BEDEL

"kim özlerdi avuç içlerinin..."

Ada

Birkaç dakika daha kumsalda oturdum elimdeki mektubu şişeye koydum

Tıpayı kapattım ve şişeyi denize bıraktım.Şişenin gidişini seyrettim aya baktım

"neden gittin ha,neden yarım bıraktın beni sensiz ne hale geleceğimi bilmiyor muydun? acıdan ölünür sanıyordum bak acıdan ölünmüyormuş işte ama bu öyle zor ki Baran öyle acımasız ki kendime çocuklara anneme babama rol yapmaktan sıkıldım ben sadece seni istedim.Onu da bana çok gördüler işte."

Eve vardığımda Fırat bir şişe şarap açmış ahşap sandalyede oturuyordu geldiğimi görünce

"biraz daha gelmeseydin seni aramaya çıkacaktım"

"geldim işte " yüzüme baktı ayağa kalktı

"denize mi gittin yine?"

Başımı salladım ikimizde böyle zamanlarda birbirimizin gözlerine bakamıyorduk

"Gel buraya" diyerek bana sarıldı

"çok zor Fırat Baran'sızlık çok zor"

"şşş biliyorum,hiç bir şey geçmeyecek biliyorum güçlü olmak zorundayız ben hepiniz için, sende çocuklar için"

"onu çok özledim"

"bende Ada bende"

kendini ilk toparlayan Fırat oldu

"hadi ikimiz için bu kadar ağlamak yeter abim görse ikimizi de tefe koyardı.size ağlamayın demedim mi ben diye" sandalyeye oturdum

"ah biliyorum benim ağlamama hiç dayanamazdı"

Şarap şişesini gösterdi

"senin için getirdim Nevşehir'den"

başımı salladım bana da bir kadeh koydu uzattı,kendi kadehini alarak sandalyeye oturdu

"çocuklar uyudu mu?"

"Ben onlara masal anlatırken çoktan sızmışlar.iki aydır görmüyorum ikisini de ama boy atmışlar bunlar her gün büyüyor"

"iyiki sık sık geliyorsun seni çok seviyorlar,seninle vakit geçirmekten çok hoşlanıyorlar.Civan iki aydır son balık tutma maceralarınızı anlata anlata bitiremedi,Asya zaten sana aşık,keşke hep bizimle olabilsen"

"ben de isterim ama işler var annemler var.Annem 2 oğlunu kaybetti benim uzaklığıma hiç dayanamaz.sen dönsen keşke"

İstanbul'a dönme fikri bile tüylerimi diken dike ediyordu

"sevdiğim adamı benden alan şehre bir daha geri dönmem ben hem Baran'da istemez biliyorsun"

Başını salladı.

"bunu söylemek benim için zor hemde çok zor"

sessizleşti yüzüne baktım kelimeleri tartarak konuşmaya çalışıyordu.

"eğer bir gün hayatına birini almak istersen hakkın 22 yaşında dul kaldın sen"

lafını tamamlamasına izin vermedim

"bu kadar yeter Fırat başkası nasıl olabilir,asla böyle bir şey olamaz"

"benim içinde çok zor olur seni başka bir adamla görmek ama hakkın sonuçta yenge kendi düşüncem yüzünden senin hayatını mahvedemem hiçbirimizin hakkı yok"

"benim hayatım mahvolmadı bin defa başıma bunların geleceğini bilsem yine Baran'ı sever yine onunla evlenirdim.ne şanslıyım ki çok sevdim çok sevildim ve böyle bir aşktan sonra başkası asla"