Sabah heyecanlıydım. Aynaya bakmadım. Geçmiş olmasını istiyordum. Çünkü bu durum beni fazlasıyla okulda etkilerdi.
''Peki , hazır mısın? '' Dan karşımda oturmuş sanki yarışmada önemli bir şey açıklar gibi gözlerimin rengini açıklıyordu.
''Hadi ama bu kadarda heyecan yaratmasan diyorum.''
''Bırak da bu işi biraz eğlenceli hale getireyim.'' Bana kalırsa hiçte eğlenebileceğim bir yanı yoktu. Sadece korkunç kımızı gözlerim vardı o kadar.
''Tamam ama derse geç kalacağız.''
''Peki tamam...''hala söylemiyordu.
''-gözlerinin rengi normal! ''derin bir nefes verdim.
'Sonunda.'' Yataktan fırlayıp kendi banyoma koştum. Aynaya yapıştım sonunda kendi gözlerimi görmem beni mutlu etti. Neşem yerine gelmişti. Dan'e bir beşlik çakıp çantamı aldım.
****
Ders beden eğitimiydi. Izzy ince bacaklarından şikayet ederek koşuyordu. Geride kalmıştı. Başı Simon ve Amanda'nın çektiğini gördüm. Dan ile derse çoktan geç kalmış olduğumuzu fark ettik. Umarım hoca kızmaz derken Simon'ın beni delip geçen bakışlarını fark ettim.Tam yanımızdan geçerken Amanda bunu fark etti ve hızını arttırdı. Bende umursamamaya çalışarak koça doğru yürüdüm. Dan mırıldandı.
''Dediğim gibi gözüne gözükmesen iyi edersin.'' Ona kafa salladım. Haklıydı. Sağı solu belli değildi.
Koç Butler anlayışlı birisiydi. Durumu açıklamadık daha doğrusu yalan söylemiştik ama anlaşılan okuldaki hocalar benim durumumdan haberdar olmuşlardı yada o başka bir şey anlayıp göz kırpmıştı. Nedense kendimi huzursuz hissettim.
''Koç'u ilk defa bu kadar anlayışlı gördüm. Bu çok ilginç.''güldü.
''Okula gelişinle insanlar çok fazla değişti Eva bu durum beni şaşırtıyor.'' Ne demek istediğini anlamıştım ama bunu nasıl yorumlamam gerektiğini bilmiyordum gerçekten bir arkadaşça şaka amaçlı bir söz müydü yada farklı bir iması mı vardı anlamadım.
Yanımdan uzaklaşıp giderken onu izledim. Izzy yanımda bitti.
''Ne oldu suratın düştü birden?''Bir şey demedim.
''Kötü bir şey mi dedi? Bak Eva ona aldırış etme o çok fazla...çok fazla bağlı bu okula.''
''Neden?'' Izzy sıkıntı ile iç çekti.
''Oda senin gibi sayılır. Yani bir ailede yetişip buraya getirilmedi. Ailesi burada yaşadılar ve öldüler.''
''Okulda yaşayıp mı öldüler?''dedim, hayretle.
''Onun annesi Ateşti .'' Duyduklarıma inanamadım. Vay anasını demek istedim ama soluğum kesilmişti.
''Annesi Simon'ı seçtikten sonra esrarengiz bir şekilde öldü.''
''Anlamadım, esrarengiz derken?'' Izzy iyice kıvrandı sonra etrafa bakındı. Ses tonunu iyice kıstı.
''Dan , Simon dan haz etmiyor çünkü annesinin ölümünü ona bağlıyor. Simon okula geldiği gün bir çok olay oldu , tehlikeli olaylar. Senide öyle görüyor olabilir. Ayrıca ateş olmanda bunu tetikliyor.'' Son cümleyi söylerken etrafa bu sefer ben bakındım birisi duymamalıydı.
''Yani ona annesinin olayını mı hatırlatıyorum?''
''Öylede denilebilir, en azından ben öyle düşnüyorum.'' Mantıklıydı. Böyle bir şey yaşamış bir oda arkadaşım vardı ve ben bunu bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasyEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...