19.Bölüm

41.7K 2.7K 550
                                    

***Mümkünse müzik ile okumalısınız benden size tavsiye !** 

                                                                                      19.Bölüm

Zil çaldığında , sınıfa yetişmeye çalışıyordum. Dün Simon ile konuşmamızın arasında Gideon pek hoş bir giriş yapmış ve Simon ile olan konuşmamızda orada bitivermişti. Sabahta nedense Dan beni uyandırmamıştı. Nasıl hazırlandım onu bile bilmiyordum , gözümde hala çapak vardı. Koşar adım sınıftan içeri girdiğimde Izzy ve arka sırama tünemiş olan bir adet Simon beni karşıladı. Beni görünce gülümsedi. Sırama doğru hareket ederken Dan yüzüme bile bakmamıştı. Izzy'nin yanına çöktüm.

''Neden geç kaldın uykucu şirin.''

''Dan beni uyandırmadı da ondan.'' Izzy hafifçe kafasını sallayıp çantasına yöneldi. Bende çantamdan kitap çıkaracağım sırada , sırtımda oluşan dürtü ile arkama döndüm. Simon'ın tahminimce tek ders araç gerece olan kalemi ile sırtımı dürtüyordu.

''Günaydın prenses.''

''Ah, lütfen prenses deme Simon. Sana da günaydın.'' Önüme döneceğim sırada tekrar dürttü.

''Bir sayfa alabilir miyim?'' gözlerimi devirmeyi unutmadım tabi ki de. Bir sayfa koparıp ona uzattım.

''Teşekkürler prenses.''

''Off.'' 

Sınıftan içeri bayan Samantha girdi. Açıkçası okula geldiğim süre boyunca ve hatta bir şekilde katılabildiğim dersler boyunca ne anlattığını çözmeye çalışıyordum. Ya da ilgimi çekmiyor da denilebilirdi. Simon saçımın tokasını çekiştirince arkaya döndüm.

''Buraya gelmenden artık pek haz etmemeye başlıyorum Simon.''

''Daha yeni başlıyordum oysa.'' Aptal diye mırıldanıp önüme döndüğümde bayan Samantha slaytını açıyordu. Konu başlığını görünce buz kestim

''Tarihteki tek kan bükücü'' Simon'ında gerildiğini algılayabiliyordum. Yavaşça ensemde konuştu.

''Bence bu derste her ne anlatacaksa kesinlikle seni ilgilendiren bir şey.'' Kafamı Amanda tarafına çevirince çatık kaşlarıyla bizi izliyordu. Izzy'e döndüğümde defterine başlık atmakla meşguldü. Şu aralar biraz durgundu. Ders bitiminde sormayı planlıyordum.

Ders boyunca bir saniyeliğine bile tahtadan ve bayan Samantha dan gözlerimi ayırmadım. Resimlerdeki tasvir eden o gözlerinin tamamı kırmızı olan ve şeytanın bir tür kadın versyonu gibi çizilmiş örneğe baktıkça midem kalkıyordu. 

Yeteneklerini kötü yana kullanmasından dolayı yüceler tarafından idam edileceği sırada tüm yüceleri gözünü bile kırpmadan nasıl öldürdüğünü anlattığı sırada , dilim damağım kurudu. Bayan Samantha gücünün erişilmez olduğunu ve ne kadar tehlikeli olabileceğinden söz ettiğinde tüylerim diken diken oldu. Günümüze kadar yani yaklaşık bir asırdır , böyle bir yeteneğin hala gelmediğini konuştuğu sırada, Simon beynimin içinde konuştu.

''Sence bu olabilir mi?''Ne demek istediğini anlasam da salağa yattım.

''Ne olabilir mi? ''

''Neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun Eva! Kanı kontrol etme gücü! ''

''Bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum Simon .''  Şansıma zil çalmıştı ve bende kendimi lavoboya attım. Aklıma resimlerdeki o vahşi kadın geldikçe , kusuyordum. Arkamdan Izzy geldi.

Son 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin