Merhaba canlarım!! Karneler ne alemde??😫😫 yorucu bir dönemdi ama bitti çok şükür. Neyseeeh kimler hangi şehirden burada onu bi alalım bakalım. Ve sizce diğer bölümde neler olacak?? Bol aksiyon dolu oldu da jskskksks
Hayalet ve doktor okuyucularım lütfen kindinizi iyi bakın!!! Beni de ara sıra yoklayın ayol öldüm mü kaldım mı😂😂
Yorum istiyorum ve oy tabukuuu. Facebook grubumuza beklerim 😍Sizleri seviyorum, İYİ OKUMALAR 💙💚💛💜
***
Karanlık, karanlığı yok edemezdi. Sadece aydınlık yutardı geceyi... nefret nefreti sökmez aşk ölürürdü kini. Bir göçebenin yuva bulması gibi birini bulmuştum ben. Ölümüm olsa bile kollarına atladığım merhemimdi, nefesim.Bilincim yerindeydi. Gözlerimi açamıyordum belki ama sesleri ve hastanenin keskin ilaç kokusunu alabiliyordum. Yeniden hissetmek güzeldi. Ama bundan öncesi... işte onları hatırlamamak için uyanmamayı yeğlerdim.
Egemen'in sözleri hayata bağlamıştı değil mi beni? Dilinde beden bulmuş sözcükler olmuştu ilacım. Üzerimde hissettiğim veya yıllardır aşinası olduğum kablolar değil oydu yaşama sebebim. Diğerleri sadece maskottu. Inandırıcılıktı belki de.
İlk önce sıcak ellerinin şevkati titretti içimi. Ardından düştüğü an alev alan damlalar işgal etti beynimi. Ölüm ve yaşam arasında ki o ince çizgiden bir lafıyla alaboraya dönüşmüştüm. Ne demişti huzur kokulum?
"Sensiz bırakma beni... Hani insan yağmur olup yapmak ister ya sevdiğinin üzerine, özlemini söndürmek için...işte ben sensizliğin tam ortasındayım sevgili... Anlatamıyorum kimseye. Hani çaresizlik, kimsesizlik anlatılmaz ya? Soruyorum sana huzurum, sensizliği nasıl anlatırım gidersen? "
Kesik kesik hatırlasam da sözcükler netti. Bu sevgiyi de aşkı da anlatacak ne bir kelime ne de bir işaret vardı şu evrende. Hala süzülmekte olan yaşlarım beyaz hastane yastığını hayli ıslatmıştı. Mutlu muydum, üzgün mü bilmiyordum bile.
Ağlamak istemiyordum. Biliyordum ki gözyaşlarım bir gece yastığımdan beynime sızacak, defterlerimi tozlu raflarından indirecekti.
Geçmişimi şu saatten sonra silip atmak, dahası yok etmek istiyordum. Ancak nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Ya ben de yok olacaktım onunla ya da kafayı yiyecektim.
Kapının açılıp kapanma sesi ile konuşmaya çalıştım ancak ağzımda ki alet yüzünden bu imkansızdı. Hem konuşacak gücüm de yoktu. Ben bile kendi sesimi duyamazken başkasının sesimi duymasını beklemek aptallık olurdu.
Beynim fazla yorgundu. Bu nedenle tam düşünemiyor, düşündükçe acı çekiyordum. Hemşirenin serumuma bir şey enjekte ettiğini duyuyordum. O şey her neyse uyuşuk beynimi daha da sersemletmişti. Gerisi ise kocaman kapkara bir boşluktan ibaretti.
***
"Dedigim gibi, hastamızın durumu gayet iyi ve bilinci açık. Hayati tehlikesi kalmadı. Komadan yeni çıktığı için ise birkaç saat uyutmak zorunda kaldık. Ancak şokun etkisiyle hafıza kaybı söz konusu olması ihtimal."
Hiç tanıdık olmayan ses durumum hakkında bilgi veriyordu. Odanın içine yayılmış olan bahar kokusuda doktorun kimle konuştuğunu açıkça belli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2
RomanceGizli Cevherler kategorisi; #Wattys2016 KAZANANI!!! *** Geçmiş kafasını tozlu perdeler arasından uzatmış gülümserken başlamıştı tüm hikaye. Toprak girdiği bir ameliyatta hem küçük Can'ın hayatını hem kendi hayatını kaleme almıştı. Tek farkla! Kalemi...