✴18. BÖLÜM✴

24.9K 1K 33
                                    

Üzgünüm canlarım😔😔 bölüm biraz geç geldi. Atmak
istemedim. Ortalık kan gölü iken atamazdım. Türk askeri polis ile karşı karşıyayken olmazdı. Özür dilerim geç bölüm attığım için. Ayrıca 16-17 gündür beni beklediğiniz için teşekkür ediyorum.

Biliyorsunuz ki kitabı pek kişi tanımıyor. Sizlerden ricam vote ve yorum sayısını arttırmak. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere, doktorlarım 😍😍

İyi okumalar...💙💛💜💚 Sizleri seviyorum 😉

***

"Seni dinliyorum."

Tedirginlik iliklerime kadar işlemişti. Nasıl başlamalıydım? Derin bir nefes çektim içime. Benim bildiğim nefes alıp vermek insanı rahatlatırdı. Ama beni daha da geriyordu. Her nefeste karşımdaki deri koltuğa oturmuş adamın kokusu dolduruyordu içimi.

"Nerden başlamalıyım? " Zaman kazanmak için aptalca sorular soruyordum.

Derin bir nefes aldı.

"En başından Toprak. En başından başla. " Sesi fazla donuktu.

Neden bu adamın ruh halleri çok çabuk değişiyordu? Bir bakıyorum gülüyor, bir bakıyorum gözünden tek bir duygu dahi anlaşılmıyor! Fazlaca dengesiz hareketleri ise cabası!

Ama hala fazla cool ve karizmatik bir olması sinir sistemimi çökertiyordu. Belki de bu nedenden dolayı tam açılamıyordum ona. Ne tepki vereceğini kestirememekle beraber hareketleri cesaretimi parçalara ayırıyordu.

Tam diyorum 'Şimdi tam zamanı, hadi Toprak! ' ancak bir kaç saniye sonra tüm çabalarım suya düşüyordu.

Şimdi ise ona geçmişi anlatmamı istiyordu. Bilmedigi şey ise geçmişe tekrar dönmek istemediğimdi. Şu an her şeyi tüm çıplaklığı ile anlatsam olan bana olacaktı.

Buradan çıkıp kendi yalnızlığım ile baş başa kalan taraf ben olacaktım. Ya geçmişi anlatıp içimde ki Toprağı gömecektim, ya da bir bahane uydurup Egemen ile arama soğuk duvarlar örülmesine,elim kolum bağlı bir şekilde seyirci olacaktım. Aşkım mı? Özüm mü?

Ne kaybım olabilirdi ki? Ya ölecektim, ya da ölecektim. Derin bir nefes aldım. Tekrar ve tekrar...

"Tam 24 sene önce, daha el kadar bebekken babasız kaldım. Sadece bir kaç günlüktüm... " Sanki her kelimem de boğazıma bir şey batıyormuş gibi acıyordu. Ama en çok acıtan ifadesiz gözler ile gözlerime bakmaktan kaçınan Egemen olmuştu.

"Hiçbir şey söylemeden, beni ve annemi başı boş bırakıp gitmiş. On beş yaşıma kadar annem ile zorluk içinde yaşadım. Babamın adını dahi bilmeden. Annem ondan sadece bir kere bahsetmişti. Ben annemin karnındayken, karnını okşar ve adım harici bir takma isim ile seslenirmiş.

On beş yaşında annemin kalbinde sorun olduğunu öğrendim. Kurtarılabilirdi ancak ameliyat çok riskli ve pahalıydı. Bir yandan okuyup bir yandan çalışıyordum. Her geçen gün annemin gözümün önünde eriyip gitmesine şahit oluyordum. "

Bir zaman sonra kendi sesimi bile zor duymaya başladığım için durdum, sustum. Sanki geçmişe yolculuk yapmışçasına o anları tekrar yaşıyordum.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin