Hastanede,
Duyulan ses Simon'ın öfkesi miydi? Bilinmiyordu.
Sadece bilinen, hastanenin boşaltılması gerektiğiydi.
Çalan siren, yangının habercisiydi.
Kalabalık, çoğu yaşlı ve kötü durumda olan hastalardan oluşuyordu. İnsanlar telaşla koşuştuyor, iyi durumda olanlar yangın merdivenlerine atıyordu kendisini.
Bir çatırdı koptu koridorda. Ses bir patlamaya benziyordu. Öyleydi de. Elektrik kabloları alev almıştı. Kameralar son görüntüyü alırken alevin içindeki silüeti de kaydettiler.
• • •
Tekrar uyandım. Ya da uyandırıldım.
Bir makine gibi hissediyordum. Kendi kalp atışımı hissediyordum. Yavaştı.
"Bayan Johnson."bu seferki ses ince ve nazik değildi. Boğuk ve kalındı.
"Ben Yancey."sesi kuyunun dibinden geliyormuş gibi derindi.
Uyku güzeldi. Uyumak güzeldi. Bedenimhep yorgun, ruhum hep halsizdi.
"Uyuyun efendim. Uyumak iyidir. Tüm gerçekleri ardınızda bırakacağınız bir kaçma yoludur." Kaçıyor muydum bende?
Neredeydim. Söyledikleri gibi Denver'da mı? Simon beni ne kadar sürede bulurdu.
Saat kaçtı? Gündüz müydü acaba? Hangi gündeydik?
Başım ağrıyordu. İçerisi çok sıcak.
Dışarısı soğuk muydu? Yağmur yağıyor muydu acaba?
"Direnciniz beklediğimden de iyi."dedi o yabancı ses.
"Fakat benim için yeterli değil."
Ve gözlerim kapandılar.
• • •
"Gideon!"diye seslendi Rick. Geri dönmek zorunda kaldıkları evin salonundan.
"Gideon!"haberin sesini açtı tam o sırada bay Miller.
"Dün akşam saat yedi sularında Kaliforniya'nın en prestijli hastanesi olan C.H.M.C de çıkan şüpheli yangınla ilgili bazı görüntülere ulaşıldı."
"Tanrım."diye inledi Shayla.
Gideon sonunda salona tefriş edebilmişti.
"Sesini açar mısınız?" Dedi Khylin.
"Kamera kayıtları kesilmeden önce kaydedilen son görüntü şok edici bir olay. İşte karşınızda." Sipikerin ardından alevlerin içindeki silüet ortaya çıkıyordu. Ateşin içinden çıkan bedenini kısa bir süre sonra söndürüyordu.
Yayın devam etti
"Görüntülerden de anlaşıldığı gibi..."
"Ne büyük bir olay ama değil mi?" Tüm salon merdivenlerden inen ölü yüze baktı.
Simon.
"Bakalım Amerika halkı ne diyecek?"
"Yenilmezleri bile solladık değil mi Rick?"diye alayla devam etti.
"Yoksa kimliğimi açığa çıkarmalı mıyım?"sinirli bir gülümseme vardı yüzünde.
"Din adamları da...."
"Kapatın şu lanet olasıca şeyi!"derken bile kendine hakim olamayıp telefizyona bir alev topu gönderdi.
"Böyle daha iyi."
"Simon."diye araya girdi Gideon. Elena o sırada erimiş televizyona bakıyordu.
Refe küçük kızın sırtına dokundu.
"İstersen gidelim."bu Simon'ın kontrolden çıktığını gösteriyordu.
"Ne var?"diye sırtını döndü Simon.
"Böyle yaparak bir yere varamazsın."dedi Gideon.
"Yaa, öyle mi? Ne yapmamı istersin Gideon."saniyesinde Gideon ile burun burunaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasyEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...
