5.Bölüm

45.6K 3K 338
                                    

Sonra odamın kapısı sertçe açıldı. 

*5.Bölüm*

Gideon bem beyaz bir suratla içeri girdi.

''Eva gitmemiz gerek.''

''Neden? Ne oldu? '' paniğe kapıldım biran.

''Dışarıya bak ama fazla açma perdeni.'' Emily ile birbirimize baktık sonra penceremin yanına gittim. Perdeyi köşeden yavaşça araladım. Dışarıda elinde mumları olan insan kalabalığı tam evimizin önündeydi. Pencereden uzaklaştım.

''Buda neyin nesi? '' Gideon aceleciydi.

''Bunu yolda açıklasam olmaz mı? Hadi burada geçirdiğimiz her saniye tehlikedesin.'' Daha bir haftam vardı. Teyzemle , Tom'la , Emily ile. Onlara şimdi veda bile edemeden gitmek fazlasıyla üzücü olurdu.

''En azından vedalaşsam . ''

''Teyzen aşağıda kalabalığı yatıştırmaya çalışıyor. Şimdi gitmemiz gerek.'' Ona yalvaran gözlerle baktım.

''En azından iki dakika ver. '' sıkıntıyla yüzünü buruşturdu.

''Peki araba arkada. Yanına da bir kaç eşya al en fazla 3 dakikan var.'' sonra odadan çıktı. Dolabıma yöneldim Emily huzursuzca olduğu yerde durdu. Hiçbir şey söylemeden beni izledi. Siyah spor çantamı aldım. Çekmecemden birkaç tane iç çamaşırı, bir tane ceket ,pantolon ve tişört koydum. Banyo ya girdim. Diş macunu ve fırçamı aldım. Kapıya uzandım açmaya çalışıyordum ama açılmıyordu.

''Em! yardım et kapı açılmıyor. ''

''Emily! hey ! orada mısın? '' Ses yoktu. Sonra ayak sesleri duyuldu.

''Emily ? ''

''Üzgünüm Eva . ''

''Ne? Ne için üzgünsün aç şu kapıyı hadi gitmemiz gerek.'' öfkeyle konuştu.

''Gidemezsiniz! '' Sesinin değişimini duyunca geriledim. Konuşan kesinlikle Emily değildi. Başkası...başka bir şeydi. Öylesine kokutucu bir sesti ki duvara yapıştım.

''Birazdan herkes buraya gelecek ve bende seni onlara seve seve vereceğim.''

''Neden?! '' Senin sorunu ne Em!? '' Aç şunu hadi !! ''korkum ve endişem sesime de yansımıştı.

''Sen şeytanın ta kendisisin. Var olmaman gerekiyor!! . '' Tamam Emily ve ailesi çok dindar bir aile değildi ama böyle bir şeyi yapmayacak da değildi. En azından en yakın arkadaşımın bile beni şeytan olarak görmesini beklemiyordum. 

Öfkem ve hayal kırıklığım birleşince bedenimdeki gücü hissettim. Kapı patlayarak açıldı. Toz havada uçuştu, kapımın yerine şimdi hiçbir şey yoktu.  Ne harika artık kapıda patlata biliyordum.

Emily ise pörtlemiş gözlerle baktı bana. Yavaşça geriledi. Onunla zaman kaybedemezdim. Dışarıdan gelen bağırışları duyunca merdivenlere yöneldim. Bahçeden koşarak çıktım. Arabayı görünce biraz rahatladım. Arabaya koştum. Birisi adımı seslendi.

''İşte orada !! Eva Johnson !! Şeytanın dölü !! '' daha demin şeytanın ta kendisiydim şimdide çocuğumu olmuş oluyordum? İlginç. İnsanlar beni fark edince bana yöneldiler ben ise arabaya.

''Nerdeesin sen sadece üç dakika demiştim.''

''Arabaya çalıştırmazsan cevabı hiçbir zaman öğrenemeyeceksin! ''

Audi A8 hızla yol alırken teyzemi gördüm. Üzgün bakışlarını ona hoş çakal bile diyememiştim. En sevdiğim hatta hayatta en çok güvendiğim insana. Ailemden geriye kalan son kişiye.

****

Yola çıktığımızdan beri Emily'nin bana nasıl ihanet edebilceğini düşünüp durdum. Tom'un bundan haberi var mıydı acaba?

''Telefonlarımızı burada bırakacağız hava alanında da sakin olmaya çalış.''

''Neden? '' 

''Ne kadar çok soru soruyorsun Eva , bir kerede sorgulamadan yerine getirsen.''

''Sana henüz güvenmiyorum.'' Şu aralar laflarım onu baya etkiliyordu. Hemen şaşkınlığını gizledi. Şimdide öfkelenmişti. Hızını arttırdı.

''Nereye gideceğiz peki ? ''

''Pensilvanya , okul orada , tekrar ediyorum hava alanında sakin ol. '' Zaten sakindim. Bana sakin olmamı söylemesi beni iyice heyecanlandırıyordu.

''Teyzemle vedalaşamadım.''kısa bir ana üzgün gözlerle bana baktı.

''O iyi olacak, endişelenme.''öyle olmasını umuyordum. Dışarıyı seyre koyuldum. Daha şimdiden onu özlemiştim.

****

Hava alanında dalgın dalgın yürüyordum. İnsanlara omuz attığımı bile bilmiyordum.

''Neyin var senin insanlara çarpmadan yürüyemez misin? '' Onu umursamadım. Dikkatimi bir türlü toplayamıyordum. Görüntüler yakınlaşıp uzaklaşıyordu. Yanımdan geçen kadının telefon konuşması sanki konserde hoparlörün yanındaki kişi gibi rahatsız etti kulaklarımı. Acı ile çığlık attım.

''Hey ! neyin var ne oluyor ? Gideon meraklı gözlerle bana baktı diğer bütün insanlar gibi. Kolumu tutan ellerinden sıyrıldım. Tuvaleti aradım. İçeri girer girmez kustum. Yanımdaki bayanlar tiksinç bakışlar attı. Aynaya bakınca gözlerimi gördüm.Rengini! iyice aynaya yapıştım. Kadınlardan biri fark etmiş olacak ki çığlığı bastı.

''Aman Tanrım!!! '' Gözümün rengi kırmızıdan kendi rengine gidip geliyordu. Birden terlemeye başladım. Alnımdan damla damla ter aktı.

Kadın ve arkadaşları korku dolu gözlerle beni izleyip  konuşuyorlardı. Ayna boydan boya çatladı. Soluk alış verişim hızlandı. Kalp atışlarımı duyuyordum. Sonra alarm sesi duyuldu. Yangın alarmı çalıyordu. Beni umursamadan dışarı koştular. Anons sesi duyuluyordu. Kadınlar çıkarken Gideon içeri girdi. Burnuma duman kokusu geliyordu.

''Gel buraya hadi çıkmamız gerek buradan.'' benim kımıldayamadığı mı fark edince kucağına aldı beni. Çıkışa yığılmış olan kalabalıktan sıyrıldık. Arabaya geri bindik. Gerilmişti. Çünkü hala Oklahoma daydık. Arabaya çalıştırdı. Kalabalıktan olabildiğince uzaklaştık.

''Bir daha hiçbir şekilde benden izin almadan bir yere gitmeyeceksin.'' Onu umursamadım.

''Yangını sen mi çıkardın?'' Elini saçlarını soktu , sıkıntılı bir hali vardı. Kaşlarım çatıldı. Bu mümkün müydü yani?

''Bilmiyorum.''dedim kararsızlıkla. 

''Ne oldu,  içeri de ne oldu? ''

''Kustum, sonra gözümün rengi değişti, kadının biri bağırdı, ayna çatladı sonrada alarm öttü.''basitçe açıkladım.

''Bekle biraz gözünün rengimi değişti? ''

'' Evet.''

''Nasıl..Ne renkti peki ? ''

''Kırmzı . ''Öyle bir firen yaptı ki torpidoya yapıştım. Arkadan gelen araba olamadığından şanslıydık.

''Kırmızı mı? ''

''Evet .'' Bana şaşkınlıkla baktı. Sonra arabadan indi. Telefonunu çıkardı. Bir görüşme yaptı. Geri geldi.

''Neler oluyor? ''gerilmiştim.

''Hiç iyi şeyler olmuyor Eva. Hiç ama hiç iyi şeyler .''

Son 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin