Toprak Krallığı?

4.7K 325 26
                                    

Başımı sağa sola sallayıp elimde tuttuğum zarfı tekrar okudum.

"Sence de biraz şüphe uyandıran bir zarf değil mi?"

Edward göz devirip elimde tuttuğum zarfı önüne alıp okudu, o okurken diğerlerine de göz gezdirdim. Zarfı hepimiz okumuştuk ve hepside neredeyse kabul etmişti. Ama benim içimde gittikce büyüyen bir endişe vardı. Gözlerim yanımda oturan Ece'ye kayarken onu tekrar kaybetmekten korktum.

En sonunda Edward zarfı önüme koyup," Bence şüphe uyandıran birşey yok sizi saraya çağırması gayette normal?"dedi. Önümde ki zarfa göz devirip, sandalyemle birlikte geri yaslandım.

Austen hastane odasından çıkıp, ayağa kalktıktan bir kaç saat sonra Laura koştura koştura yanımıza gelip bize bu zarfı vermişti. Zarfta açık bir dille saraya gelmemiz arzu edilmişti(!)

Zarfta yazılanlar içimi kuşkulandırıyordu. Sanki Austen'in uyanmasını beklemişlerdi, o uyanmazsa gelmeyeceğimizi biliyor gibilerdi! Ve içimde tuhaf şeyler vardı. Eminim ki bizi oraya çağırmalarının amacı eski Kralice Haidee'nin Hematik taşını bulmalarında yardım etmemizi isteyeceklerdi. Büyük ihtimal bunu duyan Hava ve Su Krallıklarıda bizi çağırıp bir tartışma yaşanacaktı. Benim taraftarım hiç birine uğramadan Amanda'nın ordusunu bulmaktı. Onları bulursak Abderus ve taşlarıda bulurduk?

Zaten Elf Kralığından Olive de Mor gözlü adama da binlerce kez ulaşmaya çalışmış fakat hiçbiri işe yaramamıştı. Sander'i söylemiyorum bile!

"Asya bence tek tek krallıklara gidelim? Hem fazladan bilgi ya da ipucu da bulabiliriz?" Batu'nun önerisiyle biraz düşündüm daha fazla Krallık, daha fazla yol ve daha fazla yaratık anlamına geliyordu. Aslında bu şekilde yaparsak Krallıklar arası kavgayı engelleriz ama bu uzun yolda hepimiz bir arada durabilirmiydik? İşte bundan pekte emin değilim.

Sağ omzuma konan elle kafamı yukarı kaldırdım, bana tepeden bakıp gülümseyen bir adet Selim.

"Asya farkındayım bizim için endişeleniyorsun, bende bizim için endişeleniyorum," gözleri Ece'ye kayarken devam etti, "ama eğer bunu yapmazsakta büyük bir savaş çıkabilir ve fazladan masum kişiler ölür. Babamın bana küçükken dediği bir söz vardı 'Bazen birilerini kurtarmak için yakınlarını feda etmen gerekir' demişti. Bizim için edişelenme ben ikimiz içinde endişelenebilirim." sonunda bana bakıp gülümserken omzumdaki elinin üstüne elimi koyup gülümsemesine karşılık verdim. Gözlerimi Selimden ayrıp diğerlerinden gezdirip ayağa kalktım. "Galiba bir maceraya daha çıkıyoruz kim benimle?" çoşkulu çıkan sesimle sağ elimi masanın ortasına doğru uzattım. Batu çoşkumdan dolayı gaza gelip elini elimin üstüne koyarken "Allah be geri dönüyoruz!" dediği şeyle Aura kıkırdayıp elini uzattı. "Saraya gidiyoruz güzel gözükmemiz gerek! Bu yüzden bende geliyorum." dediği şeyle kızlar olarak gülerken erkekler homurdanmıştı.

Batu korkmuş gibi yapıp "Ah olamaz! Ben vazgeciyorum!"dedi Batu, Aura'la dalga geçerken Okan ve Erica aynı anda "Biz de geliyoruz be!" diyip gülüşmemize dahil olurken Ece masadaki ellerimize doğru atıldı ve "Hadi yaratıkları ezip geçelim!" dedi. Selim, Ece'nin yanağında küçük bir öpücük kondurup elini topluluğa uzattı. Şuan tek Austen kalmıştı. Tüm umutlarımla ona bakarken korktum, beni tekrar bırakmasından, son hayatıma girip her şeyi alt üst etmesinden korktum. Austen yere bakan kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakarak elini masaya doğru uzatıp, "Bir şey yapacaksak birlikte yapmalıyız değil mi?"diyip gülümserken Batu kahkaha atıp "Yaşasın Tanrıça Grubu! Geri dönüyoruz bebeğim!"

Ah hadi ama Tanrıça Grubu da ne!?

***

"Ah hayır Erica hayatta olmaz sence o şort ve üst uydumu? Tamam belki uzun bir zamadır moda dergileeinden uzağım ama eminimki bu giydiğin şeyle bizi sarayı bırak at arabasına bile bindirmezler!" Aura'nın şikayetleri bir kat daha artarken Erica en sonunda patlayıp Aura'nın yakınında ki suyu yeni kuruttuğu saçlarına boşalttı. Ve evet tekrar başlıyoruz! Oley!

Son Element Tanrıçası [ Yeniden Doğuş 1-2 ] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin