Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Kafayı Yememe Kalan Süre; %45

"Onu görmüştüm o bir-ah unuttum ama senin resmin olan bir kitap olduğuna adım kadar eminim." Hah resmim olan bir kitap daha neler?!

"Bay Johnsen peki bu kitap tam olarak nerede?" Olive heyecanla sorduğu soruyu Bay Johnsen uzun bir süre cevaplayamadı adam baya yaşlı olmalı màthair bu adamdan ne kadar da yaşlı olsa màthair bu adam gibi unutkan birine benzemiyor.

"Aslında o kitap şuan nerede tam bir fikrim yok ama büyük ihtimal efsaneler bölümündedir orayı aramalıyız." İşte benim için ölüm kelimesi 'aramak' bu dar ve küf kokan kitaplar arasında hah ölürüm de aramam!

"Ama Olive o kitabı bulmamız baya uzun sürer arkadaşlarım beni merak edebilir?" İşte süper bir kaçma yolu! Olive aklına yeni birşey gelmişçesine elini şaklattı bir an ne olduğunu anlayamadım ama arkamdan uzun kuyruklu bir kuşu fark etmemle kafamı eğdim kuş bildiğiniz benim kadar bir şeydi ve pençesinde bir çeşit kolye vardı.

"Bunu neredeyse unutuyordum! Bu senin buraya biz seni çağırmadan istediğin zaman gelebilmen için özel olarak yapılmış bir kolye yapman gereken kolyeyi takıp gitmek istediğin yeri söylemek." Olive kuştan kolyeyi güçlükle alıp yanıma kadar getirdi kolye gerçekten çok güzeldi zaman kaybetmeden kolyeyi boynuma taktım.

"Peki bu sadece buraya gelmem için mi? Yani istesem şuan Paris'e gidebilir miyim?" Olive ve Bay Johnsen kahkahalarla gülerken ben olaya fransız kalmıştım ne dedim ben şimdi? Benim de hayallerim var!

"Hayır Asya o kolye buraylan senin okulunu bağlar sadece ama senin fikrinde güzelmiş màthairla bu konuyu bi konuşmam lazım."

Bay Johnsenı onaylayıp ağaç motifli kolyemi avuçuma alıp aklımdan 'Elementler Akademisi' diye geçirdim. Ayaklarım yerlen olan bağlantısı kesilir kesilmez beynimde işlem dışı kalmıştı yine o salak saçma karanlık!

●□●□○□○●□●□○□○●□●□○□○●□●□○□

"Bak okulun ilk günüydü ve sen o adamı vurdun!"

"O adamı bildiğin bir silahla vurmamıştım! Bizim için bayıltıçı bir silah sadece o kadar!"

"Peki ya neden vurdun o adamı? Asyayı üzdüğünün farkında değilmisin?"

"Hah ben o adamı uyardım sadece o adam ve arkadaşları Asya üzerinden bahis oynamışlar ve bunu duyunça sinirlendim bu normal bir şey!" Tanıdık gelen sesler bir o kadar da uzak başım çatlıyordu tanıdık sesler Ece ve Austen'e aitti ve ben hepsini duymuştum Austen sadece beni korumak istemiş ve ben saçma bir kuruntu yapmıştım gerçekten aptalın tekiyim!

"Hadi Austen biz gidelim de kızlar yanlız kalsınlar." Selim kırgın ses tonuyla içimi iyiçe karartmıştı kim bilir ne oldu?

Tahminimçe revirdeydik ve bir kaç dakika sonra revirin kapısı açılıp kapandı belli ki gittiler ben de daha fazla böyle bekleyemezdim gözlerimi pat diye açıverdim.