Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Toplantı

Gözlerimi bir kaç kez kırpıp elimdeki renkli sıvıdan bir yudum daha aldım. Alkolsüz bir şeydi.

"Asya şu kadın var ya o Ateş Kraliçesiymiş!" Ericanın bakışlarını takip edip kızıl saçlı kadını süzdüm bizden uzak bir masada diğer Kral/Kraliçelerle birlikte oturuyordu.

(Ateş Kraliçesi - bu kadının ismini bilmiyorum bilen varsa lütfen söylesin!-)

Açıkcası baya güzel bir kadın ama nedense kadını hiç gözüm tutmamıştı ıyş tipe bak! Kadına tekrar göz ucuyla bakıp içtiğim sıvıya geri döndüm. Neden buradaydım?

"Bak şuradaki mavi gözlü taş adamsa Su Kralı yanında ki esmer bombaysa eşiymiş!" Erica ya bakıp göz devirirken ayak üstü tüm Kral ve Kraliçeleri taciz etmişti resmen!

Erica omzumu dürtüp masaya tekrar bakarken "Bana öyle bakma Asya adam çok iyi ve şey bir Kral daha gelmemiş." dedi. Ah bir Kral eksik sanırsam Hava Kralıydı? Acaba adam çok mu yaşlıydı da geçikmişti? Aklımdaki saçma düşünceyle olduğum yerde doğrulup, tüm bunları düşünmeme sebep olan Ericaya dönüp kızgın bakışlarımı attım. Erica gözlerimi fark edince bir adım geri gidip,"Senin de sohbetine doyum olmuyor Asyacım! Ben bir Okan'a doğru kaçı- yanı gideceğim." diyip ufak adımlarla dans eden kalabalığın arasına karıştı.

İşte, sonunda tek kalabilmiştim. Aklımı toparlamam için kısa bir zaman dilimi! Aklım o kadar karışıktı ki ne düsüneceğime bile karar veremiyordum! İlk önce lanet olasıca sırt ağrımdan başlamam gerek hala sızlıyordu ve masaya dayanmış olan kollarım olmasa eminim yeri çoktan boylamıştım.

Renk sıvıyı kafama dikip tekrar düşüncelere daldım. Ya o mor gözün dediklerine ne demeliydi? Annem neden yalan söyledi? Ya da neye yalan söyledi? Hiç bir şeyin net bir cevabı olmamakla beraber düşündükce dhaa fazla soru daha fazla neden üretiyordum!

Ellerimi kafama yaslayıp bitmiş olan bardağı masanın uzak bir yerine itekledim. Şu lanet baloda yaklaşık 2 saattir kös kös duruyordum ve anca başımı ağrıtıyordum. Uzun parmaklarımla başımı ovalarken biraz daha iyiydim.

"Tanrıçam iyimisiniz?" arkamdan içimi titreten tanıdık sesle ani bir dönüş yaptım. Austen.

"Sadece biraz yalnız kalıp düşünmek istemiştim?" Austen kaşlarını çatıp yüzümü incelerken, "Bir baloda yalnız kalıp bir şeyler mi düşünüyordun? Hem de bu gürültülü müzikte?" diyip şaşkınca bir süre yüzüme baktı. Evet böyle diyince baya aptalca oluyormuş. Omuz silkip önüme dönerken, Austende yuvarlak küçük masanın karśısına geçti.

"Tanrıçam bu güzel baloda sizi bu şekilde düşünceler arasında boğulup gitmenize gönlüm razı gelmez!" Austen'in yaptığı salak saçma hareketler ve söylediği şeyle gülmemek elde değildi. Austen de benle birlikte gülerken, elini bana doğru uzattıp en sevimli haliyle"Ee dans mı etsek?" dedi.