Çimenlere ayağımız değdiği gibi Kady teyzem dışarı fırladı. Simon onu görünce gülümsedi. Kady teyzem ufak tefek bir kadındı ve koştura koştura bize doğru gelince gülmeden edemedik.
''Eva'm''bana sıkı sıkı sarıldı. Küçük kolları beni iyice sardığında bende aynı şekilde karşılık veriyordum. Simon'a bir bakış attığında dalmıştı ama elimle onu dürttüm.
Teyzem benden ayrılıp aynı sıcaklıkla onuda kucakladı. Simon'ın şaşkınlığı sizi gülümseten türdendi. Biraz geçte olsa oda teyzeme sarıldı.
''Böyle yakışıklı bir çocukla aynı çatı altında nasıl yaşayacağız biz?''teyzeme onay verircesine kafa sallayınca Simon bana sinsi sinsi sırıttı.
''Aslında pekte sorun olacağını zannetmiyorum.''onun o haline daha fazla gülmemek için dudağımı ısırdım. Teyzem sanki küçük çocuklar gibi iki elimizden tutup içeri sürükledi bizi. Eve girdiğimde derin bir soluk verdim. Hala aynıydı. Çiçekli koltuklar , küçük kutu evim hala aynıydı. Teyzem kapıyı kapatırken konuştu.
''Umarım acıkmışsınızdır.''Simon'ın midesi onun yerine cevap verdi. Bir dakika utanmış mıydı o? Yanakları kızarınca daha çok yakışıklı olduğu düşüncesi ile bende kızarıp kafamı başka yöne çevirdim.
''Şey, malum daha sabah ve uçaktan iner inmez buraya geldik..''teyzem omzuna bilmiş bir eda ile vurdu.
''Simon, lazanya sever misin?''teyzemin sorusuna ikimizinde gözleri parladı.
''Sevmek ne demek bayılırız.''hep birlikte sofraya kurulduğumuzda o elle tutulur aile sıcaklığını hissetmek içimi kıpır kıpır etti. Ayrıca Simon'ın yüzünden eksik olmayan gülümsemesi beni de mutlu ediyordu. Teyzem ile yemekler hakkında koyu bir sohbete dalmıştı. En sevdiği yemeklerden bahsederken azının suyu akıyordu, teyzem ise ne isterse pişireceğini söylüyordu.
Yemekten sonrada normal şeyleri konuştuk. Her an yaşananlarla ilgili bir soru yöneltmesine karşılık kendimi hazır tutmaya çalışıyordum. Fakat saat on ikiye doğru gelmesine rağmen hala tek bir soru bile sormamış olması beni şaşırtıyordu.
Yatma vakti geldiğinde Simon'ın bakışlarındaki soruyu anlayabiliyordum. Teyzem onu bana bakarken yakalayınca göz kırptı.
''Aslında odanda ufak bir değişiklik yaptım tatlım, istersen bir bak.''ona soru soran bakışlar atsam da bana yukarıyı işaret etti.
Odama çıkana kadar Simon merakla etrafa bakıyordu. Kapıyı araladığımda karşımda benim yatağımın diğer tarafında bir yatak daha vardı. Simon'ın nefesini ensemde hissettim.
''Eh aynı yatak olmasa da aynı oda da olacağız.''belime sarıldığında ellerine vurdum ama daha sıkı kavradı. Dudaklarını ensemde hissettiğimde gıdıklanmıştım.
''Bakarsın yatakları birleştiririz.''dediğinde
''Bence şansını zorlama evlat.''teyzem arkadan çıkışınca Simon benden hızla uzaklaştı ve kafasını kaşıdı.
***
Sabah kahvaltısında teyzem ocağı yakamamıştı ve çakmağı bulamıyordu. Simon'ın parmakları o yöne kayınca elini yakalayıp masaya koydum.
''Unutma, bir daha asla kullanmayacağız.''bu dün gece boyunca tartıştığımız bir karadı. Simon'ın tek eğlencesi aslında tek gerçek eğlencesini elinden alıyordum ama normal olmak istiyorsak bunu da hayatımızdan çıkarmalıydık. Bu konuda hala tartışsak da ara sıra görmezden gelebileceğimi söylüyordum.
Bay Miller sabah saatlerinde Simon'ı aramış ve onun adına bir banka hesabı açmıştı. Hesaptaki parayı duyunca dilim tutulmuştu. Akademi yada bay Miller bu parayı nereden ve nasıl buluştu aklım almamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasíaEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...