Toprak Krallığı 2

3.9K 362 28
                                    

Baş ağrısı bedenimi ele geçirirken gözlerimi açıp nerede olduğumu bakmak bile istemedim.

Gerçekten neredeydim ben? En son ne yaptığımı daha zar zor hatırlıyordum. Yattığım yerden homurdanarak doğrulurken baş ağrım 2 katına çıkmıştı. Ağrıdan gözlerim sulanırken ellerimle başımın iki yanına baski yapıyordum. Ne bitmez açıymış bu!

"Üzgünüm Meleğim seni buraya getirmek için fazla uğraştım sanırım..." duyduğum tanıdık sesle kapalı gözlerim ardına kadar açılırken ilk kez bu mor gözleri gördüğüm için mutluydum!

"Mor göz senin burada ne işin var! S-sana ulaşmayı çok denedim ama bir türlü olmadı!" sesim sonra doğru kıslırken Mor göz içten bir şekilde gülümseyip tüm görkemiyle oturduğum yere doğru yaklaştı. Uzun parmaklarını kalmam için uzatırken hiç düşünmeden parmaklarını tutup kalktım.

"Mor göz, Mathâir nasıl? Olive? veya Elf Krallığında ki herhangi biri durumları nasıl?" Mor göz tekrar gülümseyip kafasını sallayarak "Hepsi çok iyi ve senin için endişeliler özellikle Bay Johnsen (hatırlamayanlar için söylüyorum hani elf krallığında gizli bir kütüphanede yaşayan bir adam vardı. Hatırlamadıysanız önceki bölümlere bir bakın.) senin için fazlasıyla endişeli neden bilmiyoruz ama kimseye söylemek istemiyor bir tek senle konuşmak istediğini söylüyor." Mor gözün endişesli sesi vbeni de endişelendirirken ne olduğunu merak ediyordum.

"Mor göz ona nasıl ulaşabilirim kolyeler bir işe yaramıyor!" elim boynumda ki ağaç figürlü kolyeye giderken ne yapacağımı düşünüyordum.

"Kolyen Elementler akademesi ve Elf krallığı arasında yolculuk etmeni sağlıyor. Bir yolunu bul," görüntüsü yok olmaya başlarken mor gözlerine uzunca baktım nedense o gözleri bir daha görememekten çok korkuyordum "Asya bu arada Annen sana yalan söylediği için çok üzgün..." son söylediği şeyle kafam karışırken yer sallanmaya başladı.

Sırtımda ki dayanılmaz acıyla yatakta kıvranırken çığlık atmamak elde değildi bir sağa bir sola kıvranırken yatağın çevresinde bir kaç sesi zar zor duyuyordum.

"Asya! Kendine gel, uyan!"

"Aman tanrım yoksa ikiye mi ayrılıyor!"

"Asya asya uyan lütfen lütfen uyan!"

Sesler gidip gelirken sırtımda ki acı geldiği gibi yok olmuştu. Lanet olsun sırtımda ki tüm kemikler yer değiştirmişti sanki!

Gözlerimi yavaşça açarken gözlerim acıdan dolayı dolmuştu.

"Ah Asya ne oldu az önce kabus filan mı gördün?" Auro'nun sorusunu cevapsız bırakırken yataktan kalkmadan göz yaşlarımı bıraktım. Tam her şey biraz da olsa düzene girmişken şimdi her şey alt üst olmuştu beynimde Mor gözün son dedikleri vardı. Annem bana bilmediğim bir konuda yalan söylemişti ve ayrıca Bay Johnsen vardı!

"Asya iyi misin seni toplantı için hazırlamaya gelmiştik ama Krala istersen bir şeyler uydurabiliriz?" Erica gülümseyerek göz yaşlarımı silerken toplantı da vardı onu tamamen unutmuştum akşama tüm Krallar / Kraliçeler ve eşleri gelecekti! Başımda yeterince şey yokmuş gibi!

Kafamı iki yana sallayıp "Gerek yok Erica siz gidin. Ben kendim hazırlanırım." Kızlar aralarında bir kaç saniye bakışınca hepsi bir den onay verip odadan tek tek çıktılar. Ece de çıkacakken havada bir öpücük atıp el sallayarak odadan diğerleri gibi çıktı. Bu haline gülmek istesem de o kadar yorgundum ki hiç bir tepki verememiştim.

Zorlanarak yataktan kalkmaya çalışırken duyduğum seslerle gözlerim tekrar yaşardı. Kemiklerimin seslerini duyuyordum ve bu çok kötüydü göz yaşları eşliğinde ayağa kalkarken ayakta zar zor duruyordum.

Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin