Bölüm-54

994 114 34
                                    

Odamdaki izleme büyüsü ile Akademideki alanlarda dolaşarak bir ay içinde zamanla daha net bir düzene kavuşan Akademi eski sessiz halini bırakmış birbirleri üzerinde üstünlük kurmaya çalışan insanlarla dolmuştu.  Beni, Pia dan sonra mutlu edebilen şey büyücülerin bu dünya üzerinde biraz da olsa gelişimine katkı sağlama imkanı oldu oldu.

   Daha önce bir çok kez hissettiğim bir ruhun yanıma gelmesi ile oluşan dalgalanma ile kaşlarımı çattım. Herhangi bir ruhun ben istemediğim sürece buraya gelmesi imkansızdı. Yada ben öyle sanıyorum.  Yanımda oluşan ahşap kapı ile tek kaşımı kaldırarak sorgulayan bir ifare ile kapıya baktım. Açılan kapılar genelde gösterişli olurdu.   Kapının açılması ile kapıdan çıkan üzerindeki tüm elbiseleri param parça   insan görünümünde birisi geldi.  Ruh dilinde adama doğru merakla soru yönelttim.

"Ben çağırmadığım halde nasıl gelmeyi başardın... Bir başkası tarafından mı gönderildin?"

Ruh ise donuk bir ifade ile bakarak cevap verdi.

"Kendim geldim birinin çağırması ihtiyacım yok.  Diğer ruhlara beni bir tutma gücüm hayallerinin bile ötesinde. En azından öyleydi. Buraya gelmek için tamamını harcamam gerekti.  Fazla zamanım yok anlatacağım şeyleri dikkatli bir şekile dinle."

Benden onay beklediğini farkedince umursamaz bir biçimde başımı salladım. Bununla birlikte tekrar konuştu:

"İnsanların ilerleyişi ve başkaları tarafından kurulan düzene uyarak can vermeleri kalbimi ne kadar acıtsada güçlü ve güçsüzü birbirinden ayıran o derin uçurumu hiç bir zaman dolduramayacağımı bildiğim gibi, şiddetin giderek artmasına da engel olamayacağımı biliyorum. Bunu yapabilmek için fazla insancılım.   Zayıf olanlar kendilerinden daha  güçlü olanlara boyun eğmeye devam ettiği, güçlülerin ise zayıfları bir çiftlik hayvanı olarak görmeyi sürdürüldüğü sürece bu uçurum kapanmak yerine giderek açılmaya devam edecek.  Elbet bir gün tüm insanlığın sonu gelecek... Fakat o ana kadar bazı insanlar sefalet içinde  acı çekmeye devam ederken bazı insanlar mutluluk ve servet içinde yüzmeye devam edecek.  Elbette çalışan ile çalışmayanlar eşit olmamalı. Fakat doğuştan çalışma hakkına bile sahip olmayan, bu yetenekle donatılmamış insanların yapacak bir seçimleri yok.

   Doğanın insanlara bahsettiği güç... aynı zamanda insanlara bahşedilen bir lanet.  İnsanlar hem gücü hem laneti büyük bir mutluluk ile kabul ettiler. Çoğunluk bu seçimden,ne kadar seçim denilebilirse mutlu olsada geriye kalan kısım reddetme fırsatını dahi bulamadı.  Çünkü ne seçim hakkı ne de reddetme hakkı verilmeden hem bahşedilen bu güç hemde lanet bir anda yaşamlarına karıştı.  Elbette bu lanet ve güç en çok hasarı doğaya versede herşey için oldukça geçti.  

  İlerleyen zaman ile bu dünyaya daha geniş açıdan bakan, bu durumu değiştirmek için çabalayan  insanlar ortaya çıksada tarihin tozlu sayfaları arasında bir etki bırakamadan kaybolmaya mahkum edildiler.

   Bende; tozlu sayfalar arasında kaybolmaya mahkum edilenler arasındayım. 

   Bende; yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide ilerleyerek zayıfları çiftlik hayvanları olarak görenler arasındayım. 
  
    Bende; ölümün uğursuz ve arkasında mutlaka acılar bırakan elinin dokunduğu kişilerin arasındayım.

    Evet bende eleştirdiğim,  zayıfları ezen kişilerden birisiyim. Fakat tüm insanlığı yok edebilmem, doğanın verdiği laneti ve gücü ortadan kaldırabilmem için: Benden zayıf olanları yok etmem ve onları katletmem gerekiyor. Dünyanın en tepesinde hiç bir insanın ulaşmayı dahi düşünemediği bir güce ulaşmış birisi olarak bunu yapmak benim için teknik olarak  başarı ile tamamlanacaktı.

OXDERIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin