44. Bölüm: Eski Halimize Döneceğiz

2K 155 403
                                    

Sirius Black Bitki Bilim dersinde daha fazla sıkılabileceğinden şüpheliydi.

Yanındaki arkadaşı Remus Lupin oldukça yoğun bir nefretle önündeki bitkiye bakarken Peter Pettigrew ise olağanca ilgiyle Profesörü dinliyor, James Potter da gözlerini bitkiye sabitlemiş olsa da tamamen farklı bir şey düşünüyordu, bu gözlerinden belliydi.

Arkadaşları da onun kadar saçmasapan bir durumdaydı, eh, bu da iyi bir şeydi.

Remus kafasını Sirius'a çevirip fısıldadı.

"Neyin var senin Patiayak? Yani dersin Bitki Bilim olması dışında."

Sirius yüzünü Remus'un anlamsız esprisiyle minik bir tebessümün kapladığını hissettiği an ifadesini dondurdu. Böyle bir anda, durumda gülümsemek de neyin nesiydi?

"Deb'i düşünüyordum Aylak. Sanırım ona çok yüklendim."

Remus yüzünü buruşturdu ve kumral saçlarından elini geçirdi. İşler oldukça zor olacakmış gibi gözüküyordu. İş Sirius'un suçluluk duygusuna gelince her şey düğüm oluyordu.

"Anlattıklarına göre yüklenen birisi varsa o da Debby. Sen sadece kendini savunmuşsun."

"Hayır. O-- o kadar kötü gözüküyordu ki, ben tüm o saçmalıkları umursamadan onun neyi olduğuna bakmalıydım. O aynısını benim için yapardı."

Remus tek kaşını kaldırdı ve Sirius'un ona inanılmazlıkla bakmasına neden olacak soruyu sordu.

"Emin misin bundan?"

"Tabiki! Debby benim her şeyimdi biz küçükken Aylak. Ve tonlarca defa evde bir sorun olduğunda annemin ona ettiği saçmasapan, ağır lafları göz ardı ederek benim yanımdaydı. Ve bir de benim şu yaptığıma bak!"

Remus kaşlarını çattı. Sirius satır arasında verdiği bilgilere biraz daha dikkat etmeliydi.

"Annenin onunla ne sorunu vardı ki? Tamam annenin Muggle Doğumlulara saçma bir takıntısı olduğunu biliyorum ama Debs bir Melez."

Remus tamamen haklıydı. Sirius annesinin Deborah'a demediği şeyin kalmadığını biliyordu, ama hiç nedenini sorgulamamıştı bile, her zaman annesinin saçma agresifliğine yorumlamıştı. Şimdi düşününce annesinin durumu oldukça saçma geliyordu. Annesi zeki bir kadındı ve Muggle Doğumlular dışında çok bir 'İnsanlardan nefret etme' sendromuda da yoktu. Tabi kendisini dışarda bırakırsa.

Sirius Profesörün onlara oldukça ters baktığını fark edip Remus'u susması ve yorumlarını kendine saklaması için dürttü ve dersin geri kalanı boyunca annesinin Deborah'a olan takıntısının sebebini aradı kafasında.

🍀

Lily; Remus, Sirius'a doğru yanaşıp bir şeyler fısıldarken dudaklarını okumayı denedi.

Patiayak.

Tüm cümleden anlayabildiği tek kelime buydu. Sirius'un saçmasapan lakabı.

Beyni onu, James'i öptüğü, yani Patronus öğrendiği geceye geri götürürken Lily anıların beynine dolmasına izin verdi.

Sonuçta Bitki Bilim dersinden Peter Pettigrew kadar keyif alamayacaktı ve o dersten asla o çocuk kadar başarılı olamayacaktı, boşuna sıkılıp sinir olmaktansa birazcık kafasını yatıştırmasında bir sorun yoktu.

James'in Patronus'unun Çatalboynuzlu Geyik olduğunu öğrendiğinde dank etmişti kafasına. Çatalak.

Lily bir süre daha aradaki bağlantıyı sorgularken anladı.

A Legend Called The MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin