✴31.BÖLÜM✴

10.4K 484 91
                                    

Nur topu gibi bir bölüm daha!! 😄😄 Neyse neyse lafı uzutmayacağım bugün. Şimdi mükemmel yorumlarıyla beni havalara uçuran mükemmel insanlar sizleri seviyorum 😍😍 Ha unutmadan bölümü duygusal şarkılarla okursanız daha iyi olur 😉😉

İYİ OKUMALAR 💙💚💛💜

***

"Annnee! Ben dışarıya gidiyorum. Var mı istediğin bir şey?"

Telaşlı sesiyle olduğum yerde kaldım.

"Dur kuzum dur!"

Biraz sonra elinde bir poşetle çıkageldi yanıma. Tam önümde durup kalın siyah bir hırka çıkarttı. Anlamaz gözlerle bakıyordum çikolata rengi gözlerine.

"Al bunu giy. Üşüme bitanem."

Hava rüzgarlıydı evet ama o kadar da üşütmüyordu. İdare ediyordum yan komşumuzun hırkasıyla. Ne gerek vardı ki şimdi?

"Annem ne gerek vardı? Var ya benim hırkam. Hem üşümüyorum ki ben."

Hırkayı kollarımdan geçirip önünü ilikledi. Şimdi tatmin olmuş gibi görünüyordu. Gözlerimin içine şefkatle bakıp elini yanağıma kaydırdı.

"Olsun mavi kelebeğim. Ben üşüyorum."

Üzeri kalındı aslında. Hasta mı olacaktı ki? Bu durum canımı sıkmıştı. Hırkayı çıkartmak için yeltendiğimde izin vermemiş hatta azarlamıştı.

"Bu o sırttan çıkmayacak!"

"E anne sen değil miydin üşüyorum diyen! Al giy meleğim işte. Hasta olursan ev çöküyor yeminle. "

Dediklerime acıyla gülüp gözlerini küflü duvarlarda gezdirdi. Ona daha iyi bir hayat sunmak isterdim ama daha 14 yaşındaydım. Tek yapabildiğim okuldan sonra Kadir Abi'nin yanında garsonluk yapmaktı. On sekizimde olmadığım içinde tam maaş yerine yarım maaş veriyordu. Ve bu para anca evin giderlerine yetiyordu.

Birkaç kez annemle konuşup okulu bırakmak istediğimi söylediğimde azarını işitmiş hatta terliğinin tadına bakmıştım.

"Anne olunca anlarsın beni meleğim... Anne olunca anlarsın."

***

Evde, zorla yaptıkları sakinleştiricinin etkisiyle yatakta yatırılıyordum. Çok sıcaktı ama üşüyordum. Her bir zerrem ayrı üşüyordu. Benim oğlumda üşüyordu değil mi? Oğlumda üşüyordu.

Annemin sözleri tekrar yankılandı beynimde. O zaman ne demek istediğini anlamamıştım ama şimdi iliklerime kadar üşümemin bir nedeni vardı. Benim canım yoktu yanımda. Kollarım boş kalmıştı. Kimsesizdi...

Ne yapıyordu acaba şu an? Canını yakmışlar mıydı? Tek saç teline zarar vermişler miydi?

Gözyaşlarım eşliğinde boş boş beyaz tavana bakıyordum. Acaba onunda tavanı beyaz mıydı? Daralırdı ki Can, yapamazdı. Zaten hassastı minik kalbi, beceremezdi. İçim parçalanırdı.

Küçüktü daha miniģim. Cennet kokuyordu. Kim ne isterdi küçücük çocuktan hiç mi vicdan yoktu?

Yavaşça yataktan kalkıp dolaba yürüdüm. Ölü gibiydim. Dizlerim acıyordu ancak hiçbir şey oğlum kadar değerli değildi. Daha kaçıralı iki saat olmuştu ve ben üçüncü saate izin vermeyecektim.

'Geliyorum annem, korkma.'

Fısıltım kalbimim odalarında yankı yapmıştı. Unutturmuyor aksine daha da acıtarak yakıyordu.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin