Birbirinden ayrılan üç kara parçası ve bu üç kara parçasının üzerinde filizlenen yaşam ile başladı her şey günler, aylar ve yıllar büyük bur hızla atarken ilkel ve zayıf yaratıklar ortaya çıktı.
Katrilyonlarca yıl sonra "insan" adı verilen tehlikeli canlılar ortaya çıktı her kara parçasının bir birine özgü özellikleri ve kendilerine has farklılıkları vardı.
Aynı olan tek şey insanların doğaya verdiği bu hasar ve vurdumduymazlıktı. Günler geçti insanlar hırsları uğruna kendilerine ait dahi olmayan kara parçasında daha fazla alan istedikleri için toprakları için savaştılar zamanla iyi ve kötü ayrımı aynı anda güçlü ve güçsüz ortaya çıktı. Bazı insanların doğayla iç içe yaşaması ile enerjiyi keşfetti. Zamanla tüm insanlık enerjiden haberdar olunca enerjiyi kullanan ile kullanamayanlar arasında kast sistemi ortaya çıktı ve kölelik yaygın bir hale geldi hayvanlar da insanlardan etkilenince enerjiyi kullanabilen hayvanlar ortaya çıktı. Zamanla güçlü güçsüz anlayışı daha ön plana çıkarken iyi insanların sayısı sona erme derecesine geldi dünyaya insanların lanetli varlıkları katıldığı günden beri topraklar kanla beslenmeye başladı.
Bir gün doğan çocuk. Bu anlayışı yıkma düşüncesi ve her insanın eşit olduğunu düşünerek büyüdü ve bu amaç uğruna güçlendi. Bu adam. Diğer tüm insanlardan güçlü bir hale geldi sonunda kendinde gerekli cesareti bulduğu zaman tüm insanlığa savaş açtı yanında savaşan iyi insanlar ve hayvanlarda oldu....
Savaş beş yıl boyunca sürdü insanlığa savaş açan adam yırtıklarla dolu kıyafetleriyle tüm insanlığın karşısına geçti. Tüm gücüyle savaşırken düşmanları gruplar halinde saldırıya geçti. Nehirler kanla dolup taşarken gökyüzü kızıl bir renge büründü.
Adamın kontrolünde olan Gri renkli duman dokunduğu her canlıyı yok etti.
Fakat savaş açtığı insanların yüzde doksanını katletsede geriye kalanlar.kendi tarafına geçen insanların tarafından ihanete uğraması ile kurtuldu o an insanların duyguları yüzünden düştüğü durumu anladı ona ihanet eden insanlara sevgi beslemeseydi öldürebilirdi fakat çaresizce ölümü bekledi. Gökyüzündeki tanrılara yalvardı tüm insanlığı yok etmesi için bu topraklara ölüm ve kandan başka bir şey getirmeyecekleri için... kanını toprağa damlattı ve büyülü sözleri okudu. Büyük bir umutla dileğinin gerçekleşip tüm insanlığın yok olması için kendi ruhunu o kan damlası ile toprağa bıraktı...
Ruh olarak dünyada sürüklenişi başlamış oldu.
Tanrılar onun bu hareketinden dolayı lanet verdiler
Sonsuzmuş gibi süren insanların daha büyük savaşlarına tanık oldu onun laneti sonsuza kadar bunları görmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OXDERIA
FantasyPeşini bırakmayan hüzün duygusu ile başa çıkmak için uğraşan Matsuki olaylar denizinde git gide dibe doğru batmaya devam ederken yaşadığı maceraları anlatan bir kitap.