"Haydi, Lils yer bulamayacağız!"
Lily bavulunu kapatıp ayrılmak üzere olduğu odasına bir kere daha baktı.
3.yılını da bitirmişti bu odada. Hiç ama hiç ayrılmak istemiyordu. Hani derler ya, 'Hogwarts benim evim' diye, Lily tam olarak öyle hissediyordu. Asla hiçbir yerde, burda olduğu kadar sevecen karşılanmamıştı. Dostluğu burada öğrenmişti bir kere, bu her şeye bedeldi. İlk sevgilisini edinmişti. Potter ve Black'in peşinden hiç olmadığı kadar lanet yağdırmıştı. Ağlamıştı, gülmüştü, her duyguyu tatmıştı, bundan nice bir ev olabilir miydi ki zaten?
"Lils!"
Jenna odaya tekrar girip, etrafı sanki son defa görüyormuş gibi inceleyen Lily'yi görünce duraksadı. Neden kızın bu hallere düştüğünü biliyordu. Neden her Hogwarts'tan ayrılırken bu son sefermiş gibi üzüldüğünü biliyordu. Her Hogwarts yılı başında bu kadar heyecanlı olduğunu da biliyordu. Hepsi, hakkında çok az duyduğu, ablası Petunia Evans yüzündendi.
Jenna yavaşça arkadaşının yanına yanaşarak kafasını Lily'nin boynuna yasladı.
"Bir senenin daha sonu."
"Hem de uzun bir senenin daha sonu Jen. Keşke hiç ayrılmasam buradan."
"Herks bunu istiyor Lils, sadece bu kadar şanslı olan yok. Haydi, hazırsan gidelim. Konpartıman bulmamız lazım."
"Olmadı Çapulcularla otururuz. Lütfen aceleye getirme beni. Her sene buradan ayrılış seremonimi biliyorsun."
Jenna iç çekerek güldü ve kapıya yöneldi. Kapıdan çıkmadan önce Lily'ye seslendi.
"Peki Çileğim. 10 dakika sonra trende ol yeter."
Jenna kapıyı yavaşça kapattı ve trene yönelmeye başladı. Ağlayan 7.sınıfları görmek iç acıtıcıydı.
Peter aniden Jenna'nın karşısında durdu.
"Jen! Bizimkileri bulamıyorum! Nerdeler biliyor musun?"
"Gel, trende buluruz beraber. Ari de onlarladır sanırım."
"Lily nerde?"
"Geliyor."
Peter arkadan Jenna önden, trene ulaştılar. Hagrid'e selam verdikten sonra kompartımanları dolaşmaya başladılar.
Her sene sonu aynı manzaraydı. 7. sınıflar ağlaşarak beraber oturur, 6. sınıflar ya öpüşür ya koklaşırlardı, 1. sınıflar arasında deli bir muhabbet vardı, 2. sınıflar daha çok grup grup ve 3 ile 4. sınıflar toplu otururdu. 5. sınıflarsa kendi hallerinde takılırlardı işte.
Peter Jenna'nın önüne geçerek sonlara doğru olan bir kompartımanı açtı ve içeri girdi. Jenna da hızlanarak onu takip etti.
"İşte burdasınız!"
James kafasını camdan, ayaklarını da masadan kaldırıp güldü ve karşısında duran telaşlı Peter ile hafifçe üzgün olan Jenna'ya baktı.
"Sen nerdeyiz zannettin Kılkuyruk?"
"Bulamadım sizi."
Sirius kafasını dayadığı masadan hiç oynatmayarak ekledi.
"Daha şimdi geldik Kuyruk. Belki daha önce kompartımanları gezmişsindir."
Jenna James'in yanına oturup sırtını ona yasladı. O sırada Peter'da Ariel ile Sirius'un yanına oturmuştu.
"Neyin var Sirius?"
Sirius homurdanma ile havlama arası karışık bir sesle yanıtladı.
"Uykum."
Ariel çaktırmadan gülerken kompartıman kapısı bir daha açıldı ve içeriye Remus ile Lily girdi. Hararetli bir konu hakkında konuşuyorlardı. Yerleştiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Legend Called The Marauders
Fanfiction🍀 Çapulcu olmak bunu gerektirir. 🍀 Çünkü Çapulculuk herkesin altından kalkabileceği bir görev de değil. 🍀 Çapulculuk sadece dört kişinin, o özel dört kişinin bir arada bulunmasıyla gerçekleşecek bir sihirdi. James Potter, Sirius Black, Remus Lupi...