✴25.BÖLÜM✴

19.1K 808 84
                                    

Karlı ve soğuk bir Ankara gecesinden merhaba canlarım😍😍 Sizlere bir iyi bir de kötü haberim var. Önce kötüden başlayacağım ki iyi haber aklınızda kalsın. Kötü haber en az 20 gün bölüm gelemeyecek. Çünkü yoğun bir sınav haftasına giriyorum. Üzgünüm ama beni birazcık bekler misiniz?

Iyi haber ise yılbaşından önce özel bölüm atacağım. Hadi sevinelim 😂😂 Şimdi sizlerden bol bol yorum istiyorum. Gelecek bölümde neler olabilir sizce? Hadi doktorlarım buyrun buyrun yoruma çekinmeyin...

SİZLERİ SEVİYORUM... İYİ OKUMALAR 💙💚💛💜

***

Gidişi değil... Kırılmışlıģım batıyordu avuç içlerime. Parmak uçlarımı bir bir öperek kapattığı yaraları kendi daha derinden açıyordu. Üzülmemem gerekiyordu aslında. Ders almıştım. Kimseyle hayal kurmamam gerektiğini çok iyi anlamıştım ama notum hala yerlerdeydi.

Kendimi 'seviyor ' diye avutmaktan bıkmıştım. Çocukça düşüncelerimi bir kenara bırakmam gerekiyordu. Gözyaşlarımı akıtmama değmediğinin bilincindeydim. Ama olmuyordu be! Ağlama, yapma, etme diyince hiçbir şey düzelmiyordu. Aşk acısıydı sonuçta bu kağıt kesiği değildi ki. Ama şunu inkar edemezdim. Bu derin yaraya ve ölüm acısına sahip olmaktansa, küçük bir kağıt kesiğinin esrarengiz acısına razıydım.

Belki parmak uçlarımdan öpüp kapatırdı ama açtığı yaralar sarılamayacak kadar gözyaşı ve kırık barındırıyordu. Tek damla yaşımın tuzlu tadı her defasında acıdan öldürerek kadar yakıyordu beni.

***

Yüksek bel İspanyol paça siyah pantolonum uzun bacaklarımı sarmıştı. Kısa hardal rengi örgü kazağım ve siyah kadife paltom ile bu ruh haliyle ne kadar iyi görünebilirsem fena sayılmazdım. Islak iri dalgalı saçlarım omuzlarımda salınıyordu. Makyaja gerek duymadım. Telefonumu ve anahtarlarımı cebime sıkıştırıp dışarıya çıktım.

Sahile geldiğimde Ahmet Ağabey etrafta görünmüyordu. Umursamadım. Gelirdi elbet. Bir banka oturup gelen geçeni izlerken iki çift ilişti önce gözüme. Sonra da hayallerim bir bir düştü beynime. Genç kız, erkeğin koluna girmiş huzurla gözlerini kapamıştı. Birlikte martılara simit atarken o kadar sevimli görünüyorlardı ki...

Muhtemelen benim yaşlarımdaydılar. Genç kız biraz bana doğru dönünce karnında düzgün bir çıkıntı olduğunu anlamam zor olmamıştı. Ister istemez gözlerim dolmuştu. Ama ağlamayacaktım. Olmadan ölen hayallerime ağlamayacaktım. En azından şimdilik...

"Dalmışsın yine."

Bakışlarım hala o çiftte idi.

"Öyle. Mutlu olamadım bari uzaktan izleyim dedim."

Güldüğünü duydum.

"Sana bir anımı anlatayım bak."

Merakla başımı ona verip, mavi gözlerine odakladım gözlerimi. Küçük bir kızın babası tarafından okunacak masala heyecanlanması kadar heyecanlanmıştım. Karşımdaki babam değildi belki ama... Her neyse.

DOKTOR I Siyahın Dansı 1+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin