Bölüm-60

974 108 35
                                    

Bu bölümü Evillight için ve uzun zamandır yanımda olduğu için yazıyorum ve ithaf ediyorum.

Uzun süren yolculuk son hızıyla devam ederken, gideceğimiz 5 numaralı kıtaya ilk gidenler olduğumuzu öğrenmemizi elbette kolay kolay atlatamadık.  Geminin içinde uzun süre boyunca hakimiyetini devam ettiren kargaşa iki hafta önce, yani  yolculuk başladıktan iki ay sonra sona erebildi. Ne de olsa İnsanların kolay kolay kabullenemeyeceği bir durumdu.  Ben ve Zuzu ise yolculuğun ikinci gününde bu tedirginliği üzerimizden atmıştık. Pia ve okulu düşünerek yıldızlarla kaplı gökyüzünü buruk bir gülümseme ile izlemeye devam ettim. Tabi aynı zamanda düşünce sistemim olabildiğince açıktı.

    Yanındaki hareketlilik ile Zuzunun geldiğinden emin bir şekilde gökyüzüne bakmaya devam ederek konuştum. 

  "Gideceğimiz yer hakkında ikimizin de bir fikri yok.  Orada az çok neler yapacağımızı ise tahmin etmek zor değil.  Bana kalırsa bir sarayda yada iyi bir klanda ağırlanacağız. Gittiğimiz yerde ikinci günüüzde yada üçüncü günümüzde, iki kıta arasında farkı anlamak amacıyla turnuva tarzında bir dövüş gerçekleşecek küçük bir ödül töreninin ardından herkes geldiği yere geri gidecek.  Tabi gideceğimiz bölgenin nasıl bir tavır sergil-"

  "Bence düşünmemize gerek yok eninde sonunda oraya gideceğiz ve bundan kaçışımız artık yok.  5.kıtada her ne olacak bilmiyorum fakat herhangi bir tehlike ile karşı karşıya kalırsak başarı ile halledeceğimize eminim. Bu yüzden bana kalırsa bunu daha fazla düşünmemize gerek yok."

Bir anda sözümü bölmesine artık alışmış durumdayım.  Ne de olsa iki ay boyunca konuştuğum tek kişi Zuzu oldu, O ise kurtarmam ve ilk günümüzde kaptanla tartışmasında az da olsa yardımcı olduğum için bana yakın hissettiğini söyledi. Benim aksine başkaları ile iletişim halinde olsa da günün çoğunluğunu beraber geçiriyorduk. Birbirimizin yeteneklerini ve savaşma sekilleri hakkında bolbol konuştuğumuzdan dolayı; savaşta silah olarak iğne kullandığını iğneler ile insanların sinir sisemine saldırarak hareket etmesini önlediğinide öğrendim. Savaşma stili uzaktan rakibi etkisiz hale getirmek ve hiç beklemediği bir şekilde saldırmaktı.  Benim aksine sadece saldırılarını güçlendirmeye uğraşıyor.  Ruh silahını uyandırmayı teklif etsene bunu reddederek kendi uğraş ve çabaları ile yapmak istediğini belirtti eğer başarısız olursa benden yardım isteyeceği konusunda anlaşmış olduk.

    Düşüncelerin arasından beni çıkartan şey duyduğum bağırış ve sevinç nidaları oldu.  Zuzu ile birlikte aya kalkarak güvertenin ön tarafına, seslerin geldiği yere doğru ilerledik.  Karışımızdaki geceyi aydınlatan ışıklar  ile 5.kıtaya  gelmiş olduğumuz anladım.  Etrafımızı saran: havada süzülen tek kişilik uçan yuvarlak platformlar ile üzerimize doğru gelen elliyi aşkın kişinin her an savaşa hazır bir biçimde beklemesinden bir karışıklık olabileceğini düşündüm. Belki gerkenden daha erken gelmiştik yada geleceğimizden haberleri dahi yoktu ilk seçeneğin olmasını umarak bulunduğumuz yerde dikilmeye devam ettik.     Adamlardan birisi gemiye doğru yaklaştı ardından altında bulunan platform beyaz ışıklarla yok oldu ve gemiye ayak bastı.    Etrafı gözleri öle izledikten sonra göz göze gelmemiz ile bir bir kaç saniye kadar bakışları üzerimde durdu. Ardından diğerlerini incelemeye devam etti bu sırada Kaptan odasından çıkarak Karşımızda bulunan adama doğru ilerledi.  Aralarında bir süre sessiz bir diyalog geçmesi ile Kaptan açıklama gereği duymuş olacak ki derin bir nefes alarak söze girdi;

"Bizler 6 Numaralı kıtadan davetiniz üzerine buraya geldik."

Karşıda bulunan adamın çatık kaşları normal bir hale bürünürken yüzündeki donukluğu atarak gülümsedi;

OXDERIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin