Bu bölümü doğum günü hediyesi olarak semanurarsn a ithaf ediyorum doğum günün kutlu olsun
Aşağıya odaklandığım zaman oldukça büyük bir kervan ile karşılaştım. Kervandaki bir kaç kişinin güç seviyesini hissedemesemde az önceki askerlerin lideri sayesinde beni görünmez halde bile bulacak insanların varlığı ile daha temkinli bir şekilde, ve dikkatli düşünerek son kararımı verdim. Tabiki aşağı inip masum bir çocuk numarası yapmak 9 yaşında dahi olsam zayıf bedenim sayesinde 5 yaşında birisi gibi gözüktüğüme eminim gücümü saklayıp bedenimi saran kumu yok ettikten sonra acıve hüzünle kavrulan ruhum sayesinde ağlamam zor olmadı. Küçük ve acılı bir çığlık da buna eklenince eminim bana yardım etmek isteyeceklerdir.
"Ya ya yardım edin lütfen buraya meyve toplamak için çıktığım zaman tekrar inmedim."
Aşağıda biriken insanlardan birisi tek sıçrama ile yaklaşık otuz metre yüksekliğe gelince. Eobette ürkütüm dengemi kaybedip ağaçtan düşeceğim anda adamın kucağına beni alması ile yere hafif bir iniş yaptım minnettar bir şekilde beni indiren adama baktığım zaman yüzüne hoşnutsuz olduğu belli olan siyah renkli gözleri ile karşılaştım ardından dağınık siyah omuzlarına gelen saçları kemikli bir yüzü ve ince dudakları olan oldukça kaslı olduğunu bedenim sayesinde hissettiğim kişi tekrar yavaşça beni yere bıraktı. Adamın giydiği elbise sarı turuncu ve Kırmızı renkleri ile oldukça hoş gözükürken sağ göğsünün üzerinde iç içe geçmiş üç tane sarmal içimde tarif edilemez bir duygu ve yakınlık oluştu adama soru sormak için başımı kaldırıldım aslında bunu yapmam çok hoş olmasada içgüdüsel olarak adama sordum:
"Abi göğsünün üzerinde iç içe geçmiş üç sormalın anlamı ne içimde farklı duygular oluşturdu fakat ilk kez gördüğüme eminim."
Siyah saçlı adam bana gözlerinin derinliklerinde gördüğüm bir sevinç ile bakarken etrafta duranlar anlamsızca konuşmaya başladı.
"Hahaha sanırım yüksekte başı döndü ve hayal görüyor. Ne simgesindeb bahsediyor."
"Haklısınız efendim daha küçük belli ki bedeni bir transa girmiş."
Adamların sözlerinden ve beni kurtaran! Kişinin gözlerinde gördüğüm sevinç nedeniyle o sembolü yalnızca benim gördüğümü anlamış oldum.
Adama bakınca bana aşırı sıcak bir şekilde bakmaya başladığını fark ettim ilk baştaki hoşnutsuzlul dolu ifade adamda yoktu elini omzuma koydu ardından daha ne olduğunu anlamadan gözlerim karardı.
Gözlerimi tekrar açma fırsat bulunca adamın beni bir tür yetenek yada teknik ile ışınladığını bu sayede gözlerimin kadarmış olduğunu daha önceki deneyimlerim(Y.Nharu ile ışınlanması eski kıtada iken) sayesinde anlamış oldum.
Etrafı incelediğim zaman dibi gözükmeyen bir uçurumun tepesinde olduğumuzu anlamak elbette zor olmadı arkama baktığım zaman geniş bir ova ve biraz ileride duran Sarayı andıran bir evi gördüm.
Başımı yanımda merak ve heyecanla bekleyen adama döndüm.
O da bunu beklermiş gibi hızla konuştu."Ismin ne ve soyun kime dayanıyor gücünü sakladığı biliyorum. Yalan söylersen kalp atışlarından anlarım lütfen doğruyu söyle."
Bu bir tehditi algılatsada içimden bir his doğruları söylemem gerektiğini bağırıyordu.
"Adım Matsuki ailemi hiç tanıma fırsatım olmadı lakin Suna soyundanım hayatını yitiren ustamın söylediği sözlere göre kum elementine hükmeden bir klandan geldiğim. Ayrıca yalan söylediğimi anlamana imkan yok bu konuda profosyonelim."
Adam heyecanlı bir şekilde kahkaha atarak garip hareketler yaptı tekrar bana döndü.
"Sana kendimi tanıtayım. Ben Aori Suna. Suna klanının kanından gelenlerin göreme imkanı olan ve göğsümde duran işlemeyi görmen ile senin suna klanına mensup birisi olduğunu anladım. İstersen sadece klanın kanını taşıyan kişilerin görebileceği klanın temsilci binasına girelim orda konuşmaya devam ederiz."
Sözleri ile olduğum yerde kaldım klanımdan ailemden kalan tek kişi karşımda duruyorken sakin kalmam elbette zor. Heyecanla ve soru işaretleri ile dolu bir şekilde temsilci binası olduğunu öğrendiğim yere doğru ilerledim ne kadar imparatorluk Sarayı kadar büyük olsada...
İçeriye bir salona geçince heryerde kırmızı sarı turuncu renklerinim hakimiyeti beklenmesede muhteşem bir görüntü ortaya çıkarmıştı etrafa bakmaya devam ederken gelen öksürük sesi ile gerçekliģe dönüş yaptım.
"Sana ailemiz ve bu kadim klanının geçmişini anlatmak isterdim lakin kütüphanede bulunan kitaplardan tarafsız bir biçimde öğrenmen daha uygun olur daha küçüksün ve zihinsel olarak olgunluğa ermemişsin tabi bedensel olarakta... bulunduğumuz yere sadece kum elementi ile gelinebilir ve bu alanda zaman akışı durmuş bir haldedir temsilci binası dediğime aldanma burda ünlü isimler duruyordu ve teknik kitaplarını oluşturan yüce kıdemlilerin kaldığı yaşadığı bir yerdi. Saman akışı durmuş olsada dünyaya göre durdu yani burda on yıl geçirirsen bedenine döndüğünde on yıl geçireceksin lakin gerçek dünyada zaman durmuş olacak bir gün bile geçmeyecek buraya nasıl geldiğimizi de daha sonra anlatırım ilk önce ağır gelmemesi için bir kaç temel bilgi yeterli olacaktır. Suna klanına basit bir klan değildi gezegenlere hükmeden bir klandı lakin diğer gezegen kalanları bu gücün daha fazla büyümesine imkan vermemek adına toplantı amacıyla tüm klanı davet etti davete hizmetçiler dahil katıldı davette gittikleri alanı ışınlanma formasyonu ile hiçlik adı verilen bir alana hapsettiler zaman orda burasının aksine aşırı hızlı aktığı için dünya saatine göre bir kaç günde yok oldular. Hepsi birkaç teknik ile olanları ana klana aktardılar birilerinin bunu görüp intikam alması için umut ettiler. İmkansız bir umut. Lakim imkansız diye bir şey yoktur sen zihninde bir olayın imkansızlığını kabul ettiğin zaman o imkansız olur elbette aşırı uçuk şeyler düşünmekte iyi değil. Ben klanda annem ile hastalığım nedeniyle kaldığım için ölümden kurtuldum. Annem ise bi olay karşısına bedeni dayanamadı ve küçük kalbi atmayı bıraktı intikam hırsı ile büyüdüm sınırsız kaynağa sahiptim gücüm dünya üzerinde çoğu kişiyi aştı ve hayal edemeyecekleri bir mertebeye geldi. Fakat denemek için müttefiklere ihtiyacım vardı. Sanırım kalan son kişiyi seni buldum son kişiyi aradım elbette kalan kişi sayısı ana klanda bodrum katında gözüküyor bir ağaç şeklinde sanırım ustan vardı onun ışığı söndü seni sonunda buldum bir teklifin var her şey ani oldu fakat. Benim seni eğitmeme izin ver. Ustan var belki fakat yardımın olmadan yapamam ben bir savaşcıyım kum elementini elbette bir büyücü gibi kullanıyorum fakat gerçek bir büyücü gibi olamam. İstediğin paraysa dağlarca elmas var ne istersen yaparım yeterki bur-"
"Seninle kalacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OXDERIA
FantasyPeşini bırakmayan hüzün duygusu ile başa çıkmak için uğraşan Matsuki olaylar denizinde git gide dibe doğru batmaya devam ederken yaşadığı maceraları anlatan bir kitap.