✴34.BÖLÜM✴

9.5K 416 38
                                    

Merhabaaaa!!! Bölüm geç geldi biliyorum sakin olun geldim 😂 Şimcik yeni bölüm ne zaman inanın bir fikrim yok ama yazdığım an direk atacağım. Bölüm neden geç geldi? Güzel soru 👍 Ben de bilmiyorum felan😛 şaka şaka... Okul başından beri hastayım arkadaşlar. Telefonu elime alacak halim yoktu. Kendimi iyi hissettiğim zamanlar yazdıklarımla attım bu bölümü de zaten.

Bu arada bir konuya inceden deyinmek istiyorum. Bazı bölümler kısa evet ama kitap çok uzun olacak ve aklımda ki kurgu bitmek bilmiyor. Diğer bölümde çok şaşıracaksınız emin olun canlarım.

Yanlışlar varsa affedin. Beklentinizi karşıladı bilmiyorum ama benim içime sindi gibi gibi. Neyse umarım beğenirsiniz 😇😇 Yorum istiyorum bol bol ha😄😄 Sizi sevdiğimi bilin ve sakın unutmayın... 😘😘

İYİ OKUMALAR...💙💚💜💛

***

Baba... Benden uzak şu iki hece kısa bir şiirdi belki. Içinde ki kavram karmaşasını anlamak yorgun kalbimi zorluyordu. Benim şiirim yirmi beş yıl önce noktalanmıştı. Ahmet Yılmaz bilmiyordu belki ama bir şiir iki defa yazılmıyordu.

"Toprak? Iyi misin canım?"

Sinem'in sesi ile bakışlarım ona kaymıştı.

"Iyiyim bitanem. Iyiyim..."

Iyi olmamam için bir sebebim yoktu. Evleniyordum ben. Nefesim dediğim adamın soyadını alıyordum. Yılmaz'ın kirli parmaklıklar ardındaki siluetine el sallıyordum. Adım gibi toprak olacaktı bugünden sonra geçmişim. Fırtınalı denizim durulacak, tatlı ayaz okşayacaktı bedenimi.

Mutluydum işte. Kirli hayatıma, küflü bedenime inat nefes alabileceğim o küçük deliği bulmuştum. Karanlık hayatımda ki o cılız ışıkla ben de büyüyecektim.

"Tamam o zaman. Iyi ol Toprak. Hakkediyorsun. Belki de şu saçma sapan, yalan dolan dünyada mutlu olmayı en çok sen hakkediyorsun. Ağlamak sana yakışmıyor arkadaşım. Şimdi sil o yüzünde ki bitmişlik ifadesini! Geldi senin ki..."

Sinem'e gülümseyip ayağa kalktım. Aynada ki yansımamla bakışırken ister istemez gülümsemiştim. Omuzlarım dikleşmiş başım kararla kalkmıştı.

"Sence biraz abartı olmamış mı,kıyafet? Yani sonuçta evlenmiyorum daha. Nişanlanıyorum. "

Sinem sıkıntıyla gözlerini devirip başını geriye attı.

"Bazen... bazen seni cidden boğmak istiyorum. Kızım ne bu alçakgönüllülük? Zaten tutturdunuz isteme ve nişan bir arada olsun diye! Şöyle ihtişamlı bir nişan da yaptırmıyorsunuz! Bari elbisenin hakkını verelim. Şimdi. Kapat o güzel çeneni düş önüme kahve yapacağız."

Sinem'in telaşı sadece güldürmüştü beni. Bizden daha heyecanlıydı. Heyecandan terleyen ellerimi çaktırmadan elbiseme silmemde ayrı bir ironiydi elbette.

Bugün de bitecek dünde kalacaktı işte. Hayatımdan bir şeyler eksilirken yine ben kazanacaktım.

***

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin