Sonra bana korku dolu gözle baktılar.Bana...
2.Bölüm
Sıradan fırladım.Kapıya doğru koştum. Herkesten '' O da neydi? '' diye sorular yükseliyordu. Bense lavaboya koştum. Arkamdan kapıyı kitledim. Aynanın karşısına geçtim. Kendime baktım . Fazla solgun görünüyordum . Elimi yüzümü yıkadım . Yüzümü kurlar iken bir çatırtı duydum. Kafamı kapıya çevirmiştim ki bu seferde ayna patladı. Çığlığım ile birlikte duvara yapıştım. Yerdeki ayna parçacıklarına şokla baktım. Dışarı fırlamak istiyordum ama kapı açılmıyordu.
''Ah , açılsana be . ''sonra onu girdiğimde kilitlediğim aklıma geldi. Dışarı çıktığımda ise beni büyük bir kalabalık karşıladı.
''Yine mi kırmış camı ?. ''
''Aynayı bu hale o mu getirdi.? ''
''Duyduğuma göre sınıfında pencereyi patlatmış .''
''İyide bu imkansız! Böyle bir şeyi nasıl yapabilir ki ? '' insanlar sesi beynimde uğulduyordu. Bir an önce ya Tom'u yada Emily'i bulmalıydım. Aralarından sıyrılmaya çalıştım. Arkamdan birisinin bana bağırmasıyla durdum.
''Hey Lucifer! ''bana şeytan mı demişti? Gerçekten bana şeytan mı demişti?Beynimin bunu idrak etmesi biraz zaman alsa da bir hışımla sesin geldiği yere gittim. Cesaretimin nereden ve nasıl geldiğini bilmiyordum ama o her kim ise bu lafın bedelini fena ödetecektim.
''Kimdi o ? Hanginizse çıkın ortaya! ''bizim sınıftan tabi ki de Andy rampa saçlarıyla karşıma dikildi. Babasının bir papaz olmasına karşı bu tür terimleri azında duymaya alışıktık aslında.
''Ne o beni de mi patlatacaksın yoksa. ''fazla iğneleyici ve gıcık konuşmasına karşın öfke kat sayım iki katına çıkmıştı. Onun gözünün içine iyice baktım. Sonra bir şey hissettim. Aynı hızda tekrarlayan bir ritimdi. Sesin derinliklerine indiğimde ise kalp atışı olduğunu anladım.
Sonra ses kesildi ve ardından Andy yere yığıldı. Asıl şimdi korku dolu çığlıklar yükseliyordu. Bende olayın şoku ile geriledim. Bunu ben mi yapmıştım ki ? Bu şey...Bu şey imkansız! Ancak kitaplarda olabilecek bir durum. Tıpkı okudum o romanlardaki gibi. Sonra birisi beni kolumdan yakaladığı gibi yere yapıştırdı. Kim olduğunu algılamam zaman almıştı. Kafam zeminle birleşince acı dolu bir çığlık attım. Sonra bir başkası üzerimdeki tanımadığım o çocuğu duvara doğru fırlattı. Benim kalkmama yardımcı oldu.
Çocuğu bizim okulda daha önce görmediğime yemin edebilirdim. Beyaz tenli hafif sarı saçlı bir çocuğun elini tutuyordum şuan. Sonra hemen elimi çektim. Bakışları duvara fırlattığı çocuktan bana kaydı.
''İyi misin ? ''kafamın acısı dışında pek bir şeyim yoktu.
''İdare eder.''bu cevabıma biraz tebessüm etti. Bende acı dolu bir tebessümle karşılık verdim. Çünkü beynimin ikiye ayrıldığına dair şüphe duyuyordum. Sonra zaten Emily'nin sesini duydum ve peşinden Tom'un da,
''Hey kitap kurdu neler oluyor ? Şu söylenen saçmalıklar doğru mu ? ''kafamın acısına son vermek istiyordum. Tom elimle başımı tuttuğumu fark etti.
''Ne o, biriyle mi boğuştun? ''ona yavaşça kafa salladım. Emily beni tuttuğu gibi bahçeye sürükledi. Kalabalıksa sadece bizi izledi. Bana yardım eden çocukta dahil.
''Neler oluyor anlatacak mısın artık?''
''İnan bende ne halt olduğu hakkında bir fikre sahip değilim, sadece diğerleri gibi korkuyorum ve biraz şoktayım.''
'' Biraz mı ? Millet olanları anlatırken tir tir titriyorlardı Eva.''
''Tamam . Başlıyorum. Öncelikle matematik dersinde biraz bunaldım sonra pencereyi açmak için uzandım ama pencere ben daha açmadan bana geldi ve kafama çarptı. Sonra meşhur ponpon kızlardan biri bana laf attı tam ona azının payını verecektim ki tüm pencereler param parça oldu. Ardından bende lavaboya koştum. Orada da aynı şey oldu ayna çatladı. Oradan çıktığımda ise Andy bana laf attı. Biz tartışırken de bayıldı. Sonra bir çocuk üzerime atıldı ve yere yapıştım. Sonra o çocuk çıka geldi işte . Sonrada siz geldiniz . Bu yani bu başka bir şey yok. '' hızlı konuşmaktan soluğum kesilmişti ,ikisi de ağızları açık bana bakıyorlardı sonra Tom kekeledi.
''Bu mu .. Bu mu . Bu daha ne.. ne olsun Eva .Bu şey aynı..''
''Aynı romanlardaki gibi değil mi ? Belkide Tanrı sonunda hayallerime kavuşmam için bana böyle bir yetenek lütfetmiştir ha ne dersiniz? ''bu espiriye yalnızca ben güldüm. İkisi hala şoktaydı. Emily kendisini topladı.
''Peki bu mümkün mü? Yani bu şey , ayna veya camı patlatman? '' Ona ciddi misin? bakışını attım. Tom bana döndü. Biraz daha iyi gibiydi.
''Neyin nesi bu , lanet falan mı? Aynalar ne diye öyle çatlasın ki? '' bende ona omuz silktim. Sonra arkadan o çocuk geldi. Bana doğru ilerliyordu . Yanıma gelincede konuştu.
''Gitsek iyi olacak . ''
''Neden?''sonra arkadan gelen kalabalığı gördüm korkuyla gözlerim açıldı ,oda yineledi.
''Gitsek iyi olacak . '' bir an mecbur olduğumu fark ettim. Cevabımı surat ifademden anlamışa benziyordu. O harekete geçince bende harekete geçtim.
***
''Nereye gidiyoruz ? ''
''Evine.'' Ona kaşlarımı çattım. Evimi nereden bilecekti ki. Sonra bizim sokağa doğru döndük. Teyzemi kapı eşiğinde gördüm. Arabayı tanımışa benziyordu. Çünkü yola çıktı. Arabadan iner inmez bana sarıldı.
''Ah tatlım, iyi misin? Sana zarar veren oldu mu? '' Olaylardan nasıl haberdar olduğunu merak etmiştim. Çocuğa döndüm.
''Bebeğim Gideon bana haber verdi.''demek adı Gideon'du . Rahatça teyzemin çiçekli koltuğuna çöktü. Bu ne rahatlıktı böyle ve teyzem onu nereden tanıyordu.
''Ben galiba iyiyim, sadece başım biraz şiş.''teyzem mutfağa yöneldi. Ben de Gideon'u iyice süzdüm. Buna karşılık kaşlarını kaldırdı ve mavi-yeşil gözlerini bana dikti.
''Ne o , resmimi mi çizeceksin yoksa?''içimde züppe diye geçirdim. Teyzem kafama soğuk bir şey koyunca sıçradım.
''Çok fena şişmiş. Anlaşılan iyi bir darbe almışsın tatlım.''hafif gülümsedi.
''Keşke kendini savunman için sana eğitim aldırsaydım.''diye hayıflandı.
''Bence bu tür şeyleri laflarıyla çözümleye bilecek kapasiteye sahip.'' Gideon'un bu lafına karşılık göz devirip ona dik dik baktım . Ona bu konuda konuşma hakkını kim vermişti ki . Tekrarlıyorum züppenin teki.
Teyzem beni de tutup koltuğa oturtturdu. Sonra yavaşça konuştu.
''Hayatım, bu Gideon Morris . Çok saygıdeğer bir ailenin tek oğludur. Ailesi ile uzun yıllar içli dışlı olmuşluğum var. Babası çok saygıdeğer bir arkadaşımdı. Bir süreliğine burada bizimle kalacak.''Sonra bana göz kırptı. Ben sözünün bitmesi ile Gideon'a dödüm.
''Neden?''teyzem biraz kıvrandıktan sonra cevap verdi.
''Bir iş için?''
''Ne tür bir iş peki?'' Bu sefer Gideon cevapladı.
''Pek yakında öğrenirsin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasyEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...