Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Bİ BU EKSİKTİ

Media da ki abiyi mor gözlü hayal edin sevgili görünmez okuyuçularım :D

Okulun kapısından hızla çıktım. Bana bakan o kötü bakışlar nedensiz yere beni üzüyordu buna pek anlam veremiyordum, ilk defa böyle bir şey oluyor neden bu kadar üzüldüm? Yada neden bu kadar kızdı? Beynim de yeterince soru ve gereksiz bilgi vardı zaten bide yenilerine gerek yoktu.

Arkamdan geldiklerini ayak seslerinden anlıyordum homurtularıda ve yerdeki cimenlerin büyük bir hırsla nasıl çiğnendiğinide bunu yapan büyük bir ihtimal Austendi kızması hala mantıksız geliyordu. Yanımda uzun kızıl saçları fark etmem de pek uzun sürmemişti Ece'nin bu sinsice gelmelerine alışıktım biraz yavaşlayıp Eceye baktım.

"Nasıl kan büktüğünü anlayıp hemen bükebildin?" Tamam bu biraz saçma ve gereksiz bir soru olabilir ama cevaplanamamış bir soru da buydu sonuçta Eceye baktığımda sağ elini sol omzuna atmış yerdeki çimenleri izliyordu.

"Bilmiyorum. Bir anda içimde ki sinirimi tek bir bütün olduğumu istedim ve ben daha ne yaptığımı anlayamadan Burağın kanını büktüm." Ece'nin sorumu cevaplaması beni şaşırtmıştı cevaplamasını beklemiyordum. Ayrıca kan bükebilme yeteneğini hızlı kapmış olması da fazla ilgi çekiçiydi -biraz kıskandım doğrusu- sağ tarafımda ki kıpırdanmayla sağıma baktım Erica ve Auro da gelmişti onların yeteneklerini de merak ediyordum açıkcası hiç yeteneklerini kullanırken görmemiştim onları Erica ve Auroya döndüm. Ericayla göz göze gelmiştik galiba zihnimi okumuştu? 'Evet doğru tahmin.' Zihnime konuşması da ayrı bir ironiydi ben bunun hep filmlerde görmüştüm ve merak etmiştim. "Asya ben cisimleri haraket ettirebiliyorum Auro ise görünmez olabiliyor" biraz düşündükten sonra Erica göz ucuyla Auroya bakıp devam etti. "Ama daha önce ikimizde yeteneklerimizi kullanamadık büyücülerin yetenekleri sonradan gelişiyormuş." Büyücü. Gerçekten değişik arkadaşlarım vardı. Bir süre sessizlik için ana yola benzer bir yere çıkmıştık dağın tepesinde ki okuluma baktım fazla büyüktü ve görkemli bide büyülü sonuçta bi kalkanla korunuyor ve sadece o kalkanın içindekiler bu okulu görüyor bu da okulu fazla değişik yapıyor. Okulu kesmekten vazgeçip ana yolda bizi bekleyen siyah bi BMV yolun ortasında adeta bana bakıp göz kırpıyordu yeni gibiydi arabanın içinden takım elbiseli bi adama çıkıp Austenin yanında durdu bir birlerine uzaktan yakından hiç bir şekilde benzemiyordular ama yinede ben ortak bi nokta aradım. Tamam ortak nokta bulamadım.

"Austen Mohn?" Austen onaylar manada kafasını sallayıp adama bir şeyler söyledi ama bunları duyabilmek için ultra ses duyucu kulak lazım resmen bizim duymamızı istemiyordular hadi tamam benden ve kızlardan saklayabilirde kendi grubundakiler bile ne dediklerini duyduklarından şüpheliyim ve ben meraktan çatlıçaktım bu tür fısıldaşmalardan oldum olası nefret ederim. Ne konuşuyor olabilirlerdi ki bu kadar gizli? Tamam Asya sakin merak etme boşver sana ne ki boşver, derin bi nefrs alıp siyah BMW' ye bakmaya başladım gerçekten güzel arabaydı acaba bu Austenin arabasımıydı?

"Kızlar arabaya bine bilirsiniz." Austen sonunda bizi de hatırlaya bilmişti ne kadar hoş! Siyah BMW'ye bakıp tekrar Austen'e baktım bu arabaya nasıl hepimiz biniçektik ki? Toplam 8 kişiydik ve araba en fazla 6 kişiyi alabileçekti.

Austen bakışlarımı anlamış olaçak ki gelen adama bişeyler daha söyledi neden sessiz konuşuyorlar ki?

"Kızlar siz siyah olana binin biz arkadan geliriz." Austen'e bakmadan siyah BMW ye bindim arkamdanda kızlar geliyirdu. Arabanın ön kapısını açıp oturdum her zaman arabaların ön koltuğunu çok sevmişimdir, arabanın koltuğu ne sert ne de fazla yumuşaktı, rahattı hatta yatağımdan bile rahattı.

"Asya tam olarak nereye gidiçez?" Araba düşüncelerimden beni ayıran Auroya baktım. Nereye gittiğimizi bilmiyordum bunu sormayı unuttum hep o deli Fevminin suçu onun sayesinde revire gittim -burda biraz da Austenin payı var- ve bunu sormayı da unuttum. Auroya tekrar dönüp omuz silktim anladığını belirten mırıltılar çıkartıp cama kafasını koydu.