Öfke

4.5K 334 44
                                    

"Tamam yapıyorum! Ev-"

"Ah lanet olsun!"

Yerde poposunun üzerine çakılmış Auroya gülerek yerimden kalktım. Bu 12. denemesiydi!

"Auro yaptım derken heyecanlanıp ateşi kontrolünü kaybediyorsun. Heyecanlanma her gün yaptığın bir şey olarak düşün ve yap." Auro, Erica'nın 12. kez söylediği söze göz devirirken, "Senin için demesi kolay! Büyüyüde, su elementini de rahatlıkla kontrol ediyorsun!"dedi Auro.

İkizlerin bu hallerine gülerken Ece'nin yanına çoktan varmıştım. "Tekrar kavga ederler mi sence?"

"Ah kesinlikle tekrar kavga edecekler!" Eceyle beraber gülerken sırtımda ki ağrı tekrar kendini gösterdi. Elim istemsiz sırtıma kayarken Ece bir şey olduğunu fark etmiş olacak ki gülmeyi kesip ciddileşti. "Ne oldu?"

"Dün anormal yatmışım da sırtım tutuldu sanırım. Revire gidip bir krem almam lazım."

Ece kafasıyla onayladıktan sonra yavaş adımlarla çıkışa doğru ilerledim. Sırtım 2 gün önce ki olaydan sonra bi hayli ağrımıştı ve ben küçük düşmemek için o kadar çabalamıştım ve en sonunda toplantı odasından ışık hızıyla çıkıp odama girmiştim. Evet o toplantının üzerinden 2 gün geçmişti ve biz grupça hala Toprak Krallığındaydık. O günden beri diğer Kral ve Kraliçeleri görmemiştim. Pek de umrumda değil açıkcası hepsinin ayrı bir iticiliği vardı.

Toprak Kralı hepsinden üstün olamaya çalışan garip biriydi ve bence olayları veya kişileri fazla abartıyordu. Su Kralı ise olanları pek umursamıyor gibi bir havası var. Hava Kralı yeni yetme bir Kral. Kralların arasında en genç Kral oydu ve galiba korkuyordu. Ama korkusunu benim üzerimde kullanmasına da hiç gerek yoktu. Ben onun tarafında onlara koşulsuzca yardım eden biriydim! Beni nasıl bir şey bekliyordu devasa veya korkutucu olamamı filan mı bekliyordu?

Kafamı iki yana sallayıp bir üst kata daha çıktım. Odamın yerini artık zorda olsa öğrenmiştim.

Ah bir Ateş Kraliçesi! O kadını çözemedim! Ne beni seviyor ne de nefret ediyor gibiydi. Güçümü kullandığımda bana mucize bir varlıkmışım gibi bakıyordu ama ondan önce beni Sarayında çalışan hizmetçi bir kızmışım gibi davranıyordu. Daha doğrusu bakmaya bile tenezzül etmiyordu.

Kafamı tekrar iki yana sallayıp düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. O gün büyük bir öfke bedenimi kaplamıştı ve ben onu durdurmak istememiştim. Ayrıca Hava Kralı Kayrayı öyle görmekte fazlasıyla hoşuma gitmişti. Ama Tanrıça Formumdan çıktıktan sonra kendimden nefret etmiştim hala da ediyordum. Neden o kadar öfkelenmiştim?

Kafamı ellerimin arasına alıp ufak bir baskı uyguladım. Sırtımda başımda çok ağrıyordu ve Ece'ye de sırt ağrımın nedenini söyleyememiştim. Doğrusu bende bilmiyordum ama dün akşam anormal yatmamdan dolayı sırtım ağrımıyordu.

Bir elim başımda diğer elim odanın kapışını açmakla uğraşırken heran yere yığıla bilirdim.

En sonunda odanın kapısı açılınca hiç beklemeden girdim. Hemen kısa bir duş alıp yatmak istiyordum. 2 gündür grupla beraber sarayın askerlere ait bölümündr alıştırma yapıyorduk, herkes fazlasıyla güçlerine hakimdi Austen kullanabildiği ruh elementinde daha iyi, eskiden sadece insanların ruhlarını algılarken şimdi onlarla iletişime geçebiliyor. Tabi bunu yaparken fazla güç harcıyor.

Ece ise su elementinde baya gelişme kat etti. Suyu buza çevirebiliyor ama toprak elementini o kadar iyi kulanamıyor.

İkizler ise her ne kadar birbirleriylen dalaşsalarda ikisi de zıt elementlerinde iyilerdi. Biri Ateş biri Su iki zıt element ve iki elementide hep bir düzen içinde kullanıyorlar. Auro Ayeşi bükerken hemen ardından Erica geliyor. Onun dışında diğer güçlerini de Erica biraz kullanabiliyor. Cisimleri havalandırmak gibi geçen gün yemek yerken Okan'ın tarafında ki tuzu istemiş ama Okan inat edip vermemişti en sonunda Eeica sinirlenip güçünü aktifleştirmişti.

Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin