Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Okul bekle beni ben geliyorum! (Düzenlendi)

"Asya kalk kız!" Tepemde ki Ece ve beni kaldırmaya çalışıyordu hah ben ve uykuyu ayırmak işte o biraz zor bebeğim! "Çekil Ececim ben onu suyun kaldırma kuvveti ile kaldıracağım!"dedi annem. Ya bu nasıl bir espri ya! Yemin ederim gözlerimi açasım gelmedi şuan! Homurdanarak "Tamam be kalktım ve anne söylemeden geçemeyeceğim de bu nasıl bir espridir ya!"deyip homurdanmaya devam ettim. Annem göz devirip,"Hadi kalk Asya geç kalacaksınız bak oranın müdiresi çok korkunçtur evladım!"dedi. Doğru ya annem oraya gitmişti.

Aklımda sorular birikirken kıkırdayıp,"Anne elementin ne senin?"dedim. Annem sorum karşısında afallasa da hemen toparlanıp"Toprak, ateş ve hava hadi kalk giyin!"annemin otomatik plottaymış gibi tekrarladığı kelimelerle bir süre olduğum yerde bir süre kaldım. Sonuçta bu elementleri yapabiliyorsa baya güçlü olmalıydı değil mi? Annemin bağırmasıyla kendime gelip ayağımla örtüyü itip banyoya girdim. İşlerimi yapıp odaya girdim.

"Asya ben aşağıdayım bavulunda bende."

"Tamam Ece." deyip dolabımı açtım. Siyah bol bir tişört altına kot şort ve en sevdiğim spor ayakkabılarını elime alıp aşağıya indim. Spor ayakkabılarımı aşağıda giyinip bavulum elime aldım. Annem de elinde torbalarla,"Kızlar okula giderken bunları yersiniz. Aç kalmayın ve kendinizi koruyun!"deyip sımsıkı sarıldı. Annemin duygulandığını fark edince işi şakaya vurup,"Tombişim ben orada ki herkesi yakarım iki güne de dönerim merak etme sen."dedim. Ece de kıkırdayıp o da benim gibi anneme sarılıp,"Merak etme Gül abla ben onun korurum!"dedi göz kırparak.

Annemde "Ece dikkat et bu deliye." deyip Ece gibi göz kırptı. Ya ben buradayım heyo! Annemi son defa sarılıp dışarı çıktık. Sitenin girişine gelip servisi beklemeye başladık. Elim ayağım titriyor yeminlen! Bir kaç dakikaya servis geldi. Servisin içinde de Austen ve Selimde vardı. Bu Austen dün akşam geldiğinde okul deyip duruyordu... demek Austen de elementleri büküyordu! Cık cık cık Eceye döndüğümde oda benim gibi saf saf Selim'e bakıyor. Elimden servisçi amca bavulu alıp binmemi istedi bende daha fazla dikilmeden servise bindim. Ecede arkamdan gelip yanıma oturdu. Ece servise bindikten bir kaç saniye sonra dayanamayıp "Sizde mi element büküyorsunuz?" diye sordu Ece lafı bildiğin ağzımdan almıştı.

Selim gülümseyerek"Evet Ece siz neyi büküyorsunuz biliyor musunuz?"dedi. Ece bana bakıp omuz silkti. Ondan hayır gelmeyeceğini anlayınca "Bilmiyoruz Selim ya siz ne büküyorsunuz?"dedim. Bunu daha çok Austen'e sormuştum ama o bana durmadan bakıp bakıp kaşlarını çatıyordu neden öyle bakıyor ki? Selim de anlamış olacak ki toparlamak için lafa daldı.

"Ben Ateş ve hava Austen ise ruh ve büyü." Ruh ve büyümü? Ben sadece ateş, su, hava ve toprak olur zannediyordum?

"Ruh ve büyüde mi elemente giriyor?"dedim şaşkınca Austen sırıtıp"En zor element ruhtur. İçinde ki ruhu büke biliyorum ama büyü farklı o bazı element kişilerin cadı soyundan gelmesiyle alakalı benim dedem büyücüydü bende onun geninden almışım."dedi bilmiş bir tavırla.

"Peki nereye gidiyoruz nasıl bir yer biliyor musunuz?"dedi Ece merakla. Bir yandan da çaktırmamaya çalışarak Selime baktı. Bu kız kesinlikle Selimden hoşlanıyor demedi demeyin!

Selim heyecanla"Aslına bakarsanız biz oradan si-" Austen'in dirseği saolsun çocuğun lafı bitmeden susturmuştu. Ay çok açımıştır. Kas yığını orangutan senpanze fil! İki koca kas yığınına umursamaz bakışlarımı atıp Ece'ye dönüp,"Ece ben uyuyorum canım!"dedim. Ece bana 'Ne oldu kız?' bakışını attı. Ona göz devirip 'uykum var aptal!' bakışımı atıp omzuna yaslandım.

ECE***

1 Saat oldu hala uyanmadı! Ve omzumu hissetmiyorum artık bu kız fazla mı yiyor son günlerde acaba?