✴48.BÖLÜM✴

6.2K 286 35
                                    

Merhabaaaa bölüm bomba bombaaaaa🔥 sizi çok özledim yaa ❤❤❤❤ özür dilerim geç oldu ama 😶😶 sonunda atabildim. Iyi okumalar diliyorum ve bol bol yorum oy bekliyorum .

Sizi Seviyorum 💙💚💛💜

***

Şans ve baht kavramlarından uzak olan hayatım yine gün yüzüne çıkmış ve gündeme düşüp bomba etkisi yaratmıştı. Mutluluk bana ne kadar uzaksa gözyaşı o kadar yakındı işte. Hayatım boyunca başıma açılan dosyalara bir yenisi daha eklenmişti. Ailem olan insanlar bir türlü adam sıfatıyla yaşantıma ortak olamıyordu.  Babam'ın kardeşi, benim amcam... Sevdiğim adamın hayatını bitiren kişiydi.

Her defasında sırtımdan bıçaklanışım yetmezmiş gibi bir de kalbime hançer yemiştim. Düzenli bir hayatım var artık derken her şeyin tepetaklak olması kaderimin mi oyunuydu? Güzel kaplı içi boş bir kitap gibi yaşıyordum. Dışarıdan bakılınca dertsiz tasasız göründüğümün farkındaydım. Ancak ne yaşadığımı bir ben bir de yaradan biliyordu.

Bir olmamışlığın kıyısında mumla arıyordum yaşanılası hayatı. Bir minik göçmen kuşun çığlıkları gibiydim. Canım acıyordu. Kalın kitaplarda unutulmuş bir şiir gibiydim. Yokluğum ve mutsuzluğum bilinmiyordu. Kafamı masum masum uyuyan kocama çevirdim. Olanların hepsine rağmen beni sevmekten vazgeçmeyişine aşıktım ben. Ne olursa olsun elimi bırakmayışına aşıktım.

Kara sevda dedikleri hissi sadece kitaplarda okurdum. Ancak şu an okuduğum kitapların aksine baş karakter bendim. Saat kaçtı bilmiyordum ama iki gündür olduğu gibi yine uyku tutmamıştı. Oturduğum koltuktan kalkıp odadan çıktım. Can'ın odasının önüne geldiğimde cesaretsiz ve güçsüz hissetmiştim. Daha annesinin karnındayken, annesi... Gözlerimi birbirine girercesine sıkı kapatmıştı bir anda.

Amcam olacak insan müsfettesinden ne kadar tiksinsemde, bu benim akrabam olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Maalesef... Kapının kulbunu indirip içeriye girdim. Deli gibi yatıyordu, benim oğlum. Yattığı gibi kalkmıyordu. Üzeri açılmıştı yine.

Gülümsedim. Sessizce yanına uzanıp üzerimizi örttüm. Elimin altında atan kalbi içimi huzurla doldurmuştu. Dört bir yanımı saran vicdan azabı nabzımı durdurmaya yeminli gibiydi. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Ağlaya ağlaya uyumak... Ne tarafa dönsem fırtına kopuyordu. Nereye dokunsam soluyordu. Gözümden akan yaş Can'ımın yüzüne düşmüştü. Yanağına sıcak bir öpücük bırakıp sıkıca sarıldım oğluma.

Sanki benden gitmesine engel olmak ister gibi sarılmıştım. Son nefesimi veriyormuş gibi tutunmuştum.

***

"Toprakkkk! Kalk artık ya!"

Sabırsız hallerini çok sevsemde o bundan pek hoşnut değildi. Gülümseyip zorlukla gözlerimi açtım. Esneyip duruyordum.

"Günaydın canım, amcam nerede?"

Gözlerini kocaman açıp bana baktı.

"Aaa kocandan nasıl haberin olmaz. Kavga mı ettiniz siz?"

Omuz silkip güldüm.

"Yooo... "

Kıkırdayıp yataktan kalktı ve koşmaya başladı.

"Sona kalan çürük yumurtaaaa..."

Omuzlarımın sarsılmasını sağlayacak büyük bir kahkaha atmıştım.

"YAVAŞ KOŞ!"

Yüzümde ki tebessümle yatağı toplarken içeriye Egemen girmiş ve kollarını belime dolamıştı.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin