73. Bölüm

11.7K 975 74
                                    

•• Bölüm müziği-Airfight(fury soundtrack) dinleyin!••

Beyaz bir zemin üzerinde kanlar içinde uyanmıştım. Karnım ve kollarımdaki deliklerden kanlar damlıyordu.  Acı görüntülerimle harekete geçmişti.
Dudaklarımdan çıkan iniltiye hakim olamadım.  Yerde biriken kanıma bakarken ağlamamak için dişimi sıkıyordum.

"Yard...yardım edin!"kuru boğazımdan çıkabilecek en gür sesi çıkardım.

"Kimse yok mu!?" Arkamda aralanan kapının sesini duydum ama dönemedim. Soğuktan ya da acıdan titremeye başlamıştım.
Topuklu ayakkabılarla gelen kişi tanıdıktı. Melek yüzlü şeytan. Yancey'in yardımcısı olsa da onu görmeyeli uzun zaman olmuştu. Yine siyah uzun saçları tepeden sıkıca toplanmıştı.
İğrenerek yere ardından bana baktı.

"İhtiyacımız olan şey neden israf oluyor!?"benim dışında birisiyle konuşmuştu hatta bir emirdi.
Bir kaç kişi içeri girdi, yüzleri ve elleri korumalıydı. Benden mi korunuyorlardı.

"Yaralarını sarın. İlaç verilmeyecek. Bana bir tekerlekli sandalye bulun."her emirde biri bir yana diğeri bir yana gitmişti. Ağrımdan dolayı beynimin uyuştuğunu hissediyordum.

"Görmek isteyeceğin bir şeyi göstereceğim."dedi.

Devam etti"Sevineceksin."yüzüme resmen gülümsüyordu.

Ne tür manyakların elindeydim hala anlamamıştım. Adam veya kadın olduğunu seçemedim birisi tekerlekli sandalyeyi getirdi. Yüzündeki maske her şeye  engel oluyordu. Oturulurken kolum ve boynum boylu boyunca kanla kaplıydı.

"İğne, şu kanamaya son verin artık."iki kolumdan ve bacaklarımdan kanımı durdurmak için iğne yedim. Ensem için de. En acı vereni de orasıydı.

"Güçlü kız."bana garezi olduğu kesindi.

"Seni ufak bir yolculuğa çıkaracağım."

Daha önce görmediğim dar bir koridordan geçtik. Tekerlekler hızla dönüyordu.

"Galiba göstereceğin şey kaçabilir." Hala adını bilmediğim kız gülümsedi. Bilmek için de bir merakta da değildim doğrusu.

"Hiç sanmıyorum."ama sesi daha farklı gelmişti kulağıma.

• • •
"İşte geldik."

"Onu görünce mutlu olacaksın." Kapı şifresi olarak gözünü okuttu. Ardından bileğindeki ilk kez gördüğüm işareti.

"Bir anlamı var mı?"

"Bizim işaretimiz."dedi gururla.

"Gerçek hakimlerin."ardından kapı açıldı. Buzlu bir cam vardı biraz ilerimizde. Sesten çok görüntüyü kapamaya yarıyordu. Ses ise..fazla tanıdıktı.

Buzlu cam iki kişi tarafından iki yana açılırken nefesimi verdim.

Kabuslarım olan, gecelerimi benden alan, uykularımı ve hayatımı mahveden o şey. Korkulu rüyam. Mariel.

Tüpün içinde dört bir yanından gelen kablolarla besleniyordu. Diğerlerinin kanıyla. Cildi parlak ve canlıydı. Duruşu dik ve uyanık gibiydi.

"O uyanacak Eva. Ve bir gece gibi çökecek." Sevinçle beni ona biraz daha yaklaştırdı.

"Varlığımız. Tek itaat etmemiz gereken kişi. İşte o."gözlerimi acıyla yumdum.

Her şeyin bittiğini hissediyordum. Acaba neler olacak diye düşünemiyordum. Tek bildiğim artık çok geç kaldığımızdı.

"Çok yakında Eva."kulağıma eğildi.

"Çok yakında, bedeninde tek bir damla kan kalamayacak." Güldü.

"Asıl sahibine verme zamanın geldi."sandalyemi hızla geriye çevirirken, dengemi sağlamaya çalıştım.

Geleceğim ve geleceğimiz için son bir dilek diledim...

•• yorumlarınızı görelim bakalım :D ••

Son 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin