar ileri gidebilirsin Karlıdağ ama dur biz buyuz değil mi? sen aşık olursun ben senin elinden alırım tıpkı birazdan Ada'yı elinden alacağım gibi"

Ada'nın saçlarını ellerine doladı kulağına eğildi

"senin için üzülüyorum ufaklık bu güzel yüzüne narin bedenine çok yazık olacak.oysaki seni o toplantıda ilk gördüğümde güzelliğinle beni sarhoş etmiştin.Seninde şansızlığın bu olsa gerek Baran'la evlenmek "

Ada "tuvalete gitmem gerek"

Görkem iğrenç bir kahkaha daha attı onu gebertmemek için kendimi güçlükle tuttum.

"lütfen üşütmüş olmalıyım izin ver tuvalete gideyim."

Arkasında duran adama işaret verdi. Ada'yı çözdüler ve kaldırdılar

"Ada'yı nereye götürüyorsun lan nereye "

"istersen burada yapsın hepimizin önünde... hem merak etme günlerdir bu anı bekliyorum Ada'yı gözlerinin önünde öldüreceğim sen benim elimden sevdiğimi nasıl aldıysan bende seninkini alacağım"

Ada

Tuvalete oyalanmak için gitmiştim bir umut belki kaçabilirsem Baran kendini kurtarabilirdi diye düşündüm tuvaletin küçük camından aşağı atlayabilirdim. Bir kaç saat önce tuvalete girmek istediğimi söylediğim de ben götürdükleri tuvaletin camından rahatça geçebilirdim.

Beni tuvalete getiren benim boylarımda ki kirli sakallı adam

"çabuk ol oyalanma,kapıyı da kapatma sakın"

"oldu içerde yapsaydım o zaman" kapıyı sertçe kapattım

"sakın kapıyı açayım deme"

"iki dakikan var ,iki dakika içinde çıkmazsan gelirim içeri"

yer musluğunun üzerine basarak yukarı tırmanmaya çalıştım ama ilk denememde başarısız oldum.ikinci hamlede güçlükle cama ulaşabilmiştim bedenimi yarıya uzattığım anda arkamdan bir ses

"seni yakaladım küçük fare"

beni bacaklarımdan tutarak aşağı çekti ve kolumdan sürüyerek içeri götürdü

"abi sen buna ufaklık demiştin ama bu bildiğin fare ,Küçük yosma bizi kandırmaya çalıştı abi az daha kaçıyordu "

Elindeki silahı tekrar kafama dayadı

"ölmeye bu kadar meyilli olduğunu bilmiyordum ada"

bütün vücudum zangır zangır titriyordu,gözlerimdeki yaşları güçlükle bastırmaya çalışıyordum beni böyle görmek Baran'ı daha da mahvederdi biliyorum.

"beni öldüreceksen en azından son defa Baran'a sarılmama izin ver "

"çok şey istiyorsun gelin hanım çok şey"

"yalvarırım son defa ona sarılayım"

Baran göz kırptı yavaş adımlarla ona ilerledim ve boynuna sarıldım

"seni seviyorum ufaklık" kulağıma

"3 dediğimde hazır ol"

"hey hey ayrılın bu kadar yeter"

Baran "1-2-3"

3 demesiyle beni arkasına alıp yere attı ve nasıl yaptığını anlamadığım bir çeviklikle arkamızdaki iki adamı etkisiz haline getirdi.O sırada içeriye Fırat'lar girdi işte şimdi kurtulmuştuk diye içimden geçirirken şiddetli silah sesleriyle kulaklarımı kapattım Baran

"arkamda kal ne olursa olsun Ada" sadece başımı sallayabildim. Silah seslerinden başımı kaldıramadığım bir anda Baran

"sen Fırat'lara doğru koş ben seni koruyacağım,hazır mısın hadi ufaklık?"

koşmaya başladığım anda ayağım takıldı ve yere düştüm kafamı kaldırdığımda bir adam bana nişan almıştı,Baran üstüme atladı sonrası karanlıktı....