✴22.BÖLÜM✴

26.6K 959 47
                                    

Seviliyorsunuzz cankimlerrr😍😍

İYİ OKUMALAR 💙💜💛💚

***

Öyle anlar olur ki; içinde bulunduğun durumu kimseye anlatamazsın. Anlatsan da kimse anlamaz zaten. Anlamazdı kimse. Anlam veremezdi.

Etrafımda bana şaşkın bakışlar atan insanlara bakıp bir kez daha güldüm, seslice. Üç gün olmuştu ama kimse alışamamıştı bu hallerime. Tamı tamına üç gündür her şeye güler olmuştum.

Geçen haftaki somurtuk hallerime alışan mesai arkadaşlarım her şeye gülen bir adet Toprağa bir türlü anlam verememişti. Sinem bile ara ara şaşırıyordu bu hallerime.

Eski Toprak ölmüştü. Korkak Toprağın üstüne bizzat Egemen toprak atmıştı. Kilitler kırılmış, kalbim özgürlüğüne kavuşmuştu. Gözyaşlarım mutluluktan akıyordu artık. Gülmekten akıyordu inci taneleri.

Şaşkın bakışlar atmaya devam eden arkadaşımı arkamda bırakıp, odama girdim. Sırtımı kapıya yaslayıp, iç çektim. Bir bir gezdirdim odamdaki güllerde gözlerimi. Hepsi ayrı renklerde muhteşem güllerdi.

Yüzümden hiç eksik olmayan gülüşüm daha da büyümüştü. Aşıktım. Kalbim müdürlüydü artık. Beynim değilde kalbim yönetiyordu vücudumu. Aklın devre dışı kalıp, duyguların hayata hükmettiği bir süreçti aşk.

Sırtımı kapıdan ayırıp, bugün gelen mavi gülün yanına adımladım. Güllerin üzerindeki küçük mavi zarfı elime alıp, içini açtım, belki de milyonuncu kez.

'Aklıma geldiğinde yüzümü gülümsettiğin için teşekkürler...'
-E.

Ne güzel bir cümleydi, o. Buram buram aşk kokan... Ölümsüzlük iksiri gibiydi aşk...Sonsuza kadar süren, eşsiz bir masaldı.

Elimi pembe güle uzatıp, üzerindeki pembe zarfı aldım.

'Fakat hanımefendi gülmeyiniz severler diye, ödüm kopuyor.'
-E.

Kalbim acımıyordu artık. Ağrıyordu. Bu aşk fazla geliyordu. Hergün daha da büyüyordu. Tek bir yıldız için gökyüzünden vazgeçmiştim ya ben. Sonuna kadar değerdi. Geçmişimden, şimdimden, geleceğimden çok daha değerliydi.

Kapının açılıp, kapanma sesi elimdeki zarfı hızlıca masaya bıraktım. Arkamı dönünce, hiç dönmemeyi dilemiştim.

"Merhaba, Toprak!" Aynısından.

"Merhaba, Borga Bey. Bir sorun mu var?"

Cevabım üzerine yüzünü buruşturmuştu. Bu adam da bir şeyler vardı. Anlam veremediğim ama tehlikeli şeyler. Güvensizlik kokuyordu, bir nevi.

"Bey, mi? Resmiyetten hoşlanmam!"

Sesinin düzeyi sonlara doğru artmıştı sanki. Sağlık problemleri felan mı vardı? Ben de resmiyetten hoşlanmazdım ancak içimden bir dürtü kesinlikle ondan uzak durmam gerektiğini söylüyordu. Ve ne yazık ki şimdiye kadar yanılmamıştı.

"Samimiyetten hoşlanmam! "İfademi onu gibi esrarengiz tutmaya çalışmıştım. Artık ne kadar yapabildiysem.

Bana doğru bir adım attı.

"Ahh, hayır! Hoşlanırsın."

Kafamı sola yatırıp, gözlerimi kıstım. Bu sırada o da beni taklit etmişti. Hareketleri ve konuşması beni ürkütüyordu ancak belli etmemek için elimden geleni yapıyordum.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin