Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017

Geçit

1 Hafta Sonra

Tam tamına 1 hafta geçmişti... Sanderle konuşmamdan 1 hafta  geçmişti köyde bir hainin olduğunu öğrenmemizden 1 hafta geçmişti. O günden sonra Sander'in dediği gibi güçlü olmak için yaşlı bilge ile yer altında gizli gerçektende büyük olan bir sığınakta alıştırmalar yapıyoruz. Sığınakta farklı farklı geçitler ve her geçitte şuan olduğum yer gibi büyük taştan odalar bulunuyor. Sığınak yerin altında olduğu için buraya girebilmek için toprak bükücü ve ya yanınızda toprak bükücü biri olması gerek ayrıca sığınık garip bir labirentten oluşuyor kaybolma riskiniz çok yüksek anlıyacağınız.

"Geliyor! Dikkat et!" duyduğum sesle dos doğru bana gelen kayaları fark etmemle yerden ani bir hızla kalın bir barikat çektim bu bana gelen kayaları önleyebilirdi.

"Hadi ama tanrıça gücün bu kadar mı?" bir haftadır her zaman duyduğum kinayeli erkeksi sesle sinirlenip kurduğum barikatı yok edip ani bir hızla ben de onun gibi yerden top şeklinde oluşturduğum kayaları göndermeye başladım. Tek fark ondan daha hızlı ve daha sert kayaları göndermem.

"Çok cabuk sinirleniyorsun tanrıça..." her zaman ki ukala tavrına bürünmüştü ve bu beni daha da çıldırtıyordu kayaları çoğaltırken yanlarda ışık kaynağımız olan ateşi hortum haline getirip üstüne doğru gönderdim.

Sanki bunu yapacağımı biliyormuş gibi cevik bir hareketle ateş hortumumdan rahatlıkla kurtulup, benim yaptığım gibi topraktan bir hortum gönderdi. -hava ve toprak elementinden- Ben daha savunmaya geçemezken aynı anda ayağımın altındaki toprak sıvılaşıp hızla içine çekti. Camura dönüşmüş toprak bir tekrar katı haline gelirken neredeyse belime kadar toprağa gömülmüştüm.

"Ahh tanrıçam bir gün bu siniriniz yüzünden öleceksiniz." büyük bir rahatlıkla yanıma kadar gelen Edward yine aynı rahatlıkla omuzlarımdan tutup gömüldüğüm topraktan beni kolayca çekip çıkardı. Elimde olsa o sırıtan yüzünü alıp iki toprak duvarın arasına sıkıştırmak isterdim! Kendisi Yaşlı bilgenim ortanca torunu Edward hava ve toprak elementime sahip yüzü kemikli ama her dayim sırıtıp ukalaca davrandığından pek sert bir görüntüsü yok, kaslı ve uzun boylu esmer biri o gün köyde hain olduğunu Laura köylülere söylememişti sadece arama yapılacağını duyurmuştu onlar o gün tüm köyü ararken ben tahta yatakta mışıl mışıl uyuyordum. Uyandığımda ise Laura ve üç tane erkek çocuk tepemde dikilmiş bana bakarken yakalamıştım. Hanster en büyük torun 30'ların sonunda usta bir toprak bükücü aynı zamanda büyücü de ortanca dediğim gibi Edward kendisi kardeşleri arasında en labali olandır. Küçük ise 16 yaşına yeni girmiş bir ergen adı Yuin pek konuştuğunu görmediğim çoğunlukla cadırda takılıyordu, ara sıra da büyük cadırda bizlen yemek yer ve yemeğinin bitirir bitirmez masadan kalakar giderdi. Yaşlı bilgenin dediğine göre Yuin doğarken anneleri ölmüş anneleri bir hava bükücüymüş Edward'ın hava bükme yeteneği anmesinden geliyormuş yani Hanster'in büyücü yeteneği yaşlı bilgeden geçmiş Yuin'in ise şuan bir yeteneği yokmuş.

"Tanrıcam daldınız yoksa yenildiğinizi hazmedemediniz mi?" Edward'a onun gibi sırıtarak bakıp ani bir hızla bastığı topeağı kaydırıp dengesini bozdum Edward yaptığım atağa karşılık veremeden toprakla bedenini sardım. Şuan yerde eli kolu toprakla kelepçelenmiş duruyordu. Yaptığım atağa şaşkınlıkla bakarken "Bir şey diyordu sanki Edward neydi o? Orada biraz düşün bunu istersen?" sırıtmamı bozmadan Edward'ı yerde öylece bırakıp toprak duvarı açıp toprak odadan çıktım. Bütün günüm burada antremanlarla geçtiği için diğerlerini çok sık göremiyordum ancak kahvaltılarda ve akşam yemeğinde görebiliyordum. Konuşucak pek vaktimizde olmuyordu onlarda benim gibi köyden bir kaç eğitmenle antreman yapıyorlardı. Uzun ve dönemeçli koridoru geçip ana meydana gelince yukarı çıkmak yerine ikizlerin ve erkeklerin antreman yaptığı alana doğru ilerledim. Dediğim gibi sığınak geniş ve büyüktü bu sığınakları sarsıntılar büyüdüğü zaman buraya saklanmak amaçlı yapılmış, sarsıntılar sadece yerin üstünde gerçekleşiyormuş.