96. Bölüm: Saatlerce Ağladı

374 29 66
                                    

Profesör Mcgonagall'ın dersi hiç olmadığı kadar sıkıcı bir hale bürünmüştü.

Sirius Black dalgın bir şekilde sınıfın kapısına bakan arkadaşı Remus Lupin'in dirseğini ittirerek dikkatini kendine çekmeye çalıştı. Gözlerini profesörden ayırmadan fısıldamaya başladı.

"Çatalak'ın bu yaptığı senin de sinirlerini bozmuyor mu? Baksana, 7 yıl boyunca sıra arkadaşı bendim, şimdi 7 yıldır peşinde koştuğu kızla çıkmaya başlıyor diye onunla mı oturmaya karar veriyor?" Remus'un kendisini dinlemediğini anlamadan biraz düşünerek devam etti. "Hayır, şimdi düşününce ona hak vermiyor değilim ama yine de; bu aynı ikinci çocuk meselesi gibi, birinci çocuk, ikincisi doğduğunda elbet kıskanır o yüzden ona daha fazla zaman ayırmak gerekir. Biliyorum, Evans ile kendimi kardeş yapmış olmam ya da Çatalak'ı ebeveyn ilan etmem saçma oldu ama yine de—"

Sirius'un yakınmaları Remus'un ani cümlesiyle kesildi. "Sanırım Hayley'le ayrılıyoruz."

Bakışları hala sınıfın kapısında olan Remus Lupin'in ağzından çıkan kısacık cümle Sirius'un kalbinin bir iki atışı kaçırmasına sebep olmuştu. Derste olduğunu unutarak gereğinden çok yüksek sesli bir tepki verdi:

"Merlin'in donu aşkına!"

Profesör Mcgonagall'ın Sirius'a dönmesiyle eş zamanlı Remus Lupin şaşkınlığını belirtti: "Patiayak, ilk defa Merlin'in donundan bu kadar masum bahsediyorsun!"

Profesör Mcgonagall'ın otoriter sesi sınıfta yankılandı: "Sirius Black! Dışarı!"

Sirius, profesöre yalvaran bakışlarla döndü. "Profesör Remus'u da benimle atar mısınız? Ay— ya da 3 dakika daha dursam? Gerçekten önemli—"

"Sirius Black. Dışarı dedim, derhal!"

Sirius arkadaşına döndü. "Aylak, atılman lazım, haydi!"

Remus saçmalıyorsun dercesine ellerini havada salladı. "Son senemizdeyiz, F.Y.B.S var, çalışmamız lazım!"

Profesör Mcgonagall'ın iki çocuğun ensesini tutmasıyla arkalarında oturan Peter Pettigrew kıkırdadı. Profesörlerinin yankı yapan sesi bir kere daha yankılandı.

"Lupin, Black! Dışarı!"

Remus Lupin elindeki kitabı Sirius'un Black'in kafasına geçirip sınıftan usulca ayrıldı. Arkasındaki arkadaşının hızlı adımlarını duyabiliyordu. Sınıftan dışarı çıkar çıkmaz Sirius, Remus'un çantasını tutup çocuğu kendisine çevirdi. "Hemen açıkla, hemen."

Remus Lupin arkadaşına direnmeyip kapıdan birazcık uzaklaştıktan sonra duvar dibine çöküp arkadaşının da aynısını yapmasını izledi. Sirius yerleştikten ve ilgiyle kendisine döndükten sonra kucağında birleştirdiği ellerine dikti gözlerini.

"Ya, aslında öyle tartışmamız falan yok da, hisseder gibiyim." Sirius'un kendisine olan bakışlarındaki anlamsızlığı görünce arkadaşına dik dik bakmaya başladı.

"Aylak tamam yargılamıyorum falan filan bomboş birkaç şey daha da, kaç yıl oldu berabersiniz, soğuduk diye birbirimizi sevmeyi bıraktık diyecek haliniz yok herhalde."

"Öyle değil, gelecek hedeflerimiz çok farklı, bana inek bakışı atma. Hayley bir sürü çocuğu olsun istiyor ve bu konuda da çok ciddi, geçenlerde konuştuk çok üstüne gitmedim de benim asla çocuk sahibi olmayacağımı biliyorsun. Ya da ne bileyim, ilgi alanlarımız azalıyor nedensizce. Hızlı başladı ilişkimiz biliyorsun zaten, biraz da gerçekten dediğin gibi, maalesef sana hak veriyorum, uzaklaşıyoruz sanırım."

Sirius, arkadaşının üzüntüsünü fark edip iç çekti. Kendisi asla ona bakmayacak birine aşık olalı çok olmuştu, vazgeçemiyordu, Ariel'ın mavi gözleri her sabah yataktan kalkma sebebiydi; arkadaşının da kendi yaşadığını yaşamasını istemiyordu. Sirius'a göre dördü de tek birey oluşturmak amacıyla gönderilmişti. E, bu matematiğe göre Sirius zaten aşk acısını çekmişti, bunu tecrübe etmişti, maalesef de etmeye devam ediyordu; o zaman diğerlerinin yaşamasının anlamı neydi? Remus kadar saf seven biri zor bulunurdu, Sirius arkadaşının aşkların en güzelini yaşamasını istiyordu. Hayley onu için en uygun kişi değilse sorun değildi, beraber güle oynaya yaşayacakları kocaman bir ömür vardı önlerinde, elbet Remus sevecek birini bulurdu. Yine de, tek istemediği şey Remus'un üzülmesiydi.

A Legend Called The MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin