Ada
Fırat'ın aramasından sonra yatakta öyle oturdum bir tarafım kalk git sevdiğin adam için bebeklerin için aileni kurtar derken diğer yanım seni sevse kalırdı işte gerizekalı. vicdanını rahatlatmak için birkaç gün peşinden dolandı ama bak mücadele etmekten sıkıldı gitti diyordu.şimdi ben ne yapacaktım aslında istediğim şeyi yapıyordu beni rahat bırakıyordu ama gerçek istediğim bu muydu?Çaresizlikten annemlerin duymasından korkarak yastıklara kapanarak ağladım.bizi sonsuza kadar kaybetmiştik işte.
Aradan dört ay geçti.Bebeklerin cinsiyeti belli olmuştu biri kız,biri erkekti.Bu zor süreçte Ezgi ve Fırat beni hiç yalnız bırakmıyorlardı.hala kedi köpek gibi kavga etseler de benim için yan yana durmaya çalışıyorlardı. Fırat'ı ilk başta affetmemiştim.Ama annelik duygularım ve Fırat'ın bitmek bilmez sürprizleri, muziplikleri ve inadı sayesinde onu affetmiştim.affetmeyi geçte olsa öğreniyordum.
Kanalda muhabirlik yapmaya devam ediyordum ama hamilelik beni zorlamaya başlamıştı, bu nedenlede iç kısma geçmiştim, son bir aydır hareket alanım iyice kısıtlanmıştı.Hemen yoruluyordum,sürekli uzanmak istiyordum.Acayip kilo almıştım koca bir balinaya dönüşmüştüm.İş çıkışları Ezgi'yle,Fırat'la yada Ali'yle yürüyüş yapıyordum.gerçi Fırat Ali'den pek hoşlanmıyordu ama beni kırmamak adına çok bir şeyde söylemiyordu. Mahir bir ara yanıma uğramış boşanma davasının ilkinin görüldüğünü davayı 4 ay sonraya atıldığını söylemişti.Bu arada haftanın iki günü hamilelik yogası ve anne-baba kursuna katılıyordum.burada da Fırat bana destek oluyordu elinden geldiğince.Ne kursları nede doktorla olan randevularımı kaçırmıyordu.Bu süreçte en iyi arkadaşım olmuştu ve Baran'dan bir parçada olduğu için bu durum hoşuma gidiyordu.Sevdiğim adamın kardeşi en azından yanımdaydı. Baran'ı bu süreçte sadece bir defa görebilmiştim.ofise aniden gelmişti.Sakalları uzamış teni bronzlaşmıştı.üstüne lacivert bir takım elbise vardı.onu çok özlemiştim birkaç saat vakit geçirebilmek için bile her istediğini yapabilirdim
"bir toplantım vardı Türkiye de geçerken İstanbul'a da uğramak istedim nasılsın?"
"iyiyim ya sen"
"iyi" yavaşça oturduğum koltuktan doğrulmaya çalıştım ama bu halimle bir hayli güçtü benim koltuktan kalkmak için kasıldığımı gören Baran elimi tuttu.o an bütün tüylerim diken diken oldu,kalp atışlarım hızlanmıştı.midem heyecandan bulanıyordu.derin bir nefes aldım, içimden "Allah'ım bana yardım et"
"iyi görünüyorsun"
Beni baştan aşağı süzdü
"sende .çok güzelsin"
"tabiî balinadan hallice"
"yoo gerçekten çok güzelsin.her zaman güzeldin." Elini elimden çekti
"sağlığınız nasıl?"
Elimi karnıma koydum
"biz iyiyiz.zaman zaman minik yaramazlar beni biraz zorluyorlar ama çok iyiyiz."
İçimde hareket etmeye başlamışlardı yine. ufak bir kıpırtıları anında hissediliyordu içimde iki küçük mucize taşıyordum.
"şuan yer değiştiriyorlar.aa bak tekme attı bile"
"dokunabilimiyim"
Elini aldım hareket etikleri bölgeye elini koydum
"bu harika bir şey ...bu bu mucize..."
Dilimi yine tutamadım
"çok merak ettiğin belli.... O yüzden gittin"
Elini usulca çekti "bunu sen istedin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
Romanceeserin tüm hakları @duman2014 'e aittir. BARAN VE ADA'NIN HİKAYESİ YENİDEN YAZILIYOR :) BURADA OLAN PARMAK KALDIRSIN AŞK İÇİN NE KADAR İLERİ GİDERSİN? "Öyle mi benim küçük karıcım demek kendini öldürmeyeceksin" Sesi duymamla kapıya dönmem bir oldu...