A Legend Called The Marauders

11. Bölüm: Potter Snitch'i Yakaladı!

"Sirius, sakin ol, tabağı da yiyeceksin yanlışlıkla."

"Bugün James'in ilk maçı var Aylak, nasıl sakin olayım?"

"Hayır, benim anlamadığım olay şu Sirius. James bile senin kadar heyecanlı değil. Ve maça sen çıkmıyorsun, niye bu kadar yiyorsun ki?"

Sirius bezgin bir ifadeyle Remus'a baktı.

"Doğruyu söyle. Yemeğimde gözün mü kaldı?"

Peter bir kahkaha kopardı. Kopardığı kahkaha sebebiyle ağzındaki peynir boğazına kaçtı ve deli gibi öksürmeye başladı. Gözleri sulandı ve hafif iri bedeninin verdiği rahatsızlıkla nefes alamadı. Arkadan yetişip sırtına vuran Jenna günü kurtaran edasıyla gelip Peter'ın yanına oturdu. Peter ise ona minnetle bakıyordu.

"Jen! Hayatımı kurtardın!"

"Her zaman Peter, her zaman. (Gözlerini tartışmakta olan Sirius ve Remus'a dikti.) Sirius, kıtlık mı var?"

Sirius canından bezmiş gözüküyordu.

"Anlamıyorum ki! Yemeğimde kaç kişinin gözü kaldı?!"

"Ben de anlamıyorum Sirius. Senin de neden tabakta gözün kaldı?"

"Hadi ama Jen. İzin verin yiyeyim. Hem senin Kızıl ve Gözlük nerede?"

"Onlar, Lily ve Ariel. Ve ödevleri var. Maça gelebilmek için ödevlerini bitiriyorlar. Günün yıldızı nerde?"

"En son çişim var demişti. 5 dakika oldu kalkalı gelir heralde."

"Pekalaaa. Ee Remus nasılsın? Hastasın galiba. Epey solgunsun."

Remus aniden gözlerini kaçırdı. Bugün akşam dolunay vardı ve muhtemelen epey solgundu.

"Yok bir şey. Soğuk algınlığı."

"Peki. Geçmiş olsum Rem."

"Teşekkür ederim Jenna."

James koşturarak içeriye girdi ve Jenna'nın yanına oturdu.

"Maça son 15 dakika! Ben gidiyorum. Görüşürüz."

"İyi şanslar James!"

"Sakin ol! James düşeceksin."

"Başarılar!"

"James insanca oyna dostum tamam mı?"

Büyük sınıflar diyaloglara gülerken Lily Ariel ile birlikte kapıda James'i gördü. Ariel'in James'e toslamasıyla ikisi de sertçe zemine oturdu. Ariel kafasını tutuyor, James ise yerdeki gözlüğüne uzanmaya çalışıyordu. Lily gülerek Ariel'i yerden kaldırıp James'e gözlüğünü uzattı. Ariel kıpkırmızı kesilmiş, yere düştüğünde kırılan gözlük sapını eline almıştı.

"James! Merlin aşkına biraz dikkat etsene!"

"Pardon Ari. Ah, merhaba Zambağım. Neyse benim maça gitmem lazım. Görüşürüz Ari, görüşürüz Zambağım."

Ariel James'in arkasından 'başarılar' diye bağırırken, Lily'yi de bir şeyler söylemesi için ittiriyordu.

Lily zar zor iki cümle edebildi ancak bu James'e yeterdi bile.

"İyi... iyi şanslar Potter. Maçı batırmamaya çalış!"

🍀

Remus, arkadaşlarını en önlerde olan yerlerine yönlendiriyordu. 6 kişi yerleşip, maçın başlamasını beklediler.

"Maç kimle?"

"Senin en sevdiğin Jen. Ravenclaw."