21. Bölüm: Potter, Sen, Nasıl?

2.1K 161 244
                                    

James gece yarısı bir anda yatağında doğruldu. Kan ter içinde olmasına rağmen huzurluydu. Gözlüklerini takıp, Sirius'un yatağına yöneldi.

Sirius, yatağında derin bir uykudaymış gibi gözüküyordu. Siyah saçları yastığa dağılmış, yatağın başına astığı kravat arada yüzüne çarpıyor, o da kravatı elinin tersiyle itiyordu. Yorgan, yatağın köşesinde toplanmış, kendisi ise soğuktan haz alırcasına bedenini yatağına yaymış bir biçimde yatıyordu. Üşüdüğü belliydi, elleri ve parmak uçları hafif kızarmıştı ama bu onu rahatsız edecek boyutta olmamalıydı. Ellerinden biri yataktan sarkıyor, diğeri ise yüzüne çarpıp duran kravatı itelemek için başının üstünde duruyordu. Bacaklarından birini kendine çekmişken, diğerini duvarın yanına uzatmıştı. Tişörtünün hafifçe kıvrılmış ucu sayesinde bağlanmamış eşorfman ipinin sallandığını fark edebiliyordunuz. Kısaca, bir insan ne kadar garip uyuyabilirse, Sirius Black şu an öyle uyuyordu.

James uyuyan çocuğa hiç acımadan yaklaştı ve sarstı. Çocuk uyanmamaya direnince iyice sarsmaya adını hafifçe bağırmaya başladı.

"Sirius!"

"Mmm"

"Pati kalk!"

"Hmm, Regulus defol."

"Sensin Regulus. Pati kalk!"

"Hmm."

James, Sirius'tan gelen bu ilgili yanıtlar üzerine diğer yatağa yöneldi. Peter'ın yatağına.

"Kılkuyruk!"

Peter aniden gözlerini korkuyla açtı ve karşısındaki siyah saçlı çocuğa baktı. Korkmuştu. Ona başka şeyler anımsatıyordu. Neyse ki çocuktan gelen sesle rahatladı.

"Sana diyorum Peter! Hadi kalk!"

Peter hafifçe doğrularak gözlerini uzunca ovuşturdu.

"Çatalak?"

"Haydi kalk, çok önemli bir mesele var."

"Nedir o?"

"Anlatacağım, hadi sen kalk, ben de Aylak'ı kaldırayım. Bu arada Patiayak'ı kaldıramadım, o da sana kaldı ama dikkat et Frank uyanmasın."

Peter hafifçe güldü ve kalktı.

"O Longbottom ne olsa uyanmaz ki. Hayvan gibi uyuyor. Belki Pati'den daha ağırca."

James sırıtarak Remus'a yanaştı. Remus'un uykusunda konuştuğunu biliyordu. Sesini incelterek, taklit yaptı.

"Remuus?"

"Mmm.."

"Remuus, haydi ama beni dikkate almayacak mısın, beni, Catherine'i?"

Uyuyan Remus'un yüzünde geniş bir tebessüm oluşsa da hala uykuda olduğu belliydi. Hafif bir sesle homurdandı.

"Cat?"

James gülmemek için kendini zor tutarak sesini ince tutmaya devam etti.

"Evet?"

"Seni seviyorum Cat."

"Ben de seni Remuus."

"Cat.."

Arkadan bir kahkaha sesi geldi. Peter karnını tutmuş, James ve Remus'u izliyordu.

Remus gözlerini ovuşturarak açtı ve karşısında James'i görerek olduğu yerde hopladı.

"Çat--Çatalak?"

"Günaydın Aylak. Haydi kalk bakalım, çok önemli bir şey var."

Remus, hala uykusunu açamamış bir şekilde esnedi ve gözlerini ovuşturdu.

A Legend Called The MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin