✴53.BÖLÜM//Final✴

9.4K 306 84
                                    

Başlığa yazdığım beş harfin ağırlığı var üzerimde. Gece geç saatlere kadar yazdığım bu sayfaların yorgunluğu. Ama en güzel şey, sizler varsınız. Bana bu zamana kadar o kadar yardımcı olduğumuz ki... Sizi çok seviyorum... Bu satırları yazarken yutkunamam da dahil mi sevgiye?

Bitmedi. Özel bölümler olacak elbette. Sizlerle başka kitaplarımın satır aralarında, noktalarında tekrar buluşacağız. Hadi son kez yorumlarınız bekliyorum desteklerini bekliyorum...

Sizleri çok seviyorum doktor ailesi... iyi okumalar 💙💜💚💛( Yanağımda asılı kalan yaşın mazisisiniz...)

***

"Toprak?

"Efendim canım?"

Sinem geldiğinden beri ağzındaki baklayı çıkartmak için kıvranıyordu. İçten içe bu duruma gülsem de merak etmiyor değildim.

"Deniz için alışverişe mi çıksak?"

Adıyla var olarak kabul edilmesi çok güzel bir histi. Sanki doğmuşta kokusunu içime çekmişim gibi hissetmiştim. Ellerim karnımı bulmuştu. Şu anda karnı burnunda tabirine o kadar çok uyuyordum ki...

"Soru mu bu canım? Tabii gideriz,hatta şu işlerim bitsin çıkalım."

"Tamam sen bunları hallet ben bir hastanın sonucunu alıp geliyorum."

Kafamı sallamıştım. Sinem kapıdan çıkarken içimdeki kötü hissi yutkunarak geçirmeye çalışıyordum. Garipti. Sanki bir şeyler olacakta onun habercisi gibiydi. Aklıma gelen kötü düşünceleri kendimden uzaklaştırmayı denedim ama pek beceremiyordum. Elim istemsizce telefonuma gitti. Egemen'in iyi olduğunu duymak istiyordum. Oğlumun iyi olduğunu duymak istiyordum.

Egemen telefonu açmadığı her saniye nefesim sıklaşıyordu.

"Aç hadi,aç. "Diye fısıldadım. Telefondan yükselen duymak istemediğim ses telefonun açılmadığı bağırıyordu resmen. Hızla yerimden kalkıp çantamı aldım. Kapıdan çıkarken Sinem de odaya girmek üzereydi.

"Ne oldu? Bembeyazsın Toprak!"

Elleriyle yüzümü çevrelemişti.

"Egemen telefonumu açmıyor. Bilmiyorum Sinem... yani..." derin bir nefes aldım.

"Onu görmek istiyorum."

Anlayışla kafasını salladı. "Toplantı da olabilir."

Evet olabilirdi ama görmek istiyordum.

"Gidelim. Lütfen..."

Sinem kafasını sallayıp odasından eşyalarını almaya gitmişti. Bense hızlı adımlarla çıkışa doğru yürüyordum. Sinem yolda beni sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olduğu söylenemezdi. Şirkete girdigim gibi asansöre binip geçmek bilmeyen katları sayıyordum. Bir,iki, üç...

Asansör kapıları açıldığı an gördüğüm sima kalbimin atış hızını arttırmıştı. Kocam orada sapasağlam karşımda duruyordu. Ister istemez ağlamaya başlamıştım. Hamilelik dengemi bozmuştu. Egemen beni gördüğü an konuştuğu kadının sözünü bitirmesini beklemeden yanıma gelmişti. Kollarım boynuna dolmamış, koridorun ortasında ona sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin