20.Bölüm

37.4K 2.7K 40
                                    

Salondan yavaş hareketlerle ayrıldığım sırada yağmur yağıyordu. Yaz yağmurları mı yoksa içimin bir yansıması mıydı bu yağmur bilmiyordum. Göz yaşlarım yağmur damlacıklarıyla koybolurken , aynı yavaşlıkta yurda yürüdüm.

İçeri girdiğimde Dan yatağında uzanmış kitap okuyordu , beni umursamadan kitabını okumaya devam etti. Dolabıma gittiğimde bomboş olduğunu gördüm , çekmeceleri çektiğimde de aynı manzarayla karşılaştım. 

''Artık odan burası değil Eva.'' Umursamaz sesiyle kitabının arkasından bana konuşunca arkamı döndüm.

'' Hemen mi yani? '' Aslında bu soruyu kendime soruyordum . Hem benden habersiz yapılmıştı hemde söylenenden daha önce oda değişikliğim yapılmıştı.

'' Gördüğün gibi , boş bir dolap ve çekmeceler sana ne ifade ediyor? '' Dan'in sinir bozucu konuşmamasını takmamaya çalıştım. Dışarı yöneldiğim sırada başını kitaptan kaldırmış olacak ki, 

''Bu su birinkitisi de neyin nesi? '' Sonra bakışları bana kayınca sırılsıklam olduğumu gördü. Kaşlarını soru sorarcasına kaldırsada , umursamama sırası bendeydi.

***

Tişörtüm beni o kadar rahatsız ediyordu ki her an üzerimden yırtıp atasım geliyordu. Okulun koridorlarında hızlı adımlarla ilerlerken  bay Miller'ın bu saatte hala odasında olmasını diliyordum. Yine hareket ettiğimde üzerimde o iğrenç hissi hissetmemle dişlerimi gıcırdatmam bir oldu.

''Gerçekten yapsana Eva , bu çok iyi olurdu.'' Simon koridorun köşesinden çıkıverince şaşırdım. Ona ne diye bakış attım. Yanıma geldi.

''Şu tişörtünü yırtıp atmandan bahsediyorum ( pis pis sırttı ) gerçekten diyorum izlemesi eğlenceli olurdu hani. '' Yine muzipçe sırıtınca omzuna olabildiğince sertçe vurdum.

''Hey . Gideon ile çalışmalar iyi gidiyor galiba. '' Gideon diyince son olanlar pekte artık birlikte çalışabileceğimizin sinyalini vermiyordu.

''Neden kötü bir şey mi oldu? ''

''Eğer zihnimi okumayı bırakırsan anlatabilirim Simon.''

''Üzgünüm.''  Arkadan bay Miller'ın sesini duyunca harekete geçtim.

''Nereye gidiyorsun ? ''

''Bekle birazdan gelirim .'' Ama söz konusu olan Simon olunca ''beklemek'' nedir bilmiyordu. Dolayısıyla peşimden geliyordu. Bay Miller'ı biraz ileride görünce hızımı arttırdım. Tam ona sesleneceğim sırada Simon ağzımı kapayıp beni kenara çekti.

''Ne yapıyorsun! ''

''Telefondaki konuşmasını duydum , onu dinlemeliyim.''

''Ne ? Neden ?''Bir süre bekledik

''Peki öyleyse ne konuşuyor söyle . ''

''Bunu kendinde yapabilirsin Eva . '' 

''İyide nasıl yapacağımı bilmiyorum ki .'' Öyleydi de bunu henüz öğrenebilmiş değildim.

''Odaklanman yeterli , sonra Miller'ın zihnindeki duvarları yık .'' Artık ona bay Miller demiyordu galiba . Onunda bu tür ilişkileri karışıktı . Bay Miller'a güvensizliğinin arttığını söylediğinde gerçekten de ciddiydi.

Odaklanmaya çalıştığımda tek yetişebildiğim telefonu kapamadan önceki son sözlerdi.

''Siz nasıl isterseniz efendim.''  Bay Miller artık telefonda kiminle konuştuysa ona efendim diye hitap etmişti.Olası kişileri gözden geçirdiğimde geriye bir tek Yüceler kalıyordu. Simon'a bir bakış attığımda beni izliyordu.

***

Artık Seçilmişlerden biri olarak kabul edildiğim için hazırlanan yeni odama bir göz gezdirdim. Dan ile paylaştığımız odadan daha büyük ve daha ferahtı sebebi direk bir bahçeye açılan bir kapısı vardı. Ve bahçe muhteşemdi. Her ne kadar yan komşum Simon olsa da. Odaya gelince iki kişilik beyaz bir yatak ve onunla takım olan masam, eski odam kadar olan bir dolap vardı. Üzerinde makyaj malzemeleri ile olan masamı pek kullanacağımı zannetmesem de gidip oturdum aynadan Simon'a baktım duvara yaslanmış beni izliyordu.

''Ne? '' 

''Yüzündeki bu rahatlama ifadesini uzun zamandır görmüyordum.'' Önüme döndüm ama aynadan beni görebileceğini unuttum. Kızarmıştım. Simon hafiften güldü. Aramızdaki elektriği kesip attım. Bir süre mesafeli olma konusunda karalıydım.

''Bay Miller hakkında konuşsak.'' Simon toparlandı.

''Ne bilmek istiyorsun?''

''Telefon konuşmasında benden daha çok şey duydun. Kiminle konuşuyordu? '' Çalışma masasının sandalyesini çekip karşıma oturdu.

''Yüceler ile '' Tahminimin doğru olması beni tatmin etse de midem kasılmıştı.

''Ne konuşuyordu peki ?'' 

''Anladığım kadarıyla pek yakında burayı bir ziyaret edeceklermiş.''İşte asıl bomba buydu.

''Sence bu iyi bir şey mi? ''

''Benim kendi tecrübelerime dayanarak konuşuyorum...''

''Ee yorumun ne? ''

''Şunu söyleyebilirim ki yüceler bu kadar sık sık akademiyle iletişimde olmazlar hatta onları görme fırsatımız hiç olmazdı. Olayın tamamen senle alakalı bir durum olduğunu düşünüyorum.'' Bende öyle olacağını tahmin ediyordum. Sonuçta nereden geldiği belli olmayan bir ateş daha vardı ellerinde.

''Sence beni sorun olarak mı görüyorlar ? '' Simon hafiften tebessüm etti.

''Başta bende öyle düşünmüştüm ama fikirler değişir.'' Tam net bir cevap olmasa da yinede yüceler için şimdilik bir sorun olarak görünüyordum.

Son 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin