Kütüphaneden çıktığımızda çoktan öğlen olmuştu. Buda öğrencilerin her yerde olacağı anlamına geliyordu. Bay Miller önde ilerlerken bayan Maggie'ye yaklaştım.
''Bayan Maggie.''
''Evet tatlım.''
''Düşündüm ki çoktan öğlen oldu yani öğrenciler dışarıda olacaklardır. Bu durumda...'' Anlamıştı devam etmeme gerek kalmadı.
''Peter.'' diye seslendi. Bize dönmeden Bay Miller cevapladı.
''Evet Maggie. ''
''Eva'nın gözlerini diğer öğrenciler şu saatlerde fark edebilirler.'' Adımlarını yavaşlattı. Düşünceli bir hal aldı.
''Haklısınız.''
****
Mükemmel çözüm yolumuz. Izzy'nin güneş gözlükleriydi. Etrafta herkes hem küçümser hemde merakla bana bakmışlardı ama en azından gözlerimi görmüyorlardı, bu yüzden fazla utanmadan Simon'ın odasına ilerledik.
Yedilerin odaları bizden ayrı hatta okuldan apayrı bir bölümdeydi ve daha konforluydu. Buda bir ayrıcalıktı bence. Simon'ın kapısını çalan Bay Miller , kendini toparladı. Aklımdan milyon tane olay örgüsü geçiriyordum.
Simon dehşete düşebilir ve bayılabilirdi tıpkı Dan'e olduğu gibi. Yada ''vay canına sonunda yalnız kalmayacağım diyip boynuma atlayabilirdi'' ki bu bence olmazdı ama en azından bir ihtimaldi. Simon kapısını açınca hepimizi görünce baya bir afalladı. Üzeri çıplak altında pjaması vardı. Onu böyle görmek beni biraz utandırmıştı. Aslında güzel vücudu da varmış yani. Ne saçmalıyorum ben! Konumuza dönelim.
''Evet.'' Simon soru dolu bakışlarıyla bay Miller'a sonra bayan Maggie'ye sonrada bana baktı.
****
''Bu saçmalık Maggie , bana yeterli bir sebep sunmalısınız.'' Son yarım saattir Simon aynı şeyi defalarca söyledi. Yüzümü sertçe kavrayıp yüzüne yapıştırdı. Yüreğim ağzıma geldi.Gözlerimi gözlerinin içine sokmuştu adeta. Hala inanamıyordu.
''Çocuğum , zaten henüz emin değiliz.''
''Elbette emin değiliz Simon, şimdi kızı rahat bırak.'' Kızgın suratını benimkinden ayırdı. Kalbim küt küt atıyordu.
''Sadece gözlerinin kırmızısıyla anlayamayız.'' Bay Miller bıkkınlıkla konuştu.
''Burayıda geçsek artık.'' Simon beni aşağılarcasına süzdü.
''İlk geldiğin gün bile sezmiştim bunu, kesinlikle bir belasın.'' Öyleyse Amanda konusunda neden yardımcı olmuştu ki? Gerizekalı şey. Bayan Maggie olaya müdahale etti.
''Yeter Simon! Eva'ya karşı düzgün davran, onun bir suçu yok.''
''Onun bir suçu yok öylemi...Tanrım!.. Ya öyleyse , ya gerçekten oda ateşse , tabiki suçlu olur bizleri yüceler seçiyor! Onu kim seçti öyleyse! '' İşte gerçekten iyi bir yere parmak basmıştı. Bay Miller ona hak verdi.
''Doğru söylüyorsun Evlat. Zaten bizim yönetimimizde yetişmedi bu zaten bir sorunken iyice sorun çıkartan başka bir şeyde bu.'' Bayan Maggie ayaklandı.
''Ne çabuk olayı sonuca bağladınız. Sadece gözünün kırmızı olması yeterli değil elbette , elimizde başka deliller olması gerek.'' Cevabı biliyordum başka delil olarak bir şey daha vardı. Bay Miller'a bakış attım. Simon konuştu.
''Mesela.'' Bayan Maggie bana baktı.
''Mesela ateş ile bir şeyler yaşadın mı? '' Bakışlarımı bay Miller sabitledim. Oda biliyordu cevabı. Benim yerime sıkıntıyla cevapladı.
''Evet , yani büyük ihtimal.''
''Nasıl? '' Simon heyecanlanmış bayan Maggie ise şaşırmıştı. Bu sefer artık çenemi kullanmam gerekiyordu.
''Buraya gelecekken hava limanında bir şey oldu.''
''Ne oldu? '' Simon sabırsızdı.
''İyi hissetmiyordum kendimi , lavaboya koşmuştum zaten ilk o zaman gözlerim kırmızı oldu. Bir kadın ve iki arkadaşı benden korkup kaçmıştı sonrada yangın çıktı.'' Son sözüm Simon'ı sarstı biraz. Bayan Maggie yatağa çöktü. Elini ağzına götürüp şaşkınlıkla ve soru soran gözlerle bay Miller'a baktı.
''Belki sadece bir tesadüftür.'' Simon hala pes etmemişti.
''Simon..'' Bay Miller'a öfke ile çıkıştı.
''Bu saçmalık! Tek ateş benim! Bu bir tesadüf olamaz mı yani! Bana gerçekten bir kanıt lazım diyorum! Şuan burada yine yapsın öyleyse! '' Şiddetle bana baktı, ondan yayılan öfkeyi hissedip geriledim. Şuan öyle çok korkuyordum ki. Bana yöneldi. Amuzlarımdan tutup sarstı.
''Hadi, yapsana! ''diye kükredi.
''Bırak beni! Canımı acıtıyorsun.'' Bay Miller onu benim üzerimden çekti ve sabrı tükenmişti artık. Yüzüne tokadı yapıştırdı. Hak etmişti aslında. Simon şoke oldu. Gözlerini işte o zaman gördüm. Öfke ile parlayan benimle aynı renkteki kırmızı gözler. Bay Miller yaptığına pişman olmuştu.
''Simon ben...'' Simon odanın kapısını çarpıp çıktı. Elim, ayağım zangır zangır titriyordu. Yavaşça yatağa bende oturdum. Derin bir nefes aldım çünkü buna şuan fazlasıyla ihtiyacım vardı. Herşey beni bekliyordu. Tüm bu imkansız denilen şey başıma şimdiden bela açmıştı.
****
Biraz bay Miller'ın yardımıyla sakinleştikten sonra odama dönmüştüm. Benden sonra bayan Maggie ile derin bir sohbete başlamışlardı. Odamda ise meraktan çatlamak üzere olan bir çift arkadaşım vardı. Haberleri alınca Dan'in tekrar bayılmasını bekledim ama sadece oturup dinledi Izzy ise heyecanla dinleyerek bir ton soru sormuştu.
''Yani Simon kıskancından odayı mı terk etti.''
''Sence kıskancından mı Izzy? ''
''Vay be , onca sene tek ateş olacaksın, bütün herkesten üstün kabul edilip bide liderleri olacaksın ama günün birinde bir kız çıka gelip ''hey ben de ateşim bir kere '' diyecek.'' Olayı böyle kurgulaması beni eğlendirmişti açıkçası.
''Tam olarak öyle değil ama yinde öylede denile bilir.'' Suskunluğunu koruyan Dan konuştu.
''Düşünsenize onun yerinde olduğunuzu, muhtemelen Eva bir süre onun gözüne gözükmesen iyi edersin.'' Haklıydı bana fazlasıyla sinirliydi. Ama onuda anlıyordum . Ortada hiç bir neden yokken zamanında ''Yüceler '' denilen kişilerin sözü bu gün pekte geçerliliğini korumuyordu. Artık bende vardım her ne kadar Simon hala inanmasa da.
*****
Akşam üzeri Bayan Maggie beni uyarmaya gelmişti aslında sadece beni değil üçümüzüde uyarmaya gelmişti.Yarına kadar gözlerim eski halini almazsa odadan çıkmayacaktım. Eğer alırsa hiç birşey olmamış gibi eğitim alanına gidecektim. Bu olaya Gideon'un tepkisini fazlasıyla merak ediyordum açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasyEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...