*8.Bölüm*
Oda arkadaşımla tanışma fırsatım yoktu. Çokta düzenli değildi anlaşılan çünkü yatağını toplamamış. Kıyafetleri masanın üzerindeydi. Oda kahve ve beyaz tonları ile dekore edilmişti. Yataklar duvara yapışık ortada büyük bir dolap dolabın tam karşısında iki adet çalışma masası ve birde ufak balkon vardı. Girişin çaprazındaki iki kapının banyolar olduğunu tahmin etmiştim. Banyo da fazlasıyla güzeldi küçüktü ama iş görürdü.
Yatağa attım kendimi. Yorgundum hem de fazlasıyla , biraz uzandım. Sonra aklımdan kuralları yineledim. Eğitmenler ile bu derce şart koşmaları neler dönmüştü de bu derece yasaklar getirilmişti. Yani eğitmenin senden en fazla dört yaş büyüktü. Bu bir ilişkiye engel değildi ama bunun engel olmasına sebep olan şeyi merak ediyordum. Kady teyzemle görüşmek istediğimi fark ettim. Vedalaşamadan ayrılmıştık ve onu fazlasıyla özlüyordum. Bana sarılmasını teselli etmesini, her şeyin düzeleceğini söyleyip beni yatıştırmasını özledim. Annem dediğim insanı , babam dediğim insanı özledim. Sakince ağladım. Biraz daha rahatlamıştım ağlayınca.
Sonra kalktım dolabın boş tarafını bulunca oraya eşyaları yerleştirdim. Alt rafa çantamı tıktım. Hiç bir makyaj vb. eşyam yoktu. Bu durum beni fazla etkilemezdi zaten fazla makyaj eşyam da yoktu. Pek fazla gerekte duymuyordum ama yinede bazı durumlarda şart oluyordu. Kıyafetler için ölçümü verecektim. Odanın duvar saatine baktım, hala gelen giden yoktu. Kendi tarafımdaki çalışma masasına oturdum. Gideon'un da dediği gibi bilgisayar falan yoktu.
Daha fazla sıkıldım. Balkona çıktım. Öğrenciler dışarıdaydı anlaşılan , gördüğüm kadarıyla formaları yoktu. Siyah pantolon siyah tişört ve her birinin göğsünde bir çift harf vardı. Ad ve soyad kısaltması olduğunu düşünüyordum. Bence bu zaten olayı forma haline getiriyordu. Ne giyeceğimi anlamıştım. Odam üçüncü kattaydı. Önü tamamen açıktı ama ilerde bir kaç tepe vardı. Çalışma salonları acaba orası mıydı? İçeri geçtim. Kapı çalıyordu. Koşar adım gittim.
''Eva Johnson? '' Kafamı salladım. Kadın yüzüme bile bakmadan elindeki kağıda bir şeyler yazıyordu.
''Evet.''
''Beni takip et tatlım.'' Kapıyı çektim. Ve peşine takıldım.
***
Ölçülerimi vermiştim. Bay Miller dersler hakkında bir program göndermişti. Oda arkadaşım her kimse hala ortalıkta yoktu saat altıya geliyordu. Yemek haneyi arıyordum. Koridorlarda boştu şansıma . Üç kola ayrılan koridora gelince hafiften söylendim.
''Burada kaybolmaz isem iyi bir şey. Okul mu labirent mi belli değil.''
''İlk geldiğimde inan bende aynı şeyleri söylemiştim.''yanıma gelen uzun kızıl saçlı kıza baktım sevecen bir gülümseme ile bana baktı sonra elini uzattı.
''Selam . Ben Izzy .''
''Merhaba. Bende Eva .''
''Yemekhaneyi arıyorsun öyle değil mi ? ''
''Evet, nereden bildin?'' Gülümsedi. Açıkçası fazla iyi bir tahmindi.
''Midenin sesini duydum.''
***
Izzy çok sevecen bir kızdı yemekhaneye kadar bana eşlik ederken kısa bir sohbetimiz oldu. O bir kahinmiş inanın o çocuksu yüzü görünce onun bir kahin olabileceğine inanamazsınız en azından bende öyle oldu. Bana gelirsek durumuma şaşırdı ama anlayışla karşıladı. Ayrıca yemekhaneye girince dikkatli olmamı söylemişti ama ne için olduğunu soracak vaktim olmamıştı. Bir ıslaklık ve ardından soğuk havayı ve daha sonra kahkahaları duyunca uyarıyı anlamış oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son 8
FantasyEva Johnson sıradan bir lise öğrencisi iken bir anda anlam veremediği olaylarla karşılaşır. Yazıları okuyamaması ve eşyaların ona doğru uçması ile kafayı yediğini düşünür. Fakat bir gün bir genç karşısına çıkar ve kendisinin yalnız olmadığını söyler...