◾12. BÖLÜM◾

28.4K 1.1K 27
                                    

okumalarrrr...😍😍

Bol vote ve yorum istiyorum haberiniz olsunn :) Sonra yok efendim ben duymadım, ben görmedim yokk! 😂😂

Medya:) Sinem Parlak (Lucy HALE) ve Toprak 💙💚💛💜

ÇOHSEL SEVİYORUM YA SİZİ 😙😙😙😙

***

Beynimde düşünceler kol gezerken, ona bakan bakışlarım boştu. Ne kadar o şekilde bakıştık bilmiyorum ama daha fazla burada durmazdım.

Daha çok gururum el vermezdi. Aslında benim değil onun çoktan yanımdan uzaklaşması gerekirdi. Şahsen ben öyle bir adilik yapsam Egemen'de dahil olmak üzere kimsenin yüzene bakamazdım. Ancak Egemen hala hiçbir şey olmamış gibi yüzüme bakmakta ısrarcıydı.

O gün olanlar ve yaşadıklarım aklıma gelince gözlerim dolmuş, akmaya hazır hala gelmişti bile. Egemen'in karşısında gözyaşlarımı asla akıtmazdım, bu nedenle arkamı dönüp merdivenlere ilerlemeye başladım.

Her ne kadar arkamı dönüp ona bakmak istesemde gururum ve inadım buna izin vermedi. Hızlı hareketler ile merdivenlerden çıkıp odamın bulunduğu kata gelmiştim. Hızımı hiç kesmeden odama girdim ve masaya ilerledim.

Hastaneye girerken çıkarttığım güneş gözlüğümü ve anahtarlarımı masanın altında bulunan kilitli çekmeceye koyup kilitledim. Ceketimi çıkartıp askılığa astım ve beyaz önlüğümü üzerime geçirdim.

Haftanın başı olduğu için bugün bir hayli yoğun olacaktım kesinlikle. Bu nedenle hemen işe başlasam hiç fena olmazdı. Masanın üzerinde bulunan steteskobu boynuma takıp odadan çıktım. Gerekli imzalarımı atmak amaçlı danışmaya yürümeye başladım.

"Günaydın Ayten Hanım. Nasılsınız? "

" İyiyim hocam sağolun. Siz nasılsınız? "

"Teşekkür ederim iyiyim,Sinem Hanım geldi mi? "

" Evet hocam. Az önce geldi kendisi."

" Anladım."

Kısa bir günaydın merasiminin ardından imzalarımı atıp hastalarımın son kontrollerini yapmak adına odaları gezmeye başladım. Bugün birden fazla hastam taburcu olacaktı. Sonunda sağlıklarına kavuştukları için mutlu, Can da bu hastalar içinde olduğu için baya bir üzgündüm.

Aradan geçen birkaç saat sonunda tüm hastalarımın son kontrolleri bitmiş, çıkış işlemleri verilmişti. Ancak ayaklarım son hastam olan Can Kara'nın odasına doğru hareket etmiyor adeta her adımımda geri geri gidiyordu. Ama farkındaydım ki hastaneden çıkmak için can atıyordu kendisi. Ona daha fazla haksızlık yapmamak adına adımlarımı hızlandırdım. Çocuk günlerdir buradaydı ve haliyle sıkılıyordu. Kaldığı odaya girince Can ve Egemen haricinde başka biriyle karşılaşmak beni hayli şaşırtmıştı.

Daha önce hiç görmediğim yabancı beni görünce sıcak kanlılık ile gülümseyip, yanıma kadar geldi. Sağ elimi narince avuçları arasına alıp dudaklarına götürdü ve kuş tüğü misali bir buse bıraktı.

Doğruyu söylemek gerekirse hem etkilenmiş hem de bu zarif tutumu için mutlu olmuştum. Ben hala soru soran gözler ile ona bakarken dudaklarını aralamış ve kendini tanıtma gereği duymuştu bile.

"Merhaba. Ben Alper Çeliker. Şu görmüş olduğunuz taştan duvarın en yakın arkadaşı olmakla beraber iş ortağıyım. Can sizden çok bahsetti. Gerçekten de dediği kadar güzel ve zarifsiniz Toprak Hanım. Sonunda tanıştığımıza memnun oldum."

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin