"Ne konuştunuz James?"
James kendisini merakla izleyen Ariel'e dönüp sırıttı.
"Benim ne kadar harika bir oyuncu olduğumu bana hatırlatmak istedi."
Lily sert bir ifadeyle gözlerini devirdi.
"Eminim öyledir Potter. Zaten herkes seni yolda durdurup harikalığından bahsediyor değil mi?"
"Nereden bildin Evans?"
Tom gelip arkadan elini Lily'nin omzuna yerleştirerek kızın vereceği yanıta engel oldu ve kızı kendine çevirerek burnundan öptü. Lily daha fazla kızarsaydı belki de saçlarıyla aynı renk bir yüze sahip olabilirdi. Lily kızardıkça James beyazlaşıyordu ve yumruk yaptığı ellerini sıkarak eklemlerini beyazlaştırması da korkutucu oluyordu. Monica aniden Jenna'nın yanından uzaklaşarak James'in yanında belirdi. Sevgilisinin kızıl saçlı sürtük ve sevgilisinin konuşmalarını dinlemesinden hoşlanmıyordu.
"Jamesie? Sana göstermek istediğim bir şey var. Neden şimdi bakmıyoruz?"
James yanında beliren kız arkadaşına döndü.
"Sirius'u bırakamam Moni. Şimdi değil."
"Onunla diğer dört beş arkadaşı ilgilen--"
"Sana onu bırakamam dedim Moni!"
Sirius bütün bu tartışmaların arasında ayağa kalkarak Remus'un yanına geçti ve kolunu onun omzuna yerleştirdi. Buruk ve ona ait olmayan bir gülümseme vardı suratında.
"Siz gidin Çatalak. Ben iyiyim. O aptal Regulus moralimi bozmama sebep olamaz. Hadi gidin siz. Baş başa."
Monica, Sirius'a yapay bir gülümseme verdi.
"Ah, teşekkürler Sirius. Haydi gidelim Jamesie."
James ve Monica uzaklaşırken Peter konuyu değiştirmek için bir soru attı ortaya.
"Hey! Slughorn'un partisine kiminle gidiyorsunuz?"
Jenna kahkaha attı. Ariel ise kızgınlıkla ona bakıyordu. Yutkunup gözlüklerini düzeltti ve Jenna'ya bakarak devam etti.
"Sevgili Jen'ciğim peşindeki çocuğu atlatayım derken ikimizi de lezbiyene çevirdiği için beraber gidiyoruz."
Sirius buruk gülümsemesinden kurtularak derin bir kahkaha attı.
"Hadi ama Ari, inkar etme, hepimizi senin lezbiyen olduğunu biliyorduk."
Ariel saçlarını topuz yapan sert tokayı saçından çektiği gibi Sirius'a fırlattı. Sirius ise tokadan çok Ariel'in beline uzanan saçlarına bakıyordu. Gerçekten çok sarıydı ve çok uzundu. Saçma düşüncelerinin sebebini merak ederek kafasını hafifçe salladı ve düşünceleri kendisinden uzaklaştırdı.
Jenna ise yere oturmuş kahkahalarla karnını tutuyordu. Yavaşça kahkahalardan sıyrılarak konuşmaya başladı.
"Biliyor musun Ari, Sirius haklı sayılır. Sonuçta Hogsmeade'de de beraber olacağız. Lils Tom ile beraber olacak, bizse iki kişi kalacağız."
Ariel Sirius'tan kopardığı bakışlarını Jenna'ya dikti.
"Biliyor musun Jen, bakıyorum da sen bu işe gereğinden fazlaca heveslisin."
Jenna Ariel'e laf atmak amaçlı ağzını açarken Tom konuşmadan sıkıldığını belirtmek için göz devirerek konuşmaya başladı.
"Tamam anladık beraber gidiyorsunuz. Ben de Lily'imle gidiyorum. Peki ya siz, Lupin, Black ve adını unuttuğum tombul olan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Legend Called The Marauders
Fanfiction🍀 Çapulcu olmak bunu gerektirir. 🍀 Çünkü Çapulculuk herkesin altından kalkabileceği bir görev de değil. 🍀 Çapulculuk sadece dört kişinin, o özel dört kişinin bir arada bulunmasıyla gerçekleşecek bir sihirdi. James Potter, Sirius Black, Remus Lupi...