Turvunanın sonucu tüm kırmızı gökyüzü krallığında ve kıta da büyük bir etki oluştururken okul, ismini tarihe altın harfler ile yazdırdı ve köklerini oluşturmaya başladı. Bununla birlikte daha fazla insan, Suna Büyücü Akademisine katılmak için Kırmızı gökyüzü Krallığına geldi.
Sanırım istediğimden daha fazla etki bıraktım ki okul müdürünü öldürmem dahi ilgi çekmedi. Fakat benim savaşımı kısa bir filme alan yabancı sayesinde sahip olduğum güç diğer insanlar tarafından öğrenildi. Ve bu oldukça rahatsız edici, ne de olsa güç beraberinde düşmanları da getiriyor.
Karşımda konuşmamı bekleyen toplantı odasındaki altı kişiye bakarak söze girdim.
"Akademi açılalı iki ay olmasına rağmen oldukça fazla gelişti. Üçüncü aydan sonra sınav ücreti alacaksınız. Bu ücret oldukça düşük olacak ayrıca durumu olmayan aileleri araştırarak ücretsiz girmesini sağlayacaksınız. Okulun yönetimi Nancyde olacak, ondan sonra ise beş kişinin verdiği oya göre yeni kararlar verilecek fakat son sözü ne olursa olsun Nancy belirleyecek. Tabiki en baştaki benim görevden ayrıldığım yok, fakat Kralın emri üzerine bir göreve çıkıyorum. Ne zaman geri döneceğim meçhul yolculuğun oldukça uzun süreceğini biliyorum. Buraya yerleştirdiğim kalkan sayesinde saldırı altında olsanız dahi normalden çok daha az hasar alacaksınız. En kesin ve reddedilemez kuralım; soylu öle köylüyü eşit tutacaksınız, arka planını umursamadan davranacaksınız. Bunu ihlal ederseniz hepinizi okulun altında bulunan zindanlarda ölene kadar süründürürüm. Bunlar anlaşıldıysa yolculuk için hazırlık yapmam gerekiyor."
Karşımda duran altı kişi bana duygusuz bir ifade ile bakıyordu, fakat gözlerinde gördüğüm saygı ile hafifçe gülmedim. Bunu fark etmiş olacaklar ki; havada bulunan gerilim dağılmıştı.
Kimseden ses çıkmayınca hiçbir şey demeden kalede bulunan odama ışınlandım. Bir nada odada beliren kahya ya sorgularcasına bakmaya başladım.
"Bu yolculuk nerden çıktı?"
Sanırım ilk defa parayı düşünmüyor. Gözlerinde merak ve endişe bulunuyordu.
"Kral ile gideceğim bir general olarak gidiyorum. Diğer generaller de bizimle birlikte gelecek."
Düşüncelere daldığı belli olan Kahya bir anda bana sinsi bir bakış atarak konuştu;
"Ben senin hizmetkarın aynı zamanda koruman olarak gelme hakkına sahibim. Bu kralın koyduğu bir kanun, kendi kanunlarına uyması gerekir keh keh keh... para kesemi tek başına bir yere göndermem. Başına bir şey gelirse kral olacak adamı öldürürüm."
Sanırım endişesi para kaynağını kaybedecek olması yüzündendi. Değişeceğini umarak büyük bir hata yaptım galiba.
Gülümseyerek başımla onayladım, ne de olsa reddetsem dahi benimle gelecekti. Aklıma bir anda gelen küçük Pia'm ile somurtarak onu yanımda getirmenin bir yolu olup olmadığını krala sormam gerekiyor. Burda bırakamam fakat yanımda götürmem, devamlı yolculuk halinde olması eğitimini aksatmasına neden olacak. Küçük Pia, seni anlaşılan burada bırakacağım.Yüzüğün içine yoğunlaşarak bedenime uygun en hoş ve beni asil gösterebilecek bir kıyafeti aradım. Bir anda zihnimde beliren kıyafeti yüzükten çıkartarak elime aldım. Kıyafetin üzerinde bir not bulunuyordu;
Suna ailesine özel olarak üretilmiştir, elbise kirlendiğinde ve hasar aldığında kendisini yenileyecektir.
~Sevgilerle Castor.
Bu benim için fazla bir şey ifade etmiyor. Ne de olsa rakiplerim bana dokunamadan kaybetmiş olacak. Yada direk yenilgi ile sonuçlanacak tabiki bedenimin dayanıklılığı artan seviyem ile eş miktarda artıyor. Bunu engelleme imkanım yok... acaba Castor kim? Durduk yere bir hediye veremez üzerindeki nota göre değerli bir elbise gibi duruyor. Sanırım düşünmeyi bırakarak elbisenin üzerimde nasıl durduğuna bakmam lazım. Elbiseyi giydikten sonra elimde sadece şapka kaldı, uzun beyaz saçlarımı arkada topladıktan sonra şapkayıda başıma geçirerek aynadaki yansımama baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OXDERIA
FantasíaPeşini bırakmayan hüzün duygusu ile başa çıkmak için uğraşan Matsuki olaylar denizinde git gide dibe doğru batmaya devam ederken yaşadığı maceraları anlatan bir kitap.