◾3. BÖLÜM◾

49.6K 1.9K 57
                                    

Aşklarım bugün nasıllar acaba? 😂😂 E hani vote? 😇😇

Medya: TOPRAK

İYİ OKUMALAR, DOKTORLARIM 💙💚💛💜

***

Ben... Toprak Yılmaz. Acilen kendime gelmem gerektiğinin farkında olan ben, kalbime ve beynime söz geçiremiyordum. Ellerim ters doğrultuda hareket ediyordu. Sanki programlanmış bir robottum ve arıza veriyordum. Yapmak istediklerimi yapamıyor aksine tam tersini yapıyordum.

"İyiyim" dedi kafasını boyun girintimden kaldırıp başımla aynı hizzaya getirirken. Az önce sorduğum sorunun cevabını olumlu anlamda duymak beni rahatlatmıştı.

Ama şu an rahatsız olduğum durum Egemenle aramızda santimler olmasaydı. Eğer biraz daha bu durumda kalırsak kalpten gideceğime bahse vardım. Ben daha önce hiçbir erkekle bu derece yakın durmamıştım. Utanmıştım.

" Iım.. Şey... Ben gidip yiyecek bir şeyler alayım. Aç mısın? " Bir an önce bulunduğumuz konumdan kopmak adına konuşuyordum. Bu yakınlık çok fazlaydı. En azından utanınca yüzüm kızarmıyordu, tek tesellim buydu.

Ama kendimde en nefret ettiğim huyum sinirlenince ağlıyor olmamdı. Elimde olmadan birkaç yaş düşüyordu gözlerimden. Ve ardından niceleri. Çünkü insan sinirlenince kendini ifade etme yitiriyordu. Kimisine göre ağlamak ortada bir olay varsa,hatayı kabul etmek demekti. Ancak bana göre kendini ifade edememekti. Tüm sebep buyken haklı olduğum bir yerde haksız duruma düşmüştüm çoğu kez.

" Sanırım açım."

" Tamam o zaman hemen dönerim." Dedim ve kollarımı boynundan çektim.

Yabancı hissetmiyordum. Neden peki? Ben de bilmiyordum bu sorunun cevabını. Hatta şu son yirmi dört saatte kendime sorduğum tüm sorulara cevap veremiyordum. Bu ne kadar onur kırıcı olsa da, söyleyecek sözüm yoktu.

Odadan çıkıp hastanenin kantinine indim. Burada aradığım her şeyi bulabilirdim. Pastane gibi bir yerdi. Sıcak. Huzurlu. Hastanenin en sevdiğim yeri burasıydı sanırım.

Kırmızı koltukların çevrelediği küçük beyaz masalar... Belli yerlerde ve masaların üzerinde bulunan rengarenk çiçekler ile tam dinlenme merkeziydi. Ara sıra buraya kaçardım.

Egemen'i odada fazla bekletmek istemediğimden hemen tezgaha ilerledim ve Rıza Amcaya isteklerimi sıralamaya başladım. Beni bilirdi. Hatta beni çok iyi tanırdı ki hemen sırıtmaya başlamıştı. Fırından yeni çıkan çöreklerin kokusuyla gözlerini kapatmıştım.

" Ooo Rıza Bey merhaba. Nasılsınız?"

" Oo Toprak Hanım hoşgeldiniz. Ben iyiyim asıl siz nasılsınız? "

Rıza Amcayla hep böyleydik biz. Aramızda resmiyet vardı ama alaycı bir durumdu bu. Ben onu, o da beni çok severdi. Bunu anlamamak mümkün değildi bence.

" İyiyim ve çok açım. Sen benim çöreklerden ve iki bardak tavşan kanı çayından versene." dedim gülerek.

" İyi iyi. Allah iyilik versin. Sen az bekle ben hemen senin siparişleri hazırlarım. "

" Amin. Bekliyorum ben."

İşte en çok sıcak kanlı olmasını seviyordum bu adamın. Olmayan babam gibiydi. Ahh neyse!Baba konusuna girip moralimi bozmayacaktım. En azından bugünlük düşünmeden hareket edecektim. Kalbim ne derse kabulümdü.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin