Bölüm Şarkısı: Su Olsam Sensiz Akmam / Yıldız Tilbe
Çetin uzun saçlarını tepesinde toplarken Cem birkaç adım ötemde ayakta volta atıyordu. Cem volta atmayı bırakıp Çetin'e bakarak "Kaç ay oldu?" diye sordu. Bu sorunun cevabını ben de çok merak etmiştim.
Çetin oturduğu sandalyesinde geriye doğru yaslanırken bir homurtuyla "Birkaç gün sonra Temmuz ayına gireceğiz yani dört ayı bitiriyoruz," dedi. Dört koca ay boyunca tek bir cümle haricinde konuşmamış olmanın hafif gururu ile övünmek isterdim ama kelime orucumu bozamazdım.
Cem uzayan sakallarını bir eliyle çekiştirirken bana döndü. "Dört ay oldu," dedi. "Meslek hayatımda asla tedaviyi kabul etmeyen tek hastam sen oldun. Yemiyor, içmiyor, konuşmuyor ve tepki vermiyorsun. Ama biliyorum Aslı," dedi. Daha sonra işaret parmağı ile kafasını işaret ederek "Buranın susmadığını biliyorum," diye ekledi.
Çetin gözlerime bakarken "Pes edeceğimiz günü bekliyor," dedi. Pes etmeleri gerekiyordu.
Cem ona inanmayan bakışlar atarken "Dört ay boyunca başından bir gün bile ayrılmadık. Ayrılmayacağız ve sence hala bize güvenmiyor mu?" diye sordu.
"O kimseye güvenmez." Çetin'in ne yapmaya çalıştığını öyle iyi biliyordum ki yanlış ata oynadığının farkında değildi.
"Bize güveniyor," diyen Cem bu oyundaki iyi polis rolünü almıştı.
"Ona güvenen Can'ın hayatını mahvettiğini sen de gördün. Bak adama ulaşamıyoruz. Aslı biraz bencillik ettiği için bugün Can kendini tamamen kapattı."
Cem "Bunu kabul etmiyorum," dedi. "Aslı ona tepki vermedi diye kaçan adama ben bile güvenmem. Sorumluluk almıyor. Her sorunda kaçmaya çalışıyor. Can denen kertenkeleden bir halt olmazdı zaten."
"Bunu söyleyen de Antalya'nın çapkını Cem Söyler."
Cem bir elini havada salladıktan sonra "Neyse ne," diye geçiştirdi. Yürümeyi kesip yanıma oturdu. Çetin de bu anı bekliyor gibi diğer yanıma oturdu. Bir elim Cem'in ellerinin arasındaydı diğerini de Çetin ellerinin arasına aldı. Cem diğer yanımda oturan Çetin'e bakıp "Bugün tekrar baştan alma sırası sende," dediğinde Çetin'in bakışları fazlasıyla traji komik bir haldeydi. Ve ben yine bir tepki vermedim. Bu bana mimiklerimi kaybetmişim gibi hissettiriyordu.
Çetin çaresizce elimi sıkarken "Tamam," dedi. Derin bir nefes alırken nereden başlayacağını kestirmeye çalışıyordu. Aslına bakarsak üçümüz de hikayeyi tam olarak ezberlemiştik. "Samet sana anneni hastaneye kaldırıldığını o an biraz panik yaparak haber verdi. Bir anda stres ve korku ile her şey senin için berbat bir hal aldı. Bir kamyonla çarpıştın. Ayşegül, Can ve Sefa seni hemen hastaneye kaldırdı. Bir hafta boyunca senin başında bekleyenleri bir çaresizliğe sürükledin ama Azrail seni sevmiyor ve yanına almayacaktı. Almadı da," dediğinde Cem araya girerek "Olayı hikayeleştirme çabanı takdir ediyorum," dedi.
Çetin ona ters bir bakış attı. "Beş yüz kez bu olayı anlattım. Artık farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum."
Cem ağzına bir fermuar çeker gibi bir hareket yaptıktan sonra Çetin tekrar bana döndü. "Azrail seni almayınca çaresiz Ayşegül bizi aradı. Cem ile kalktık Ankara'ya geldik. O süreçte annen gayet iyi olmuştu. Yaşadığı da biraz ilgi çekmek amaçlı bir panik atak kriziydi diyebiliriz. Tabi sen anneni kaybetmenin korkusuyla," dediğinde cümleye tepki vermemek için dişlerimi sıkıca birbirine bastırdım. Her defasında bu kısma geldiğinde beni harekete geçirmek için sinir bozucu bir sevgi cümlesi ekliyordu. Cümlesinin üzerimde bir tepki yaratmasını bekledi ama dişlerimi göremediği için tepkisiz kaldığımı düşündü. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Bir hafta sonunda başında bir de biz vardık. Annen o süreçte toparlandı ama senden yanıt alamıyorduk. Bir hafta boyunca denemediğimiz yöntem kalmadı. Babanın kayıtlardaki sesine bile tepki vermedin. Can sabahlara kadar başında bekledi yine gözlerini açmadın. İki haftanın sonunda tam olarak annen başındayken gözlerini açtın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdan Kavanoz [TAMAMLANDI]
General FictionBeni sevdiğime ve sevildiğime ikna eden Can'a baktım. "Seni hep sevdim," dedi. "Seni kendimi kaybedecek kadar çok sevdim." Gülümsedim. Bu sevilmeyen bir kadının buruk gülümsemesiydi. Bir kabullenişti. "Seni kendimi bulacak kadar sevdim," dedim. "Se...