Austen'in yumuşak dolgun dudakları dudaklarımdan ayrılırken gerçek dünyaya sonunda fark edebilmiştim. Ne zamandır öpüşüyorduk bir fikrim yok ama onunla öpüşürken nefesimin her gramını harcamıştım.
Peki mutlumuydum? Neden kötü hissediyordum? Sanki birine ihanet etmiş gibi hissediyordum. Ama kime?..
"Asya benim aslımda buraya gelme nedenim farklıydı. Şey-" Austen'in sözünü tamamlamasını beklemeden dudaklarına bir kez daha yapıştım. Neden tutku hissetmiyordum, neden aşk hissetmiyordum?!
Üstümdeki bornozu umursamadan Austen'in üstüne çıktım. Neden duygularım bana itaat etmiyordu. Kalbim de Austen olmalıydı değil mi?! Austen'in kucağına otururken bir gram utanç duymamıştım. Ama aynı şey Austen için geçerli değildi. Altımdan kaçmaya çalışıyordu dudaklarımdan kurtulmak istiyordu. Beni istemiyordu. Austen altımdan tekrar kaçmak isterken sinirle dudaklarımı daha hızlı hareket ettirdim.
Beni istemeliydi. Benim de onu. Sinirlerime hakim olamazken olaya dişlerimide dahil ettim, Austen'in dudaklarına daha sert abandım kendimde değildim. Bir şeyden dolayı öfkeliydim ve o lanet öfkeyi durduramıyordum. Sinirden gözüm yaşarırken ağzıma gelen metalik tatla geri çekildim. Austenin dudağını kanatmıştım. Hemde fazlasıyla.
"Austen b-ben özür dilerim. Ben sadece..."
Ne diyecektim? Duygularımdan emin olamıyordum onu test ettim mi? Ah lanet olsun! Gözümden bir damla yaş aktı.
Dolu gözlerle Austene bakarken yüzüm buruştu, kendimden iğreniyordum.
Austenle bir süre daha bakıştıktan sonra odanın kapısı çalındı ben kim olduğuna daha bakamadan biri odaya girmişti. Korkuyla başım kapıya dönerken Kral Kayra ve berrak mavi gözleriyle karşılaştım.
Ah ne kadar güzel üstümde bornoz altımda grubumdan Austen ve grubumdaki Austen'in kanayan dudağı! Kral Kayra bir bana bir Austen'e bakarken ellerini yumruk yapmıştı. Şaşırması gerekirken neden sinirlenmişti ki? Kayraya anlamayan gözlerle bakarken yumruk yaptığı elini duvara geçirip girdiği gibi odadan çıktı. Bu da neydi böyle?
Kral Kayra'nın odadan çıkmasıyla altımda olan Austen hızla yana dönüp beni altına aldı. "Asya bak duygularından emin olmadığını biliyorum bunun nedeni lanet! Lanet Aktifleşiyor ve bizim bir an önce gitmemiz gerekiyor!"
"Nereye?"
"Taşları bulmaya! Ve bizimle beraber Kral Kayrada gelmesi gerekiyor."
***
Gözümün önünde sallanan elin sahibine döndüm. Selim sonunda dermiş gibi bakarak,"Asya hadi ama benimle bu kadar acil ne konuşmak istiyorsun?" dedi.
Evet Austenle odada olanlardan sonra üstümü giyinip kızları bulmak için Sarayın yemek bölümüne inmiştim. Yemek bölümünde sadece kızlar yoktu erkeklerde vardı. Grupla beraber biraz oturduktan sonra dayanamayıp Austen'in döndüğünü söylemiştim. Masada herkes şaşkınca birbirine baktıktan sonra bin tane soruya mağruz kalmıştım. Tabi pek bir şey söylememiştim. Sadece Austen'in geldiğini ve en yakın zamanda da gitmemiz gerektiğini söyleyip kalkmıştım.
Yemek Salonundan uzaklaşırken onu gördüm. Kral Kayra bir kolonun arkasında biriyle konuşuyordu beni görmemişti bende kimle konuştuğunu ama konuştuğu kişinin sesi çok tanıdıktı. Aynı Austen'in sesi gibi...
Lanetin Aktifleşmesiyle ilgili konuşuyorlardı. Benim bilmediğim lanetle ilgili ikisi konuşuyordu gizli saklı işte o zaman her şey açıklığa kavuşmuştu.
Gerçek Dünyadayken bir depoya esir alınmıştım. O depodan arkadaşlarım sayesinde kaçıp kurtulmuştum. Buraya kadar her şey normaldi sorun o depodan kurtulmamdan sonra ki olanlar. Austen bizimle gelmemiş ve gitmişti. Selimde Austen'e sinirlenmiş ve ona vurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017
FantasyFantastik Kategori 15/07/2017 İlk 25'deyiz! 19/07/2017 İlk 16'dayız! 27/07/2017 İlk 12'deyiz! Asya Wictor... Annesiyle yaşayan genç bir kız... Kendisiyle ilgili her şeyi bildiğini zannediyor... Yanılıyor! Annesinin her daim ona doğru söylediğini zan...