Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Bu Ne Biçim Haber!?

Arkadaşlar multide Austen Asyayı taşırken bu şekildeler yani kuçagına almış gibi düşünün.

"Ah çok çok özür dilerim ama senin geleceğin yoktu ben de çağırmak zorunda kaldım." Olive endişeli sesiyle gözlerimi zar zor açıp doğruldum. Cidden neden hep bu benim başıma geliyor ki yani çok merk ediyorum neden ben?

"Tamam sorun yok Olive. Bir şeyler bulabildiniz mi bari?" Olive heyecanla yerinde zıplayıp elleriyle Bay Johnsen'ın oturduğu masayı gösterdi. Kütüphanenin soğuk parkesinden kalkıp Bay Johnsen'ın yanında ki sandalyeye oturdum. Olive de masanın ayağına tırmanıp karşıma geçti.

"Evet Asya bu kitapta senin hakkında bir kaç bilgi var ama beni iyi dinlemeli ve hemen telaşlanmamalısın." Hah telaşlanmak ve ben? Hıh!

"Asya bu kitaba göre sen eskiden yaşamışsın..."

"Yok artık!"

BATU***

Allahım sana geliyorum galiba!

"Okan yeter işte anlamıyorum olmuyor bırak işte beni!" Okan sinirle kolumdan tutup 10. defa zorla oturduğum sandalyeye tekrar oturttu. Şuan Asya'nın yanına gidip onunla uğraşmak istiyorum! Asyayla uğraşmak ata sporum haline geldi artık ama Asyayı kesinlikle sevmiyorum sonuçta yengemiz Austen her ne kadar kabullenmesede onu sevdiği her hareketinde belli ediyor.

"Batu sinirlendirme beni Selim'i çağırırım görürsün!" sırıtarak Okan'a dönüp kafasını bir saniye bile kaldırmadığı kitabı ittim.

"Hadi ama o şuan Eceyi düşünü-" Okan elini ağzımla kapatıp diğer eliylende kafama vurdu. Benden daha kısık sesle "Malmısın Asya burada!" gözlerimi devirip tekrar kitaba odaklandım ama hayır olmuyor!

"Abi kitaptan elektrik alamıyorum olmaz bu iş!"

"Aaa olmadı bu Batu Bey bi kahve içseydiniz belki anlaşırsınız nede olsa ham maddeniz odun!" arkamda ki Auronun sesiyle bütün karizmam yerlerdeydi. Bu kız her yerden çıkmasa olmazmıydı? Yanımda böğüre böğüre gülen Okanı dürttüp uyarıcı bir sesle "Gülme Okan!" dedim ama beni kim takar? Auro ve Okan benden bağımsız gülerken ben somurtarak Auroya döndüm. Bir insan bu kadar güzel gülmemeli kalplere zarar... Nediyorum ben!

"Ay Batu alınma canım sen dalga geçiyorum sadece." Bana canım dedi! Ay bu kız beni mahfetti genç yaşımda kalp krizinden ölüçem! Kafamı sallayıp yanıma oturan Auroya bakış attım.

"Eee Auro sen niçin geldin buraya?" zar zor kendime gelip yanımda ki Auroyu süzdüm kız fazla güzeldi buna bir çözüm bulmalı!

"Ya ben Asyayı arıyordum bu dersim onunla ama daha sınıfa gelememiş burda mı diye soruçaktım?" Auronun dudaklarından gözlerimi çekip elimle mitoloji raflarını işaret ettim. "En son orada Elf leri araştırıyordu?" Auro gülümseyip mitoloji raflarının bulunduğu yere doğru ilerledi. Kız arka profili bile bir insanı etkilemesi normal mi? Hala gülmeyi kesmeyen Okan'a dönüp kafasına okkalı bir şaplak atmamla sesini kesti. Tam kitaba odaklanmıştık ki tiz bir çığlık sesiyle direk ayaklandım bu Auronun sesiydi hızla gitti yere mitoloji raflarının arasına girdim, Okan da peşimden koşarak girdi tek eliyle raflardan destek alan Auroyu düşmekten son anda yakaladım. Auro ağzı açık karşıda bir yere bakıyordu bende daha yeni akıl edip karşıya baktım, karşıda ki kanlar içinde ki Asya nın bedenine şok içinde baktım. Bir an sendeledim kafamı sağa sola sallayıp tekrar kendime gelip Auroyu daha sıkı sardım Okan hemen Asyayı kuçağına alıp kütüphaneden hızla çıktı.

"Auro yürüyebilirmisin?" Auro bana bakmadan sadece Asyanın yattığı yere gözlerini dikmiş bakıyordu bir çeşit şok geçiriyordu endişeyle Auroyu kuçağıma alıp Okanın arkasından takip ettim inşallah Asya iyidir.