Ciara Garcia kim diye sormuş herkes, işte size daha önce aralarda bahsettiğim Ciara Garcia'lı bölüm.
Umarım cast hoşunuza gitmiştir.
Ha bu arada, bölümün bitişi yüzünden bana söverseniz anlarım.
🍀
"Selam Remus."
Ariel gülümseyerek iksir dersinde çocuğun yanına yerleşti Peter Pettigrew'dan önce davranarak. Çocuğun ters bakışlarını hissedebiliyordu yavaşça Sirius ile James'in arkasındaki sıraya, Jenna'nın yanına yerleşirken.
"Hey, Ari." Remus sakince yanıtladı mavi gözleri dalgın da olsa kurnazlıkla bakan kızı.
Ariel kitap sayfalarını dikkatsizce karıştırarak dün akşam uykusundan feda edip okuduğu bölmelere baktı. Daha öncesinde unuttuğu için çalışamamıştı işleyecekleri konulara, o da gecesini feda edip uykuya meydan okuyarak ince ayrıntısına kadar çalışmıştı konularını.
"İksir dersini seviyorum."
Remus, kendisinin saçlarını durmadan karıştıran James'e aldırmadan yanıtladı.
"Sen her dersi seviyorsun."
James ellerini Remus'un saçlarına yaslayıp çenesini ellerine dayadıktan sonra güldü. Olduğu pozisyonun garipliği veya Remus'un ters bakışları ilgisini çekmiyordu bile.
"Aylak haklı Ari, sihir tarihini bile ilgiyle dinliyorsun."
Ariel dönüp gözlüklü çocuğa baktı. Dağınık saçları uzamıştı, hiç kesmeye niyeti yok gibiydi, yuvarlak gözlükleri burnunun ucuna kaymıştı, ela gözleri parlıyordu neşeyle.
"Duydum ki, Lily ile ders randevunuz varmış? Gerçi sen Monica'yla sürekli bu kadar dip dibe olduktan sonra Lily'yle hala neden bu kadar ilgilisin anlayamıyorum."
Çocuğun bakışları donuklaştı, bir süre aynı yere bomboş baktıktan sonra kafasını hafifçe sallayıp mırıldandı.
"Evans'ın benimle ilgilendiği mi var?"
"Martinez seninle ilgileniyor ancak sen bir türlü onunla ilgilenmiyorsun. Demek ki bu işler ilgiyle doğru orantılı değil."
"Öyle olmalı aslında." James Ariel'e tersçe baktıktan sonra arkasına yaslandı ve düşünceli bakışlarını en önde oturan kızıla dikti. Kafasından ne geçtiği hakkında az çok fikri vardı Ariel'in ancak hiçbiri hoşuna gitmese bile şu an uğraşması gereken farklı sorunları mevcuttu.
"Ee Remus," Ariel uzun süredir ısırılan dudaklarını serbest bıraktıktan sonra sordu. "Sana bir şey sormam için uygun bir zaman mı?"
"Ben de ne zaman konuya gireceğini bekliyordum Ari, buyur."
Ariel hafifçe gülüp bakışlarını yere çevirdi. Neyi nasıl söylerse Remus'un ağzından laf alabilirdi, bilmiyordu.
"Hani Jen'in fotoğraflarını çeken bir psikopat vardı ya, senin yakaladığın."
Remus soluk benzinin solabildiği kadar solduğunu hissetti. Ariel'in fotoğrafçıyı yakaldığınu bilmesini beklemiyordu. Ancak o an fark etti Remus, kızın kafasındaki her ayrıntı şekillendikten sonra gelip kontrol ettirme çabasında olduğunu.
"Evet?" Sakince cevapladı Remus.
"Acaba diyorum sen onu yakaladıktan sonra seni tehdit ettiği için bunca zaman susmuş olabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Legend Called The Marauders
Fanfiction🍀 Çapulcu olmak bunu gerektirir. 🍀 Çünkü Çapulculuk herkesin altından kalkabileceği bir görev de değil. 🍀 Çapulculuk sadece dört kişinin, o özel dört kişinin bir arada bulunmasıyla gerçekleşecek bir sihirdi. James Potter, Sirius Black, Remus Lupi...