✴19. BÖLÜM✴

25.5K 1K 51
                                    

MEREBALAR! NASILSINIZ CANLARIM? 😍 ŞİMDİ BİR ÖNCEKİ BÖLÜM SİLİNDİĞİ İÇİN SİL BAŞTAN YAPMAK ZORUNDA KALDIM. BÖLÜM BİRAZ KISA HABERİNİZ OLA
😂😂 YORUM VE VOTE İSTEDİĞİMİ SÖYLEMEME GEREK VAR MI?😉😉

İYİ OKUMALAR SUFFELELERİM 💙💚💛💜

***

Aşk yazıldığı gibi okunmuyordu, bizim gibiler için. Üç harften oluşuyordu ancak bize gelince işler değişiyordu. Sanki milyonlarca kelime bir araya gelmiş de, 'Aşk senin neyine? ', diye fısıldıyordu kalbime.

Aşk ne acı bir şeymiş, arkadaş? Yüzlerce ok kalbime saplanmış gibi acıyan kalbim, hergün tonlarca döktüğüm gözyaşı... Ben hiç mutlu olmayacak mıydım? Her tebessümüm, binlerce gözyaşı ile eş değer miydi?

Çok mu şey istemiştim? Beni seven bir eş ve mutlu bir aileydi, dileğim. Oysa elimde umutsuz bir aşk, yıpranmış hayaller, tozu dumana karışmış bir adet Toprak kalmıştı. Ruhum umutsuzluğun yeni boyutlarını keşfetmiş, karanlıkta izini kaybettirmişti.

Sahi neydi, umut? Uzun yıllar yakınından geçmediğim için unutmuş olmam normal değil miydi? Tükenmiştim. Umudumla beraber canlı canlı toprağın altına girmiştim.

Aklımda onlarca soru vardı. Yine(!) Ama en çok merak ettiğim, cevabından ölümüne korktuğum soruydu.

Umut tükenince, yine çarpar mıydı kalp?
***

YAZARIN ANLATIMINDAN...

Her iki genç aynı şehirde, farklı yerlerde yaşıyordu acısını. Toprak sinirli ve kırgın,Egemen ise pişmandı. Farkındaydı Toprak'a beslendiği duygularının. Sadece kendine yediremiyordu.

Aşk adamı değildi ki, Egemen. Kadınları sadece ihtiyaç duyduğu zamanlarda kullanırdı. Uzun süreli bir ilişkiyi yürütemezdi ki! Güven duygusu çok uzun zaman önce körelmişti.

Umut yanından geçmezken, inanç nedir bilmezdi. Şimdi ise hayatlarına giren davetsiz misafire, sonsuz bir güven beslediği için kendine kızıyordu. Kaç gün olmuştu tanışalı da bu denli güvenmişti, güzeller güzeli doktora?

O günde zaten bu yüzden sert davranmamış mıydı? Birkaç hafta önce tanıştığı birine bu şekilde yoğun duygular beslediği için kendine, her hareketi ile kendisini çeken minik doktora fazlasıyla kızgındı.

Geçmişini dolu gözleri ile anlatırken kendini,ona sarılmamak için fazla zorlamıştı. Sözü bitince, kendisinin bir şey demeden öylece baktığını gören kızın gözlerinde ki hayal kırıklığı, kalbini geri dönülmez bir çıkmaza sürüklemişti.
Oysa birkaç dakika önce minik bedeni kendi kolları arasında iken gözleri parlıyordu adeta. O mavi gözlerinde kaybolmayı o kadar çok istiyordu ki, genç adam. Ama gelin görün ki her şey istenildiği gibi gitmiyor, illaki bir yerden patlak veriyordu.

Bir haftayı geride bırakmışlardı. Buram buram acı ve özlem kokan, koskaca yedi gün. Dışarıdan belli etmeseler bile yürekleri yangın yeri gibi alev alevdi. Genç kız her gece yatağa girince gözyaşlarına sığınıyordu. Adam ise her akşam olduğu gibi elinde içkisi, boş boş duvara bakıyordu.

Siyah düz duvar öyle şeyler söylüyordu ki, yaralı adam kendini ölesiye dövmemek için zor tutuyordu. Her zamanki gibi hata yapıp,değer verdiği insanı kırmıştı. Aslında sadece değer vermiyordu.

O değer çoktan yol almış, aşka dönüşmüştü ancak adam anlamamak için elinden geleni yapıyordu. Bir bilse aslında sevdiği kadının da kendi için yanıp tutuştuğunu. Şu an yatağına sinmiş, ağlamak yerine bahar kokulu sevdiğine sarılmak için neleri gözden çıkarabileceğini bir bilseydi eğer,her şey daha farklı olurdu belki.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin